2. TANIMLARTANIMLAR
Etik, insanlar arasındaki ilişkilerin temelinde yer alanEtik, insanlar arasındaki ilişkilerin temelinde yer alan
değerleri inceler. Yani, ahlaki bakımdan “iyi” ya dadeğerleri inceler. Yani, ahlaki bakımdan “iyi” ya da
“kötü” veya “doğru” ya da “yanlış” olanın niteliğini“kötü” veya “doğru” ya da “yanlış” olanın niteliğini
ve temellerini araştırır. Yunanca’da töre, görenek,ve temellerini araştırır. Yunanca’da töre, görenek,
alışkanlık anlamına gelenalışkanlık anlamına gelen ethosethos sözcüğündensözcüğünden
türetilmiştir.türetilmiştir.
Ahlak ise, insanların toplum içindeki davranışlarınıAhlak ise, insanların toplum içindeki davranışlarını
ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıylave birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıyla
başvurulan kuralların bütünüdür. İnsanlarınbaşvurulan kuralların bütünüdür. İnsanların
toplumdaki diğer bireylere karşı görevleri ahlaktoplumdaki diğer bireylere karşı görevleri ahlak
kuralları ile tanımlıdır.kuralları ile tanımlıdır.
Bu kurallar bireylere, önce "yetişme" sürecindeBu kurallar bireylere, önce "yetişme" sürecinde
aileleri aracılığı ile daha sonra da çevre tarafındanaileleri aracılığı ile daha sonra da çevre tarafından
verilir.verilir.
3. UYGULAMALI ETİKUYGULAMALI ETİK
Çevre etiği, uygulamalı etik içinde üzerindeÇevre etiği, uygulamalı etik içinde üzerinde
en az durulan ve birçok açıdan tartışmalı olanen az durulan ve birçok açıdan tartışmalı olan
bir alandır. Bunun başlıca nedenleri:bir alandır. Bunun başlıca nedenleri:
Çevrenin karmaşıklığı, çevre konularındakiÇevrenin karmaşıklığı, çevre konularındaki
çıkar çatışmalarıçıkar çatışmaları
İnsan merkezli etik geleneklerİnsan merkezli etik gelenekler
Kavramlar ve insanı kapsamayan çevreyiKavramlar ve insanı kapsamayan çevreyi
ihmal eden kuramlarihmal eden kuramlar
4. ÇEVRE HAKLARIÇEVRE HAKLARI
İnsanların belli hakları vardır,İnsanların belli hakları vardır,
Peki diğer hayvanların ve canlıların, hatta bitkilerinPeki diğer hayvanların ve canlıların, hatta bitkilerin
bile hakları var mıdır?bile hakları var mıdır?
Sadece bireyler mi ahlaki düşüncenin öznesi olmayıSadece bireyler mi ahlaki düşüncenin öznesi olmayı
hak eder, yoksa türler ve eko sistemler gibi gruplar dahak eder, yoksa türler ve eko sistemler gibi gruplar da
ahlaki düşüncenin kapsamında mıdır?ahlaki düşüncenin kapsamında mıdır?
Hak ettiğimiz atmosfer payı nedir?Hak ettiğimiz atmosfer payı nedir?
Bu ve benzeri sorular hem “insan merkezciler” hemBu ve benzeri sorular hem “insan merkezciler” hem
de “çevre merkezciler” tarafından yeterince elede “çevre merkezciler” tarafından yeterince ele
alınmamıştır.alınmamıştır.
5. Çevreci AkımlarÇevreci Akımlar
Günümüz felsefesi bağlamında, daha çok "Yeşil"Günümüz felsefesi bağlamında, daha çok "Yeşil"
siyaset düşüncesi ile örtüşen çevrecilik, ilkin çevreninsiyaset düşüncesi ile örtüşen çevrecilik, ilkin çevrenin
insan üzerindeki etkisini ya da çevrenin insaninsan üzerindeki etkisini ya da çevrenin insan
davranışını belirlemedeki önemini vurgulayan birdavranışını belirlemedeki önemini vurgulayan bir
öğreti olarak boy göstermiştir.öğreti olarak boy göstermiştir.
Bu anlamıyla çevrecilik, insanı dış koşullarınınBu anlamıyla çevrecilik, insanı dış koşullarının
ürünü; doğal, toplumsal ve kültürel koşulların toplamıürünü; doğal, toplumsal ve kültürel koşulların toplamı
olarak gören anlayışa karşılık gelir.olarak gören anlayışa karşılık gelir.
Yüzyılın son çeyreğinde, kendini hissettirenYüzyılın son çeyreğinde, kendini hissettiren
çevrecilik ya da çevre felsefesi ise, doğayıçevrecilik ya da çevre felsefesi ise, doğayı
olabildiğince sömüren ya da onu istediği gibiolabildiğince sömüren ya da onu istediği gibi
yöneteceğini sanan insanoğluna yöneltilen bir "uyarı"yöneteceğini sanan insanoğluna yöneltilen bir "uyarı"
olarak gelişmektedir.olarak gelişmektedir.
