SlideShare a Scribd company logo
1 of 13
EMPRESYONİZM (1860-1880)

Edouard Manet
Claude Monet
Theodore Rousseau
Frederic Bazille
Eugene Boudin
Gustave Caillebotte
Mary Cassatt
Edgar Degas
Berthe Morisot
Camille Pissarro
Pierre-Auguste Renoir
Alfred Sisley
Charles-François Daubigny
Empresyonizmle beraber ışık bir araç değer olmaktan kurtulur ve
başlı başına bir değer olarak anlaşılır.
Empresyonizme gelene kadar ışık figürlerin plastik değerlerini ortaya çıkarmada,
tablonun konstrüksiyonun da kullanılan bir araçtı. (1370-1427)
                SANDRO BOTTICELLI
Empresyonizme gelene kadar ışık soyut bir ışıktır.
Empresyonizmin kullandığı ışık,daha önceki dönemlerdeki gibi idealize
edilmiş soyut ışık değildir. Doğada gördüğümüz reel ışıktır.
Empresyonizmi Oluşturan Üç Ana Unsur:
IŞIK: Empresyonizme gelene kadar ışık figürlerin plastik
  değerlerini ortaya çıkarmada, tablonun
  konstrüksiyonun da kullanılan bir araçtı.
Empresyonizmle beraber ışık bir araç değer olmaktan
  kurtulur ve başlı başına bir değer olarak anlaşılır.
Empresyonizmin kullandığı ışık,daha önceki
  dönemlerdeki gibi idealize edilmiş soyut ışık değildir.
  Doğada gördüğümüz reel ışıktır.
Nesneler dünyasına baktığımızda orada kendi başına
  var olan objeleri görmüyor,ışığın belirlediği renkleri
  çeşitli ışık renklerini görüyor ve resmediyordu
.Açık hava resminin doğaya çıkarak empresyonist görme
  tarzı ressamları karanlık atölyelerini terk etmeye ve
  güneş ışığına çıkmaya zorluyordu. Böylece resmin ilgi
  alanı formdan konturdan ışığa, renge kayıyordu.
RENK: Rengi ilk keşfedenler kuşkusuz empresyonistler olmamıştır.Ancak
  empresyonistlerin keşfi ışık tayflarıdır.

Optik bir sanat olan resim her şeyden önce göz duyumlarına dayanır. Bu göz
  duyumları aslında renk-ışık duyumlarından başka bir şey değildir.
İmpressionizme gelinceye kadar resimde kullanılan renk, tıpkı ışıkta olduğu
  gibi, başlı başına bir değer değil, üzerinde bulunduğu objeyi ifa-de etmek
  isteyen, onu tanıtan bir araç idi. «Renaissance sanatında renk, doğanın,
  maddenin, nesnelerin bir özelliği idi.»

impressionizme gelene dek, renk bütün sanat okulları tarafından kullanılmıştır
   ve bunda da bir zorunluluk vardı, çünkü resim, optik bir sanattır. Ancak,
   impressionizme gelinceye kadar renk, nesnele-rin bir özelliği, nesnelerin bir
   attribut'u olarak kullanılıyor ve objektiv olarak kabul ediliyordu. Renk,
   nesnelerin kendisindedir; her nesne ağır-lık, sertlik gibi bir renge de sahiptir;
   ve ağırlığı, sertliği mekanı nasıl nesneden ayıramıyorsak, rengi de nesneden
   ayıramayız. Görüldüğü gibi, böyle bir renk anlayışı, hiçbir zaman Işık'tan
   hareket eden bir renk an-layışı değildir.

Rengin ışıkla olan bağlılığı üzerinde hiç durulmamıştır. Işık, tayf renkleri olarak
  anlaşılmadığı gibi, renk de, bir ışık tayfı olarak düşünülememiştir. Işık, nasıl
  resmin kompozisyonu için dayanılan ele-manlardan biri ise, renk de yine bir
  diğer elemanıdır.
•   İmpressionist sanatçı, atölye'yi terketmekle, yeni bir dünya ile karşılaşmış
    oluyordu: Bu, ışığın dünyasıdır. Ancak, bu ışık, beyaz ışık değil, tersine, tayf
    renklerinden meydana gelmiş bir ışıktır. Güneş ışığı, tayf renkleri halinde
    nesneler üzerine düşüyor ve nesneler aydınlanıyor. Işık ile nesnelerin
    kucaklaşışı, her an değişen bir renk at­mosferi içinde meydana geliyor.,

•   Nesneler, her an yeni bir ışık ile ve yeni bir tayf rengi ile aydınlanıyor. Bize
    görünen dünya, her an yeni ve deği-şik bir dünyadır, çünkü, her an onu yeni
    bir tayf rengi içinde görüyoruz.

