2. ANNE BABANIN ONAYI PEŞİNDE KOŞMAK
Anne Ve Babamızdan koşulsuz sevgi ve kabul
beklediğimiz zamanlarda , bunun yerine
gelmediğini hissettiğimiz an biz de onlara karşı
tam tersi duygular beslemeye başlarız bunun
sonucu olarak başarısız olmak kaçınılmazdır.
ONLARDAN ALAMADIĞIMIZ ONAY DUYGUSU
BİZDE ONLARA KARŞI BİR DUVAR
OLUŞTURMAMIZI SAĞLAYACAK BU DUVARI
AŞMANIN EN KOLAY YOLU ONLARIN ANNE VE
BABALARI GİBİ DÜŞÜNMEYE ÇALIŞMAKTIR.
3. YANLIŞ İNSANLARLA İLİŞKİLER
KURMAK
YANLIŞ İLİŞKİLER İÇERİSİNDE
BULUNABİLECEĞİNİZ KİŞİLER İKİ GURUBA
AYRILIR:
1. İLK GRUP KARİZMALARIYLA VEYA GÜÇLÜ
KARAKTERLERİYLE SİZİ ETKİLEYENLER
2. SİZE İHTİYAÇ DUYDUĞUNU HİSSETTİĞİNİZ
KİŞİLER
4. HER İKİ GRUPTAKİLER DE SORUNLU
İLİŞKİLER KURMAYA ADAY KİŞİLERDİR…
Bu sonuçtan kaçınmanız için kişinin özünü
keşfetmeniz,iç dünyasını anlayabilmeniz önemlidir.
İçlerinde nefret,kıskançlık,yada büyük bir acı taşıyan
kişiler her türlü ilişkide size de aynı duyguları
yansıtacaktır,dolayısıyla bu kişilerle birlikte olmak
,zaman geçirmek bir süre sonra sizde bir yanlış yapma
duygusu,kendinize acıma,kendinizden nefret etme
hatta hayatta hiç kimseye güvenmeme duygusu
geliştirecektir,bu duygular içerisinde birinin başarı
elde etmesi düşünülemez.
5. Doğru ilişkiler kurmak ve bunu başarı
yolunda kullanabilmek için….
Sağlıklı bir ruh haline sahip ,açık fikirli,özgüveni
yüksek,esprili,sosyal kişilerle ilişkiler
geliştirmeliyiz,bunu yapabildiğimiz an bizim de
hayatımızın her anında daha olumlu,daha
özgüvenli davranışlar geliştirmemiz mümkün
olacaktır.
Böylece her anımızı çok daha faydalı faaliyetler
içerisinde geçirmemiz mümkün hale gelecektir.
6. SÜRÜNCEMEDE BIRAKMAK
Hemen herkes hayatının bir bölümünde yapması
gereken işleri ya hiç yapmamış,ya da yarım
bırakarak sürüncemede bırakmışlardır.
Bunun en önemli nedenleri;
Özgüven eksikliği
Stres,Başarısızlık korkusu
Kendini hazır hissetmeme
Gibi duygular olarak görülse de en önemlisi
YALNIZLIK duygusudur.
7. BAŞARABİLECEĞİMİZİ BAŞKA BİRİNDEN
DUYMAK BİZ DE İNANILMAZ ETKİLER
YARATIR….
Küçük Yaşlardan itibaren yapmak istediğimiz
işlerde biri tarafından ‘’yapabileceğimizi’’duyma
ihtiyacı duyarız,bu bizim özgüven oluşturmamız
için çok önemldir,bizi hareket geçiren en önemli
etken bize destek olacak birilerinin YANIMIZDA
OLMASIDIR.
8. SÜRÜNCEMEDE BIRAKMAK BİZİ İÇTEN
İÇE YIKAN BİR DAVRANIŞTIR….
Bir işi Sürüncemede bıraktığımızı hissederiz,bunun
farkına vardığımız an yapılacak en doğru şey
kendimizi cesaretlendirmek ve güvendiğimiz
birinden destek almaktır.
Kendimizi suçlamak, strese girmek harekete
geçmemizi daha da zorlaştıracaktır.
Yalnızlık duygusundan kurtulmanın ve işleri
sürüncemede bırakmamanın en kolay yolu her
yaptığımız işin sonunda kendimizi ödüllendirmektir.
9. HİSSETTTİKLERİMİZİ BAŞKALARININ
ANLAMASINI BEKLEMEK…
Bir çok başarısız insanın hayatını incelediğiniz
zaman onu başarısız yapan şeyin, yapmış olduğu
tüm işlerde ve davranışlarda kendisini iyi ifade
edemediğini görürsünüz.
O kişiye göre başkaları kendi yaptığı davranışları
veya eylemleri anlayamamıştır ve bu yüzden bir
süre sonra çevresindeki kişilerden kopmaya,
yalnız kalmaya ve hiçbir zaman bir ekiple çalışma
ihtiyacı duymamaya başlar.
10. EMPATİYİ HAREKETE GEÇİRMEK…
Birinin bizi anlamasını sağlamak istiyorsak
öncelikle onun yerine kendimizi koyalım, açık
ifadelerle kendimizi ifade edelim ,hala
anlaşılmadığımızı düşünüyorsak benzer
davranışlar gösteren kişilerden örnekler vererek
bunun onlarda hangi duyguları harekete
geçireceğini öğrenmeye çalışalım.
Anlaşılmak için anlamaya çalıştığımız an bu
özyıkıcı davranışın olumsuz etkilerinden
kurtulmak için ilk adımı atmış oluruz.