6. ÇEVRECİ AKIMLARÇEVRECİ AKIMLAR
1950 lerde uç veren A. Leopold'un "Toprak Etiği" ya da,1950 lerde uç veren A. Leopold'un "Toprak Etiği" ya da,
Naess'in 1970'lerde geliştirdiği köktenci çevre etiği "DerinNaess'in 1970'lerde geliştirdiği köktenci çevre etiği "Derin
Ekoloji" ya da "ekosofi"ye kadar tüm çevreci öğretiler,Ekoloji" ya da "ekosofi"ye kadar tüm çevreci öğretiler,
bilimsel ve teknolojik gelişmelerin arkasına sığınıp doğayıbilimsel ve teknolojik gelişmelerin arkasına sığınıp doğayı
hiçe sayan, doğanın da hakları olduğunu unutan insanlığa buhiçe sayan, doğanın da hakları olduğunu unutan insanlığa bu
"yok sayış" ın onarılamaz sonuçlarını dikkati çekmeğe"yok sayış" ın onarılamaz sonuçlarını dikkati çekmeğe
yöneliktir.yöneliktir.
Her ne kadar bugün varılan noktada insanın kendi çıkarlarıHer ne kadar bugün varılan noktada insanın kendi çıkarları
uğruna kökünü kurutamayacağı canlı türü hemen hemen yokuğruna kökünü kurutamayacağı canlı türü hemen hemen yok
gibi olsa da insanın kendisinin de bir canlı türü olduğugibi olsa da insanın kendisinin de bir canlı türü olduğu
unutulmamalıdır.unutulmamalıdır.
Canlı yaşamın, tıpkı insanlar gibi hür doğup, hür yaşadığınıCanlı yaşamın, tıpkı insanlar gibi hür doğup, hür yaşadığını
hiç akıldan çıkarılmalıdır. Ona yöneltilen her türlü tehdit vehiç akıldan çıkarılmalıdır. Ona yöneltilen her türlü tehdit ve
şiddet, onun yaşam hakkının ve özgürlüğünün sınırlanmasışiddet, onun yaşam hakkının ve özgürlüğünün sınırlanması
anlamına gelir.anlamına gelir.
7. DOĞA VE ETİKDOĞA VE ETİK
Doğada hiçbir şey, “özgürlüğü”nün sınırlanması ve “yaşamDoğada hiçbir şey, “özgürlüğü”nün sınırlanması ve “yaşam
hakkı”nın yok edilmesini kabul edemez ve hoş göremez.hakkı”nın yok edilmesini kabul edemez ve hoş göremez.
Doğanın yaşam hakkını sürdürmesi ve özgür kalması,Doğanın yaşam hakkını sürdürmesi ve özgür kalması,
insanların ve toplumların özgürleşmesinden daha güç veinsanların ve toplumların özgürleşmesinden daha güç ve
karmaşık bir olaydır. Çünkü karmaşa doğanın yapısında vardırkarmaşık bir olaydır. Çünkü karmaşa doğanın yapısında vardır
ve tıpkı sosyal olaylar gibi onu anlamak ve çözmek de kolayve tıpkı sosyal olaylar gibi onu anlamak ve çözmek de kolay
değildir.değildir.
Doğadaki herhangi bir canlının, bir diğerinin yaşamınıDoğadaki herhangi bir canlının, bir diğerinin yaşamını
engellemesi ve yok etmesi, kendi haklarını yok etmesi ileengellemesi ve yok etmesi, kendi haklarını yok etmesi ile
eşdeğerdir. Çünkü doğa birbirini tamamlayan ve besleyeneşdeğerdir. Çünkü doğa birbirini tamamlayan ve besleyen
birlikte yaşanan bir olgudur. Bir hücreden başlayarak bir türbirlikte yaşanan bir olgudur. Bir hücreden başlayarak bir tür
veya toplumun, çevre hakları açısından bir ayrım ve farklılığıveya toplumun, çevre hakları açısından bir ayrım ve farklılığı
yoktur.yoktur.
Bu nedenle çevrenin etik kuralları ve eylemleri, diğer etikBu nedenle çevrenin etik kuralları ve eylemleri, diğer etik
kuralları ve değerleri gibi evrensellik taşır. Bu kurallar yerelkuralları ve değerleri gibi evrensellik taşır. Bu kurallar yerel
olamaz, tüm insan ve ekolojik toplumları kapsayarak, uyumluolamaz, tüm insan ve ekolojik toplumları kapsayarak, uyumlu
bir bütünlük içinde uygulanmalıdır.bir bütünlük içinde uygulanmalıdır.
8. ÇEVRE VE ETİKÇEVRE VE ETİK
Günümüz koşullarında yalnızca, “endüstrileşme”Günümüz koşullarında yalnızca, “endüstrileşme”
ve “nüfus artışı” gibi nedenler ve sorunlara bağlıve “nüfus artışı” gibi nedenler ve sorunlara bağlı
kalarak, çevresel sorunlarını çözmenin yeterlikalarak, çevresel sorunlarını çözmenin yeterli
olması düşünülemez.olması düşünülemez.