•   Objeler dünyasının, sabit ve de­ğişmez, objektiv, real bir rengi yoktur.
    Objeler, üzerine düşen tşık tayfı­nın rengindedir. Bütün objeler dünyası,
    akan, değişen bir fenomenler dün-yası olduğu gibi, bu akış aslında tayf
    renklerinin bir akışıdır. Nesneler dünyası, temelsiz, kontursuz olup, bir
    değişme içindedir; ancak, bu de-ğişmeyi belirleyen temel prensip, renktir,
    yani tayf rengidir.

•   Renk, böylece, resmin tek taşıyıcısı oluyor, çünkü impressionizme ge-
    linceye kadar, rengin de hizmet etmekle yükümlü bulunduğu kompozis-yon,
    perspektiv gibi değerler artık kayboluyor. Resmi belirleyen tek değer renk
    oluyor.
•   Rengin, tayf renginin belirlediği bir dünya, sağlam, rationel bir dünya değil,
    akan, her an değişen, sürekli sallantı ve titreşim içinde bulunan bir dünyadır.
    Perspektif'den yoksun olması nedeni ile bu dünya, üç boyutlu değil, iki
    boyutlu bir dünyadır, renklerin art arda çeşitli görü-nüşler ortaya koydukları
    bir dünyadır, daha doğru bir deyimle, bir yüzey dünyasıdır. «Rengin yanında
    her şey, derinlik etkisi, kompozisyon, içerik, vb., ikinci plana atılmakla,
    ressamın yaşantısı, renk üzerinde toplanır; böylece, bütün tablo, hemen
    hemen düz bir yüzey, 'dünyanın renkli bir derisi' halini alır.»

•   Hava Perspektifi: Empresyonizmle birlikte eski geometrik perspektif anlayışı
    yerin hava pespektifine bırakıyor.Hava tıpkı bir tül perde gibi
    nesnelerinetrafını sarıyor, nesneler ile aramıza ince bir tabaka meydana
    getiriyor, bu ince tabaka nesnelerin kontürünü erittiği gibi onların üzerine
    düşen renklerin kontürlerinide eritiyor.

•   Renk Kontrastı: Geleneksel sanatçılar, tuvale geçirmek istedikleri figürleri ya
    da nesneleri sağlam bir form içinde göstermek için genel olarak renk
    karşıtlığından faydalan-mışlardır. Şöyle ki, örneğin bir yeşil leke ile bir
    kırmızı lekenin doldurmuş olduğu iki figür mutlak bir kesinlikle birbirlerinden
    ayrılırlar.
•   Empresyonistlerle birlikte bütün nesne dünyası konturların çevirdiği formları
    paranteze alınınca, parçalanıp atılınca artık o anlamda renk karşıtlığı
    kullanmaya gerekte kalmamıştır.
• ZAMAN: Renaissance sanatını belirleyen zaman, böyle
  mantıksal, rationel bir zamandır. Çünkü, Renaissance
  sanatçıları, değişeni değil, değişmeyeni yapıtlarında ifade
  etmek istediler.

• Barok resmine gelince, durum tamamen değişiyor.
  Renaissance'ın man­tıksal zaman anlayışına karşı, burada
  harekete dayanan bir zaman anla-yışı ortaya çıkıyor. Hatta
  diyebiliriz ki, resmin ana konusu, hareketi tes-pit etmek oluyor.

• İmpressionizm, yeni bir zaman teo-risi geliştiriyor ve bu zaman
  teorisi de, her şeyden önce impressionist gör­me ve
  impressionist 'obje' anlayışı ile derinden ve içten bağlıdır.

