1. YARATMA KURAMI
Yaratma Olarak Sanat :
Sanat eseri, sanatçının kendi yaratıcı gücü, yeteneği ve coşkusunun oluşturduğu
estetik objedir. Doğa kendi başına güzel değildir. Nesneler dünyası tinsellikten
yoksun, bir madde dünyasıdır. Yaratma olayı, sanatçının algıladığı maddi varlığa
duygu, düşünce ve hayal gücünü katması olayıdır. Bir sanat eseri, sanatçının
kendinden kattığı değerlerle anlam kazanır. Maddi varlığı böyle tinselleştirmek,
maddeye biçim vermek demektir. Biçim kazanmış, tinsellik kazanmış maddi
varlık artık maddi varlık olmaktan çıkar ve bir sanat eseri olur. Ölümlü olan
madde, tinselleşince, biçim alıp bir sanat eseri haline gelince, ölümsüzleşir.
Sanat eseri bir kere oluşan bir üründür. Bu nedenle sanat eseri özgündür, ikinci
örneği yoktur.Önemli temscilcisi Crocedir.
YARATMA KURAMI
Sanat felsefesinin en eski ve en bilinen kuramı olan yansıtma kuramına göre
doğa, "güzel" bir varlıktır; sanat için mükemmel bir örnek, bir modeldir.
Sanatçıdan beklenen de doğa güzelliklerini sanat ürünlerine yansıtmasıdır Dikkat
edilecek
olursa
burada
sanatçının kişiliği
ve
kaynaklanmaktadır. Bu
önemli
yaratıcı
yaklaşıma
bir
etken
gözden
kaçmaktadır.
gücüdür Yaratma
göre
doğada
kuramı
O
da
buradan
mükemmellik
yoktur.
Mükemmelliği yaratan sanatçıdır. Eğer sanatçı, çalışmalarına kendi kişiliğinin ve
yaratıcı gücünün damgasını vuramamışsa ürettiği üründe bir estetik değer
aramak
Yaratma
boşunadır.
kuramına
göre
eserlerinebir benzerlikleri söz
doğanın
edilebilir. Çünkü
ürettiklerinde
üstün
bir
ancak sanat
yeteneğin
ve
özgürlükten kaynaklanan bir yapıp etmenin sonucu olan sanat eseri doğa
ürünlerinden
fazla
bir
şeydir. Sanatçı
doğadan aldığı
izlenimleri
ayıklar,
birleştirir, onlara düş gücünü katar ve bir anlatıma dönüştürür. Bu anlatımın bir
sanat ürünü olması için de özgün ve tek olması gerekir.
2. Yaratma Kuramı
Yaratma olayı, sanatçının algıladığı maddi varlığa (bu maddi varlık,
sözcük, ses, mermer olabilir) duygu, düşünce ve hayal gücünü katması
olayıdır.
Bir şiir, resim, müzik parçası gibi... Ölümlü olan madde, tinselleşince,
biçim alıp bir sanat eseri haline gelince, ölümsüzleşir.
Binlerce yıldır yaşayan sanat eserleri bunun en belirgin kanıtıdır. Bu
eserlerle sanat ölümsüzlüğe ulaşmakta ve bu da ancak yaratma ile
mümkün olmaktadır.
Croce’a göre sanat, insan etkinliklerinin en özgür olanıdır.
Sanatçının hammadde olarak almış olduğu izlenimleri birleştirerek,
ayıklayarak bir senteze ulaştırılmasıdır. Sanatçı, bu sentezi ruhunda
oluşan estetik sezgiyle ifade eder. Bu ifade ediş tekil olarak bir
kerecik sezgisel olarak gerçekleşir. Sanat, mükemmel olanı arama
etkinliğidir. Doğa mükemmellikten yoksun olduğu için doğanın taklidi
gerçek sanat olamaz. Öyle ise sanatçı hayal gücünü ve yeteneklerini
kullanarak sanat eserini ortaya çıkarılmalıdır. Philostratos der
ki;”hayal gücü ve yaratma taklitten daha kuvvetlidir. “
HAZIRLAYAN:BERNA ARAŞ
11-B NO:151