Bugüne kadar hep bu iki değer üzerindeBugüne kadar hep bu iki değer üzerinde
durulduğundan, gerek çevrenin kirlenmesi vedurulduğundan, gerek çevrenin kirlenmesi ve
doğurduğu ekolojik sorunların, ne artışı ve ne dedoğurduğu ekolojik sorunların, ne artışı ve ne de
çözümler getirilmesinde yeterince başarılıçözümler getirilmesinde yeterince başarılı
olunamamıştır.olunamamıştır.
Bu nedenle işin içine diğer kavramları ve etikBu nedenle işin içine diğer kavramları ve etik
boyutlarını da katmak gereklidir.boyutlarını da katmak gereklidir.
9. Yeryüzü(Toprak) EtiğiYeryüzü(Toprak) Etiği
Tüm etik değerler, toplum ve onun bağımsız bireyleri arasındaki ilişkileriTüm etik değerler, toplum ve onun bağımsız bireyleri arasındaki ilişkileri
tanımlamak ve düzenlemeğe yöneliktir. Bu da taraflar arasında bir işbirliğitanımlamak ve düzenlemeğe yöneliktir. Bu da taraflar arasında bir işbirliği
gereğini ortaya koyar.gereğini ortaya koyar.
Çevre etiğinde ise, ayni toprak (Yeryüzü) üzerinde ve bir arada yaşayan,Çevre etiğinde ise, ayni toprak (Yeryüzü) üzerinde ve bir arada yaşayan,
toprak, su, bitki, hayvanlar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi yanitoprak, su, bitki, hayvanlar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi yani
dengeyi sağlaması anlamına gelir.dengeyi sağlaması anlamına gelir.
1950 li yıllarda, Aldo Leopold tarafından ortaya konulan “toprak etiği”1950 li yıllarda, Aldo Leopold tarafından ortaya konulan “toprak etiği”
kavramında, aşağıdaki ilkeler ve görüşler yer almaktadır:.kavramında, aşağıdaki ilkeler ve görüşler yer almaktadır:.
1.Yeryüzü yalnızca üzerinde yaşadığımız topraktan ibaret1.Yeryüzü yalnızca üzerinde yaşadığımız topraktan ibaret
değildir.değildir.
2. Canlılar, ucu açık bir enerji çevrimini tamamlarlar.2. Canlılar, ucu açık bir enerji çevrimini tamamlarlar.
3. İnsan eliyle yapılan değişimler evrimsel olmadığından,3. İnsan eliyle yapılan değişimler evrimsel olmadığından,
nasıl bir sonuç getireceği önceden kestirilemez.nasıl bir sonuç getireceği önceden kestirilemez.
Böylece çevre ve ekoloji konularına düşünsel(felsefi) bir boyut getirenBöylece çevre ve ekoloji konularına düşünsel(felsefi) bir boyut getiren
Leopold’da göre, çevre etiği:Leopold’da göre, çevre etiği:
““Varolma çabası içinde, ekolojik özgürlüklere sınır ve değerlerVarolma çabası içinde, ekolojik özgürlüklere sınır ve değerler
koyma eylemidir”.koyma eylemidir”.
10. Sosyal EkolojiSosyal Ekoloji
Çevre sorunlarına sosyal boyutun da katılması amacı ile, 1980Çevre sorunlarına sosyal boyutun da katılması amacı ile, 1980
li yıllarda, Murray Bookchin tarafından ortaya atılan veli yıllarda, Murray Bookchin tarafından ortaya atılan ve
geliştirilen bir kavramdır.geliştirilen bir kavramdır.
““Eğer insan toplumlarının davranışlarını değiştirebilirsek,Eğer insan toplumlarının davranışlarını değiştirebilirsek,
onun doğa ile olan ilişkilerinde de bir evrim sağlayabiliriz”.onun doğa ile olan ilişkilerinde de bir evrim sağlayabiliriz”.
Bu nedenle “İnsan ile doğa arasında, yaşamın her boyutunuBu nedenle “İnsan ile doğa arasında, yaşamın her boyutunu
içine alan organik bağlar kurarak, karşılıklı yarar sağlayaniçine alan organik bağlar kurarak, karşılıklı yarar sağlayan
sosyal ilişkiler geliştirmeliyiz”.sosyal ilişkiler geliştirmeliyiz”.
Sosyal ekoloji, ekolojik sorunların temelinde sosyalSosyal ekoloji, ekolojik sorunların temelinde sosyal
sorunların olduğu ilkesine dayanmaktadır. Ekolojik yaşam,sorunların olduğu ilkesine dayanmaktadır. Ekolojik yaşam,
sosyal olaylar ve sorunlar kadar karmaşıktır..sosyal olaylar ve sorunlar kadar karmaşıktır..