• impressionist bir ressamın tutumu da tıpkı,bir fotoğrafçının
  tutumuna benzemektedir. Hızla akan bir duyumlar ırmağı
  karşısında ressam, yakalamak ve tespit etmek istediği
  impression'u, aynı hızla kavramak gereğindedir; çünkü, bu gibi
  sübjektiv duyumlar ve yaşantılar, ancak «çok hızlı bir bakışla
  kavranabilir ve değişmeden alıkonur.»
• Renaissance sanatı, değişmeyeni, duranı
  resmetmek istediği için onun kullandığı zaman,
  hareketsizliğe dayanan bir mantıksal zaman'dır.
  Barok' un kullandığı zaman ise, yer değiştirme
  şeklinde, yer değiştirme olarak anladığı
  harekete dayanan bir zamandır. Oysa,
  impressionist zaman, her ikisinden de farklıdır.
  İmpressionizm, pittoresk stil içine girdiğine
  göre, sürekli olanı değil, olanı, değişeni arar; ve
  bu bakımdan Renaissance sa-natından
  tamamen farklıdır.
• Kısaca söylersek, zamanı en küçük parçalarına
  ayırmak ve “ an” ı yakalamaktır.
İzlediğiniz için teşekkür ederim
Derya GİRGİN 11/B 166

More Related Content

What's hot

Esteti̇k (sanat felsefesi̇) değişen
Esteti̇k (sanat felsefesi̇) değişenEsteti̇k (sanat felsefesi̇) değişen
Esteti̇k (sanat felsefesi̇) değişenNesibe Yüce
 
20.yüzyıl sanat akımı
20.yüzyıl sanat akımı20.yüzyıl sanat akımı
20.yüzyıl sanat akımıhafize
 
Batı EdebiyatıNda Edebi AkıMlar...
Batı EdebiyatıNda Edebi AkıMlar...Batı EdebiyatıNda Edebi AkıMlar...
Batı EdebiyatıNda Edebi AkıMlar...derslopedi
 
sanat akımları
sanat akımlarısanat akımları
sanat akımlarıhafize
 
Fotografcilikta Minimalizm (iFOD)
Fotografcilikta Minimalizm (iFOD)Fotografcilikta Minimalizm (iFOD)
Fotografcilikta Minimalizm (iFOD)Adil Alpkoçak
 
VİRANŞEHİR ANADOLU LİSESİ
VİRANŞEHİR ANADOLU LİSESİVİRANŞEHİR ANADOLU LİSESİ
VİRANŞEHİR ANADOLU LİSESİÖmer Akkaş
 
akımlar
akımlarakımlar
akımlarhafize
 
Fotoğrafçılıkta Minimalizm
Fotoğrafçılıkta MinimalizmFotoğrafçılıkta Minimalizm
Fotoğrafçılıkta MinimalizmAdil Alpkoçak
 

What's hot (10)

Esteti̇k (sanat felsefesi̇) değişen
Esteti̇k (sanat felsefesi̇) değişenEsteti̇k (sanat felsefesi̇) değişen
Esteti̇k (sanat felsefesi̇) değişen
 
20.yüzyıl sanat akımı
20.yüzyıl sanat akımı20.yüzyıl sanat akımı
20.yüzyıl sanat akımı
 
Kübizm-kübizm nedir?
Kübizm-kübizm nedir?Kübizm-kübizm nedir?
Kübizm-kübizm nedir?
 
Batı EdebiyatıNda Edebi AkıMlar...
Batı EdebiyatıNda Edebi AkıMlar...Batı EdebiyatıNda Edebi AkıMlar...
Batı EdebiyatıNda Edebi AkıMlar...
 
sanat akımları
sanat akımlarısanat akımları
sanat akımları
 
Fotografcilikta Minimalizm (iFOD)
Fotografcilikta Minimalizm (iFOD)Fotografcilikta Minimalizm (iFOD)
Fotografcilikta Minimalizm (iFOD)
 
VİRANŞEHİR ANADOLU LİSESİ
VİRANŞEHİR ANADOLU LİSESİVİRANŞEHİR ANADOLU LİSESİ
VİRANŞEHİR ANADOLU LİSESİ
 
akımlar
akımlarakımlar
akımlar
 
Fotoğrafçılıkta Minimalizm
Fotoğrafçılıkta MinimalizmFotoğrafçılıkta Minimalizm
Fotoğrafçılıkta Minimalizm
 
Sss
SssSss
Sss
 

Viewers also liked

Rundown and presentation theme final version (9 sept) - ICID
Rundown and presentation theme final version (9 sept) - ICIDRundown and presentation theme final version (9 sept) - ICID
Rundown and presentation theme final version (9 sept) - ICIDppibelanda
 