Örneğin, sosyal hiyerarşi, toplumlar arasındaki refah düzeyi,Örneğin, sosyal hiyerarşi, toplumlar arasındaki refah düzeyi,
endüstriyel büyüme, tüketim alışkanlıkları, doğaya hakimendüstriyel büyüme, tüketim alışkanlıkları, doğaya hakim
olma ve onu kontrol etme istekleri gibi. Onları yeterinceolma ve onu kontrol etme istekleri gibi. Onları yeterince
anlamadan, kalıcı ve geçerli çözümler de bulunamaz.anlamadan, kalıcı ve geçerli çözümler de bulunamaz.
11. Sosyal EkolojiSosyal Ekoloji
Bookchin’e göre çevreciler, çevre sorunlarının nedenlerinden dahaBookchin’e göre çevreciler, çevre sorunlarının nedenlerinden daha
çok, onların meydana getirdiği yıkım ve kirlenme gibi sonuçlarına veçok, onların meydana getirdiği yıkım ve kirlenme gibi sonuçlarına ve
onların önlemlerine yönelmiş olduklarından, yetersiz kalmaktadırlar.onların önlemlerine yönelmiş olduklarından, yetersiz kalmaktadırlar.
Bu durum, yağmur ormanlarında azalan bir türü kurtarmak isterken,Bu durum, yağmur ormanlarında azalan bir türü kurtarmak isterken,
asıl ormanı görmemek gibidir. Zaten bu günkü duruma da böyleceasıl ormanı görmemek gibidir. Zaten bu günkü duruma da böylece
gelinmiştir. İnsanoğlu, asit yağmuru ile uğraşırken, onu yok ettiğigelinmiştir. İnsanoğlu, asit yağmuru ile uğraşırken, onu yok ettiği
ormanların varlığını sonradan görmeğe başlamıştır.ormanların varlığını sonradan görmeğe başlamıştır.
Bu nedenle, insanlığın kendi çıkarına olmayan, ancak toplum veBu nedenle, insanlığın kendi çıkarına olmayan, ancak toplum ve
doğanın çıkarına yönelik etik değer kavramları yaratması gereğidoğanın çıkarına yönelik etik değer kavramları yaratması gereği
vardır. İnsan bilinci buna yetkindir ve doğa(Biotic doğa), insanvardır. İnsan bilinci buna yetkindir ve doğa(Biotic doğa), insan
doğası(davranışları) ve cansız doğayı bütün olarak ele alıpdoğası(davranışları) ve cansız doğayı bütün olarak ele alıp
evrimleştirmeyi becermek durumundadır.evrimleştirmeyi becermek durumundadır.
Kısacası, insan, doğa ve toplum ayrılamaz bir bütündür.Kısacası, insan, doğa ve toplum ayrılamaz bir bütündür.
12. Sosyal ekolojik eleştiriSosyal ekolojik eleştiri
Sosyal ekoloji, diğer ekolojik eylemlerden çok farklı değildir.Sosyal ekoloji, diğer ekolojik eylemlerden çok farklı değildir.
Fakat aşağıdaki eylemlerin eşevreli olarak uygulanmasınıFakat aşağıdaki eylemlerin eşevreli olarak uygulanmasını
önermektedir:önermektedir:
1.İnsan doğanın özgün ve onun farkında olan bir parçasıdır.1.İnsan doğanın özgün ve onun farkında olan bir parçasıdır.
2.Çevre sorunları, toplumların farklı güç ve hiyararşik2.Çevre sorunları, toplumların farklı güç ve hiyararşik
kademelerinden kaynaklanmaktadır.kademelerinden kaynaklanmaktadır.
3.Bu güç gösterisi doğaya olduğu kadar kendisine de zarar3.Bu güç gösterisi doğaya olduğu kadar kendisine de zarar
vermektedir.vermektedir.
4.Sosyal olayların değişimi gibi, doğa olan ilişkileri de evrim4.Sosyal olayların değişimi gibi, doğa olan ilişkileri de evrim
geçirmelidir.geçirmelidir.
5.Ekolojinin ilkeleri, sosyal eşitlikçidir ve karşılıklı5.Ekolojinin ilkeleri, sosyal eşitlikçidir ve karşılıklı
yararlanmaya dayanan toplumsal birliktelik değerleriyararlanmaya dayanan toplumsal birliktelik değerleri
taşımalıdır.taşımalıdır.
6.Bu evrim ancak kökten birliktelik ve ortak toplumsal6.Bu evrim ancak kökten birliktelik ve ortak toplumsal
eylemler ile sağlanabilir.eylemler ile sağlanabilir.
13. Ekolojik FeminizmEkolojik Feminizm
Feminizm kadın özgürlüğü hareketidir,Feminizm kadın özgürlüğü hareketidir,
ekolojik akımların da doğanın özgürleşmesiniekolojik akımların da doğanın özgürleşmesini
savunuyor olması, bu iki özgürlük hareketinisavunuyor olması, bu iki özgürlük hareketini
bir kesişme noktasında buluşturmaktadır.bir kesişme noktasında buluşturmaktadır.
Mary Mellor’un “Sınırları Yıkmak" isimliMary Mellor’un “Sınırları Yıkmak" isimli
kitabı, bu konuda ayrıntılı bilgi için iyi birkitabı, bu konuda ayrıntılı bilgi için iyi bir
başlangıç olabilir.başlangıç olabilir.
Bu düşüncenin savunucuları, kadının ve dişiBu düşüncenin savunucuları, kadının ve dişi
türlerin, doğal yaşamda yüklendiği görevlertürlerin, doğal yaşamda yüklendiği görevler
ve bunun sürdürülmesi konusundaki ayrıcalıkve bunun sürdürülmesi konusundaki ayrıcalık
ve çabalarını öne çıkarmaktadırlar.ve çabalarını öne çıkarmaktadırlar.
14. ECOFEMİNİZM İLKELERİECOFEMİNİZM İLKELERİ
Doğaya hakim olma ile kadına yapılanDoğaya hakim olma ile kadına yapılan
baskılar, temelde birbiri ile ilişkilidir.baskılar, temelde birbiri ile ilişkilidir.
Ataerkil toplum kültüründe, kadın doğaAtaerkil toplum kültüründe, kadın doğa
yerine konulmakta, doğaya yapılanlar ileyerine konulmakta, doğaya yapılanlar ile
benzer eylemler ile karşı karşıyabenzer eylemler ile karşı karşıya
kalmaktadır.kalmaktadır.
Bu nedenle kadınlar, kendilerine yapılanBu nedenle kadınlar, kendilerine yapılan
baskıdan kurtulmak kadar, doğaya üstünlükbaskıdan kurtulmak kadar, doğaya üstünlük
olgusuna da karşı çıkmalıdırlar.olgusuna da karşı çıkmalıdırlar.
15. EKOFEMİNİZMEKOFEMİNİZM
Bunun sonucu, feminist hareketler ayni zamanda doğanınBunun sonucu, feminist hareketler ayni zamanda doğanın
korunması konusuna da yönelmelidir ve başarılı olmakorunması konusuna da yönelmelidir ve başarılı olma
şansları daha fazladır.şansları daha fazladır.
Gerçekten de birçok çevre hareketinin ve eylemininGerçekten de birçok çevre hareketinin ve eyleminin
ardında, etkin olarak kadınları ve onların kuruluş veardında, etkin olarak kadınları ve onların kuruluş ve
derneklerini görmekteyiz. Kadının doğurganlığı ve doğa vederneklerini görmekteyiz. Kadının doğurganlığı ve doğa ve
yaşama karşı olan doğal içgüdüsü, çevre kirlenmesininyaşama karşı olan doğal içgüdüsü, çevre kirlenmesinin
önlenmesinde, sağlam ve etkin bir potansiyel olarakönlenmesinde, sağlam ve etkin bir potansiyel olarak
düşünülmelidir.düşünülmelidir.
Toplumlarda, kadınların çevre hareketlerine katılımı neToplumlarda, kadınların çevre hareketlerine katılımı ne
kadar artarsa bu alanda okadır başarılı olunacağınakadar artarsa bu alanda okadır başarılı olunacağına
inanmaktayım. Ancak kadınlar bu amaçla hiçbir zamaninanmaktayım. Ancak kadınlar bu amaçla hiçbir zaman
yanlız bırakılmamalı ve engellenmemelidir. Aksiniyanlız bırakılmamalı ve engellenmemelidir. Aksini
düşünmek akılcı olamaz. Bu işin yükünü yalnızca kadınlaradüşünmek akılcı olamaz. Bu işin yükünü yalnızca kadınlara
bırakmak da sosyal ve ekolojik ilkelere uyamazbırakmak da sosyal ve ekolojik ilkelere uyamaz
16. Etik Açısından Ekolojik YaklaşımlarEtik Açısından Ekolojik Yaklaşımlar
Kalkınmanın hemen hemen tüm toplumlar içinKalkınmanın hemen hemen tüm toplumlar için
birincil şart olduğu günümüzde; kalkınmanınbirincil şart olduğu günümüzde; kalkınmanın
kaynaklarının oluşturulması ve bu kaynaklarınkaynaklarının oluşturulması ve bu kaynakların
çevreyi olumsuz yönde etkilememesi için bazıçevreyi olumsuz yönde etkilememesi için bazı
yaklaşımlar sergilenmektedir. Çevre yönetimindeyaklaşımlar sergilenmektedir. Çevre yönetiminde
etkin bir başarı sağlanamaması sonucu, kalkınma-etkin bir başarı sağlanamaması sonucu, kalkınma-
çevre-ekonomi-yönetim ilişkilerinin yenidençevre-ekonomi-yönetim ilişkilerinin yeniden
sorgulanması gündeme gelmiştir. Bu bağlamdasorgulanması gündeme gelmiştir. Bu bağlamda
birtakım temel ölçütler, ya da çevrenin geleceğibirtakım temel ölçütler, ya da çevrenin geleceği
üzerine bazı yeni yaklaşımlar ileri sürülmüştür.üzerine bazı yeni yaklaşımlar ileri sürülmüştür.