Ama cool solutions research tools to get management support
Ama  cool solutions research tools to get management supportAma  cool solutions research tools to get management support
Ama cool solutions research tools to get management supportpaschied
 
IBN Entrepreneurship - Rama
IBN Entrepreneurship - RamaIBN Entrepreneurship - Rama
IBN Entrepreneurship - Ramappibelanda
 
CV Willy Sakareza
CV Willy SakarezaCV Willy Sakareza
CV Willy Sakarezappibelanda
 

Viewers also liked (8)

IMWU
IMWUIMWU
IMWU
 
Rundown and presentation theme final version (9 sept) - ICID
Rundown and presentation theme final version (9 sept) - ICIDRundown and presentation theme final version (9 sept) - ICID
Rundown and presentation theme final version (9 sept) - ICID
 
Książki
KsiążkiKsiążki
Książki
 
Ama cool solutions research tools to get management support
Ama  cool solutions research tools to get management supportAma  cool solutions research tools to get management support
Ama cool solutions research tools to get management support
 
Ama
AmaAma
Ama
 
IBN Entrepreneurship - Rama
IBN Entrepreneurship - RamaIBN Entrepreneurship - Rama
IBN Entrepreneurship - Rama
 
CV Henderi
CV HenderiCV Henderi
CV Henderi
 
CV Willy Sakareza
CV Willy SakarezaCV Willy Sakareza
CV Willy Sakareza
 

Similar to Deryagirgin

Dünya resi̇m tari̇hi̇ ve çağdaş sanat akimlari
Dünya resi̇m tari̇hi̇ ve çağdaş sanat akimlariDünya resi̇m tari̇hi̇ ve çağdaş sanat akimlari
Dünya resi̇m tari̇hi̇ ve çağdaş sanat akimlarihafize
 
11572570.ppt sanat felsefesi.ppt 0000000
11572570.ppt sanat felsefesi.ppt 000000011572570.ppt sanat felsefesi.ppt 0000000
11572570.ppt sanat felsefesi.ppt 0000000karacelikfurkan27
 
Mi̇nyatür,görme kültürleri yüksek lisans dersi
Mi̇nyatür,görme kültürleri yüksek lisans dersiMi̇nyatür,görme kültürleri yüksek lisans dersi
Mi̇nyatür,görme kültürleri yüksek lisans dersiAyse Bozkurt Şirin
 
Bir Rönesans ressamı: Rafael
Bir Rönesans ressamı: RafaelBir Rönesans ressamı: Rafael
Bir Rönesans ressamı: RafaelOguz Bülbül
 

Similar to Deryagirgin (6)

impressionism
impressionism impressionism
impressionism
 
Dünya resi̇m tari̇hi̇ ve çağdaş sanat akimlari
Dünya resi̇m tari̇hi̇ ve çağdaş sanat akimlariDünya resi̇m tari̇hi̇ ve çağdaş sanat akimlari
Dünya resi̇m tari̇hi̇ ve çağdaş sanat akimlari
 
11572570.ppt sanat felsefesi.ppt 0000000
11572570.ppt sanat felsefesi.ppt 000000011572570.ppt sanat felsefesi.ppt 0000000
11572570.ppt sanat felsefesi.ppt 0000000
 
Mi̇nyatür,görme kültürleri yüksek lisans dersi
Mi̇nyatür,görme kültürleri yüksek lisans dersiMi̇nyatür,görme kültürleri yüksek lisans dersi
Mi̇nyatür,görme kültürleri yüksek lisans dersi
 
Bir Rönesans ressamı: Rafael
Bir Rönesans ressamı: RafaelBir Rönesans ressamı: Rafael
Bir Rönesans ressamı: Rafael
 
Modern resim sanatı-1
Modern resim sanatı-1Modern resim sanatı-1
Modern resim sanatı-1
 