Bunlar:Bunlar:
Sürdürülebilir Kalkınma YaklaşımıSürdürülebilir Kalkınma Yaklaşımı
Derin Ekoloji YaklaşımDerin Ekoloji Yaklaşım
Yetinme Seviyesi YaklaşımıYetinme Seviyesi Yaklaşımı
17. Sürdürülebilir Kalkınma YaklaşımıSürdürülebilir Kalkınma Yaklaşımı
Sürdürülebilir kalkınma kavramı, 1987’de yayınlananSürdürülebilir kalkınma kavramı, 1987’de yayınlanan
Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu raporu ileDünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu raporu ile
önem kazanmaya ve tartışılmaya başlandı.önem kazanmaya ve tartışılmaya başlandı.
Rapor, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarınıRapor, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını
karşılayabilmelerini tehlikeye sokmaksızın, bugünkükarşılayabilmelerini tehlikeye sokmaksızın, bugünkü
kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilen kalkınmakuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilen kalkınma
olarak tanımlamaktaydı. DÇKK yayınladığı raporda;olarak tanımlamaktaydı. DÇKK yayınladığı raporda;
dünyanın bütün uluslarına hem bir arada hem de tekerdünyanın bütün uluslarına hem bir arada hem de teker
teker sürdürülebilir kalkınmayı amaçları arasınateker sürdürülebilir kalkınmayı amaçları arasına
almaları ve aşağıdaki ilkeleri politik eylemlerinealmaları ve aşağıdaki ilkeleri politik eylemlerine
rehber olarak benimsemeleri çağrısında bulunmuştur.rehber olarak benimsemeleri çağrısında bulunmuştur.
18. SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMASÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
İLKELERİİLKELERİ
Büyümeyi Canlandırmak ve Kalitesini DeğiştirmekBüyümeyi Canlandırmak ve Kalitesini Değiştirmek
Kaynak Tabanını Korumak ve ZenginleştirmekKaynak Tabanını Korumak ve Zenginleştirmek
Sürdürülebilir Bir Nüfus Düzeyi SağlamakSürdürülebilir Bir Nüfus Düzeyi Sağlamak
Teknolojiyi Yeniden Yönlendirmek ve RiskleriTeknolojiyi Yeniden Yönlendirmek ve Riskleri
YönetmekYönetmek
Karar Almada, Çevre İle Ekonomiyi BütünleştirmekKarar Almada, Çevre İle Ekonomiyi Bütünleştirmek
Uluslararası İşbirliğini GüçlendirmekUluslararası İşbirliğini Güçlendirmek
19. Derin Ekoloji YaklaşımıDerin Ekoloji Yaklaşımı
Derin ekoloji anlayışı; insanı merkez alan birDerin ekoloji anlayışı; insanı merkez alan bir
düşünüş değil, tam tersi olarak doğayı merkez olarakdüşünüş değil, tam tersi olarak doğayı merkez olarak
almaktadır.almaktadır.
Bu anlamda; sosyo-ekonomik olay ve olgularıBu anlamda; sosyo-ekonomik olay ve olguları
yönlendiren çeşitli sistemlerin (kapitalizm, sosyalizmyönlendiren çeşitli sistemlerin (kapitalizm, sosyalizm
gibi) insan merkezli (biyosantrik) yaklaşımlarınıngibi) insan merkezli (biyosantrik) yaklaşımlarının
yerine, ekolojinin merkezde olduğu ve doğa ileyerine, ekolojinin merkezde olduğu ve doğa ile
bütünleşmeye dayalı (ekosantrik) bir değerlendirmebütünleşmeye dayalı (ekosantrik) bir değerlendirme
söz konusudur.söz konusudur.
Norveçli felsefeci Arne Neass’ın ileri sürdüğü derinNorveçli felsefeci Arne Neass’ın ileri sürdüğü derin
ekoloji kavramı, aşağıdaki ilkeler üzerineekoloji kavramı, aşağıdaki ilkeler üzerine
kurulmuştur:kurulmuştur:
20. DERİN EKOLOJİ İLKELERİDERİN EKOLOJİ İLKELERİ
1. Yeryüzündeki her şey değerli olduğundan insan1. Yeryüzündeki her şey değerli olduğundan insan
merkezci düşünceden uzaklaşmak.merkezci düşünceden uzaklaşmak.
2. Ekosistemin tümüyle değerli olduğunu kabul edip,2. Ekosistemin tümüyle değerli olduğunu kabul edip,
türlerin devamını sürdürmek.türlerin devamını sürdürmek.
3. İnsanların yaşamaları için gerekli ihtiyaçlarını,3. İnsanların yaşamaları için gerekli ihtiyaçlarını,
çevreyi yok etmeden yalın bir biçimde doğadançevreyi yok etmeden yalın bir biçimde doğadan
almaya davet etmek.almaya davet etmek.
4. Ekosistemdeki tüm yaşamın dengeli olmasını4. Ekosistemdeki tüm yaşamın dengeli olmasını
sağlamak, inandırmak.sağlamak, inandırmak.
Bu ilkeler doğrultusundaki derin ekoloji anlayışı;Bu ilkeler doğrultusundaki derin ekoloji anlayışı;
kapitalizmin öngördüğü sürdürülebilir kalkınmakapitalizmin öngördüğü sürdürülebilir kalkınma
anlayışına göre, olaylara daha gerçekçi ve doğalanlayışına göre, olaylara daha gerçekçi ve doğal
olarak yaklaşmaktadır.olarak yaklaşmaktadır.
21. Yetinme Düzeyi YaklaşımıYetinme Düzeyi Yaklaşımı
Doğal ve yapay kaynakların sürdürülebilirlik sınırlarının ötesindeDoğal ve yapay kaynakların sürdürülebilirlik sınırlarının ötesinde
kullanıldığı günümüzde; sürdürülebilir kalkınma veya dengeli kalkınmakullanıldığı günümüzde; sürdürülebilir kalkınma veya dengeli kalkınma
yaklaşımı çevrenin yönetilmesinde yetersiz kalmaktadır.yaklaşımı çevrenin yönetilmesinde yetersiz kalmaktadır.
Artık, yetinme seviyesinin zamanıdır. Yetinme seviyesini savunanArtık, yetinme seviyesinin zamanıdır. Yetinme seviyesini savunan
Avrupa’daki Yeşil Hareketin önemli temsilcilerinden Jonathan Porritt,Avrupa’daki Yeşil Hareketin önemli temsilcilerinden Jonathan Porritt,
kapitalizmin sürekli tüketim baskısına karşı çıkmakta, Dünyanın vekapitalizmin sürekli tüketim baskısına karşı çıkmakta, Dünyanın ve
insanlığın geleceği için “gerçek ihtiyaçlar” ile “yapay istekler”ininsanlığın geleceği için “gerçek ihtiyaçlar” ile “yapay istekler”in
ayrılmasını ve yetinme seviyesine geçilmesini önermektedir.ayrılmasını ve yetinme seviyesine geçilmesini önermektedir.
İnsanların gerçek ihtiyaçlarının kapsamı nasıl olmalıdır? Bunu nasılİnsanların gerçek ihtiyaçlarının kapsamı nasıl olmalıdır? Bunu nasıl
belirleyeceğiz?belirleyeceğiz?
Buradaki çıkış noktamız; bir insanın fizyolojik olarak yaşamınıBuradaki çıkış noktamız; bir insanın fizyolojik olarak yaşamını
sürdürmesini sağlayan; yemek, içmek, barınmak vb. gibi ihtiyaçlardır vesürdürmesini sağlayan; yemek, içmek, barınmak vb. gibi ihtiyaçlardır ve
bunları “gerçek ihtiyaçlar” olarak niteleyebiliriz.bunları “gerçek ihtiyaçlar” olarak niteleyebiliriz.
Ancak her toplumun yeme içme ve barınma kültürleri birbirlerinden farklıAncak her toplumun yeme içme ve barınma kültürleri birbirlerinden farklı
özellikler taşır. Üstelik alışkanlıklardan da vazgeçmek oldukça zorözellikler taşır. Üstelik alışkanlıklardan da vazgeçmek oldukça zor
olacaktır.olacaktır.
Bu yüzden tüm dünyada geçerli bir “dünya normu” geliştirmek hemenBu yüzden tüm dünyada geçerli bir “dünya normu” geliştirmek hemen
hemen imkansızdır. Ancak, ortak bir nokta olarak, kendi kültürel yapılarıhemen imkansızdır. Ancak, ortak bir nokta olarak, kendi kültürel yapıları
içinde yaşamlarını minimum düzeyde sürdürecek ihtiyaçlar belirlenebiliriçinde yaşamlarını minimum düzeyde sürdürecek ihtiyaçlar belirlenebilir
ve bunlara bağlı olarak etkin çevresel ve ekonomik kararlar alınabilir.ve bunlara bağlı olarak etkin çevresel ve ekonomik kararlar alınabilir.
22. Çevre Etiği OluşturmaÇevre Etiği Oluşturma
Etik açıdan, çevre ile ilgili iki temel değerEtik açıdan, çevre ile ilgili iki temel değer
vardır.vardır.
Birincisi, bir canlının veya doğal bir yapıtın bizeBirincisi, bir canlının veya doğal bir yapıtın bize
faydası olduğu için bir değeri olmasıdır.faydası olduğu için bir değeri olmasıdır.
İkincisi ise; bir varlığın bize faydası olsun veyaİkincisi ise; bir varlığın bize faydası olsun veya
olmasın kendine özgü bir değeri olmasıdır.olmasın kendine özgü bir değeri olmasıdır.
Unutmamak gerekir ki bu guruba giren değer veUnutmamak gerekir ki bu guruba giren değer ve
ekolojik bileşenler, dolaylı olarak doğal yaşamınekolojik bileşenler, dolaylı olarak doğal yaşamın
korunması ve çeşitliliğin getirdiği, evrim vekorunması ve çeşitliliğin getirdiği, evrim ve
dengelerin korumasıdırdengelerin korumasıdır..