Deryagirgin

  • 1. EMPRESYONİZM (1860-1880) Edouard Manet Claude Monet Theodore Rousseau Frederic Bazille Eugene Boudin Gustave Caillebotte Mary Cassatt Edgar Degas Berthe Morisot Camille Pissarro Pierre-Auguste Renoir Alfred Sisley Charles-François Daubigny
  • 2. Empresyonizmle beraber ışık bir araç değer olmaktan kurtulur ve başlı başına bir değer olarak anlaşılır.
  • 3. Empresyonizme gelene kadar ışık figürlerin plastik değerlerini ortaya çıkarmada, tablonun konstrüksiyonun da kullanılan bir araçtı. (1370-1427) SANDRO BOTTICELLI Empresyonizme gelene kadar ışık soyut bir ışıktır.
  • 4. Empresyonizmin kullandığı ışık,daha önceki dönemlerdeki gibi idealize edilmiş soyut ışık değildir. Doğada gördüğümüz reel ışıktır.
  • 5.
  • 6.
  • 7. Empresyonizmi Oluşturan Üç Ana Unsur: IŞIK: Empresyonizme gelene kadar ışık figürlerin plastik değerlerini ortaya çıkarmada, tablonun konstrüksiyonun da kullanılan bir araçtı. Empresyonizmle beraber ışık bir araç değer olmaktan kurtulur ve başlı başına bir değer olarak anlaşılır. Empresyonizmin kullandığı ışık,daha önceki dönemlerdeki gibi idealize edilmiş soyut ışık değildir. Doğada gördüğümüz reel ışıktır. Nesneler dünyasına baktığımızda orada kendi başına var olan objeleri görmüyor,ışığın belirlediği renkleri çeşitli ışık renklerini görüyor ve resmediyordu .Açık hava resminin doğaya çıkarak empresyonist görme tarzı ressamları karanlık atölyelerini terk etmeye ve güneş ışığına çıkmaya zorluyordu. Böylece resmin ilgi alanı formdan konturdan ışığa, renge kayıyordu.
  • 8. RENK: Rengi ilk keşfedenler kuşkusuz empresyonistler olmamıştır.Ancak empresyonistlerin keşfi ışık tayflarıdır. Optik bir sanat olan resim her şeyden önce göz duyumlarına dayanır. Bu göz duyumları aslında renk-ışık duyumlarından başka bir şey değildir. İmpressionizme gelinceye kadar resimde kullanılan renk, tıpkı ışıkta olduğu gibi, başlı başına bir değer değil, üzerinde bulunduğu objeyi ifa-de etmek isteyen, onu tanıtan bir araç idi. «Renaissance sanatında renk, doğanın, maddenin, nesnelerin bir özelliği idi.» impressionizme gelene dek, renk bütün sanat okulları tarafından kullanılmıştır ve bunda da bir zorunluluk vardı, çünkü resim, optik bir sanattır. Ancak, impressionizme gelinceye kadar renk, nesnele-rin bir özelliği, nesnelerin bir attribut'u olarak kullanılıyor ve objektiv olarak kabul ediliyordu. Renk, nesnelerin kendisindedir; her nesne ağır-lık, sertlik gibi bir renge de sahiptir; ve ağırlığı, sertliği mekanı nasıl nesneden ayıramıyorsak, rengi de nesneden ayıramayız. Görüldüğü gibi, böyle bir renk anlayışı, hiçbir zaman Işık'tan hareket eden bir renk an-layışı değildir. Rengin ışıkla olan bağlılığı üzerinde hiç durulmamıştır. Işık, tayf renkleri olarak anlaşılmadığı gibi, renk de, bir ışık tayfı olarak düşünülememiştir. Işık, nasıl resmin kompozisyonu için dayanılan ele-manlardan biri ise, renk de yine bir diğer elemanıdır.
  • 9. İmpressionist sanatçı, atölye'yi terketmekle, yeni bir dünya ile karşılaşmış oluyordu: Bu, ışığın dünyasıdır. Ancak, bu ışık, beyaz ışık değil, tersine, tayf renklerinden meydana gelmiş bir ışıktır. Güneş ışığı, tayf renkleri halinde nesneler üzerine düşüyor ve nesneler aydınlanıyor. Işık ile nesnelerin kucaklaşışı, her an değişen bir renk at­mosferi içinde meydana geliyor., • Nesneler, her an yeni bir ışık ile ve yeni bir tayf rengi ile aydınlanıyor. Bize görünen dünya, her an yeni ve deği-şik bir dünyadır, çünkü, her an onu yeni bir tayf rengi içinde görüyoruz. • Objeler dünyasının, sabit ve de­ğişmez, objektiv, real bir rengi yoktur. Objeler, üzerine düşen tşık tayfı­nın rengindedir. Bütün objeler dünyası, akan, değişen bir fenomenler dün-yası olduğu gibi, bu akış aslında tayf renklerinin bir akışıdır. Nesneler dünyası, temelsiz, kontursuz olup, bir değişme içindedir; ancak, bu de-ğişmeyi belirleyen temel prensip, renktir, yani tayf rengidir. • Renk, böylece, resmin tek taşıyıcısı oluyor, çünkü impressionizme ge- linceye kadar, rengin de hizmet etmekle yükümlü bulunduğu kompozis-yon, perspektiv gibi değerler artık kayboluyor. Resmi belirleyen tek değer renk oluyor.
  • 10. Rengin, tayf renginin belirlediği bir dünya, sağlam, rationel bir dünya değil, akan, her an değişen, sürekli sallantı ve titreşim içinde bulunan bir dünyadır. Perspektif'den yoksun olması nedeni ile bu dünya, üç boyutlu değil, iki boyutlu bir dünyadır, renklerin art arda çeşitli görü-nüşler ortaya koydukları bir dünyadır, daha doğru bir deyimle, bir yüzey dünyasıdır. «Rengin yanında her şey, derinlik etkisi, kompozisyon, içerik, vb., ikinci plana atılmakla, ressamın yaşantısı, renk üzerinde toplanır; böylece, bütün tablo, hemen hemen düz bir yüzey, 'dünyanın renkli bir derisi' halini alır.» • Hava Perspektifi: Empresyonizmle birlikte eski geometrik perspektif anlayışı yerin hava pespektifine bırakıyor.Hava tıpkı bir tül perde gibi nesnelerinetrafını sarıyor, nesneler ile aramıza ince bir tabaka meydana getiriyor, bu ince tabaka nesnelerin kontürünü erittiği gibi onların üzerine düşen renklerin kontürlerinide eritiyor. • Renk Kontrastı: Geleneksel sanatçılar, tuvale geçirmek istedikleri figürleri ya da nesneleri sağlam bir form içinde göstermek için genel olarak renk karşıtlığından faydalan-mışlardır. Şöyle ki, örneğin bir yeşil leke ile bir kırmızı lekenin doldurmuş olduğu iki figür mutlak bir kesinlikle birbirlerinden ayrılırlar. • Empresyonistlerle birlikte bütün nesne dünyası konturların çevirdiği formları paranteze alınınca, parçalanıp atılınca artık o anlamda renk karşıtlığı kullanmaya gerekte kalmamıştır.
  • 11. • ZAMAN: Renaissance sanatını belirleyen zaman, böyle mantıksal, rationel bir zamandır. Çünkü, Renaissance sanatçıları, değişeni değil, değişmeyeni yapıtlarında ifade etmek istediler. • Barok resmine gelince, durum tamamen değişiyor. Renaissance'ın man­tıksal zaman anlayışına karşı, burada harekete dayanan bir zaman anla-yışı ortaya çıkıyor. Hatta diyebiliriz ki, resmin ana konusu, hareketi tes-pit etmek oluyor. • İmpressionizm, yeni bir zaman teo-risi geliştiriyor ve bu zaman teorisi de, her şeyden önce impressionist gör­me ve impressionist 'obje' anlayışı ile derinden ve içten bağlıdır. • impressionist bir ressamın tutumu da tıpkı,bir fotoğrafçının tutumuna benzemektedir. Hızla akan bir duyumlar ırmağı karşısında ressam, yakalamak ve tespit etmek istediği impression'u, aynı hızla kavramak gereğindedir; çünkü, bu gibi sübjektiv duyumlar ve yaşantılar, ancak «çok hızlı bir bakışla kavranabilir ve değişmeden alıkonur.»
  • 12. • Renaissance sanatı, değişmeyeni, duranı resmetmek istediği için onun kullandığı zaman, hareketsizliğe dayanan bir mantıksal zaman'dır. Barok' un kullandığı zaman ise, yer değiştirme şeklinde, yer değiştirme olarak anladığı harekete dayanan bir zamandır. Oysa, impressionist zaman, her ikisinden de farklıdır. İmpressionizm, pittoresk stil içine girdiğine göre, sürekli olanı değil, olanı, değişeni arar; ve bu bakımdan Renaissance sa-natından tamamen farklıdır. • Kısaca söylersek, zamanı en küçük parçalarına ayırmak ve “ an” ı yakalamaktır.
  • 13. İzlediğiniz için teşekkür ederim Derya GİRGİN 11/B 166