23. ÇEVRE ETİĞİ OLUŞTURMAÇEVRE ETİĞİ OLUŞTURMA
Son yıllarda ortaya atılan etik kavramlar, tüm ekositeminSon yıllarda ortaya atılan etik kavramlar, tüm ekositemin
kendine özgün değerleri olduğu inancında birleşmektedirler.kendine özgün değerleri olduğu inancında birleşmektedirler.
Çevreyi korumak için yalnızca bilinçli olmanın veya “çevreÇevreyi korumak için yalnızca bilinçli olmanın veya “çevre
bilinci” oluşturmak için çaba sarf etmenin yeterli olamayacağıbilinci” oluşturmak için çaba sarf etmenin yeterli olamayacağı
sonucuna varmışlardır.sonucuna varmışlardır.
Çevre etiği, klasik etik düzenin sınırlarını genişleterek, toprak,Çevre etiği, klasik etik düzenin sınırlarını genişleterek, toprak,
su bitki, hayvan gibi canlı ve cansız doğal yapı ve değerlerisu bitki, hayvan gibi canlı ve cansız doğal yapı ve değerleri
kapsamalıdır.kapsamalıdır.
Eğer bir ekolojik değer, biotik toplumun, bütünlüğünü,Eğer bir ekolojik değer, biotik toplumun, bütünlüğünü,
dengesini ve güzelliğini koruyorsa, o zaman o şey değerlidirdengesini ve güzelliğini koruyorsa, o zaman o şey değerlidir
yani “doğru” dur. Değilse “yanlıştır”.yani “doğru” dur. Değilse “yanlıştır”.
Örneğin tür ırkçılığı kötüdür. Nasıl ki tarih boyuncaÖrneğin tür ırkçılığı kötüdür. Nasıl ki tarih boyunca
toplumlarda görülen ırkçılık kötü sonuçlar vermişsetoplumlarda görülen ırkçılık kötü sonuçlar vermişse
hayvanlara karşı yaptığımız (bir türü koruyup beslemek, diğerhayvanlara karşı yaptığımız (bir türü koruyup beslemek, diğer
türü yok etmek gibi) tür ayrılıkçılığı da doğru değildir.türü yok etmek gibi) tür ayrılıkçılığı da doğru değildir.
24. ÇEVRE ETİĞİ OLUŞTURMAÇEVRE ETİĞİ OLUŞTURMA
Kısacası hem çevreden yararlanmalı, hem de onunla dost olmalıyız.Kısacası hem çevreden yararlanmalı, hem de onunla dost olmalıyız.
Çevre dostu dediğimiz tüm gerçek yaklaşımlar ve uygulamalar, etikÇevre dostu dediğimiz tüm gerçek yaklaşımlar ve uygulamalar, etik
açıdan doğru olan davranışlardır. Bu nedenle, bireysel, toplumsal veaçıdan doğru olan davranışlardır. Bu nedenle, bireysel, toplumsal ve
evrensel çevre(doğa) etiği değerleri oluşturarak ve geliştirerek,evrensel çevre(doğa) etiği değerleri oluşturarak ve geliştirerek,
yaşadığımız doğayı korumalıyız.yaşadığımız doğayı korumalıyız.
Kirlenmiş çevreyi ve yıkıma uğramış doğayı, teknolojik önlemler ileKirlenmiş çevreyi ve yıkıma uğramış doğayı, teknolojik önlemler ile
düzeltmek mümkün değildir.düzeltmek mümkün değildir.
Çevre etiği ve değerleri oluşturamadan ve bunları uygulamadanÇevre etiği ve değerleri oluşturamadan ve bunları uygulamadan
toplumsal ve küresel düzeyde doğayı, dolayısı ile insanın kenditoplumsal ve küresel düzeyde doğayı, dolayısı ile insanın kendi
kendisini yok etme süreci durdurulamaz ve önlenemez.kendisini yok etme süreci durdurulamaz ve önlenemez.
İnsanların bu konuda alışkanlıklarını yasal ve diğer önlemler ileİnsanların bu konuda alışkanlıklarını yasal ve diğer önlemler ile
değiştirmeye çalışmadan önce onların inançlarını, çevre değerlerinideğiştirmeye çalışmadan önce onların inançlarını, çevre değerlerini
ve düşünce yapısını değiştirmeliyiz.ve düşünce yapısını değiştirmeliyiz.
Bu da hiç kolay bir iş değildir..Bu da hiç kolay bir iş değildir..
25. KAYNAKLARKAYNAKLAR
Bookchim,M.1980Bookchim,M.1980,“Towards An Ecologic,“Towards An Ecologic
Society”. Montreal Black Rose Books.Society”. Montreal Black Rose Books.
Neass. A. 1973, “Neass. A. 1973, “The Shallow and the Deep,The Shallow and the Deep,
Long-Range Ecology Movement”Long-Range Ecology Movement”
Warren, K. J. (ed) 1994Warren, K. J. (ed) 1994. “. “EcologicalEcological
FeminismFeminism,” London: Routledge,” London: Routledge
www.Thegreenfuse.Org.www.Thegreenfuse.Org.