11. ÇOK GEÇ OLANA DEK BEKLEMEK
Eğer bir Yaşama Amacınız varsa bunu
gerçekleştirmenin tek yolu ŞU AN harekete geçmektir.
Bir hedefiniz var ve buna ulaşmak için artık çok geç
kaldığınızı düşünmek Özyıkıcı davranışların en
kötülerinden bir tanesidir.
Bunu önlemenin tek yolu sürekli eylem halinde
olmaktır , bu gün harekete geçerek bundan 10 yıl
sonra hayatımızda neleri değiştirebileceğimizi
düşünmek ve bununla ilgili sürekli planlar yapmak bu
özyıkıcı davranışları hayatımızdan uzaklaştıracaktır.
12. ÇABUK ÖFKELENMEK VE KİN DUYMAK
Hayatımızın bir çok evresinde bizi sinirlendirten üzen
,davranışlarla veya kişilerle karşılacağımızı bilmemiz
gerekir, öfke kontrolünü sağlayamadığımız
zamanlarda bizi öfkelendiren olaylara veya kişilere
karşı önleyemediğimiz bir şekilde öfke ,kin ve nefret
duygularını hissetmeye başlarız.
Bu duygular bir süre sonra bizim tüm doğru
davranışları sergilememizi engeller.
Çabuk öfkelenmek başarının önündeki en güçlü
engellerden bir tanesidir.
13. ÖFKELENMEK SADECE SİZE ZARAR VERİR…
Çabuk öfkelenmenin sadece kendimize zarar
vereceğini unutmayalım.
Bu tür davranış veya olaylar karşısında önceden
temkinli olalım ve sakin kalmaya gayret edelim
Bu olayların dışına çıkalım , ortamdan uzaklaşalım
İnandığımız değerlere herkesin inanmak zorunda
olmadığını önceden bilirsek kişilere öfke duymaz ,kin
tutmayız önemli olan bizim inandığımız değerlerdir ,
başkalarının düşünce ve davranışları sadece
kendilerini bağlar.
14. HAYIR DEMEYİ BECEREMEMEK…
Yalnız kalma korkusu
Kişileri gücendirmekten çekinmek
Olumsuz olduğumuzu düşündürmemek
Bilgisiz olduğumuzu düşünmek
Özgüven eksikliği
Yanlış karara verme korkusu
Gibi nedenlerle insanların bir çoğu kolay kolay
HAYIR diyemez ve içinde bulundukları durumdan
kurtulmak için DUR demeyi başaramaz.
15. Nerede evet demeliyiz…
Devam edeceğimiz işlerin , bizi acımasız ,saygısız ,
dengesiz ve öfkeli yapmayacağına karar verdiğimizde
Evet dediğimiz kişi veya davranışın hem bizim hem de
karşı tarafın menfaatine olacağı koşullarda
İçinde bulunduğumuz durumun bizi mutsuz
etmeyeceği , sonradan pişmanlık hissetmeyeceğimiz
durumlarda
HAYIR demenin en kolay yolu, durumun gelecekte
nasıl sonuçlanması gerektiğini ifade etmek, bu
durumun sizi nasıl üzeceği veya canınızı sıkacağı
konusunda açıklayıcı bilgiler vermektir.
16. İNSANLARIN KARŞILIK BEKLEMEDİKLERİNİ
VARSAYMAK..
İnsan ruhunun en büyük beklentisi koşulsuz SEVGİ
ihtiyacıdır.
Bu yüzden bize yardımcı olan veya desteğini
esirgemeyen birileri olduğunda bunu tamamen
karşılık beklemeden yaptıklarını düşünürüz.
Bu davranış sonucunda beklentiler olduğunu
hissettiğimiz an kendimizi ihanete uğramış ,
aldatılmış ve kızgın hissetmekle kalmaz ,
karşımızdaki kişiye güvendiğimiz için kendimizi
aptal gibi hissederiz.
17. HER ZAMAN BEKLENTİLER VARDIR…
İstisnalar dışında her iyilik ve yradımın altında
bir beklenti olduğunu önceden VARSAYMAK
bizim bu konuda kendimizi kötü hissetmemizi
engeller.
Sizde başkalarına bir şey verdiğinizde kendinizi
karşılıksız bir davranış içerisinde olduğunuza
inandırsanız bile ,sizin yardıma ihtiyacınız
olduğu bir durumda o kişiden destek alamamanız
siz de neden olduğunu anlayamasanız bile
,özyıkıcı davranışlara neden olacak , sevgi , saygı
ve minnet duygularınız azalmaya başlayacaktır.
18. HER ZAMAN HAKLI ÇIKMA
ZORUNLULUĞU…
İster bir şeyi bilerek ,ister bir şeyi bilmeden olsun
herşeyi bildiğiniz düşünmek ve bunda ısrar etmek
Özyıkıcı davranışlardan biridir.
Ben bunu biliyorum , ben bu konuda her şeyi bilirim,
benim yaptığım doğru , artık tekrar etmemem gerek
yok , bunları daha öncede öğrenmiştim , ben bunu
biliyorum gibi cümleler hepimizin en sevdiği
cümlelerdir ve kendi kendimizi mutlu etmemizi
sağlayan ifadelerdir . Maalesef bu ifadeleri
kullananların çoğu kendi kendilerine ne kadar zarar
verdiklerini anlamazlar.
19. BİLMEMEK AYIP DEĞİL,BİLMEDİĞİNİ KABUL
ETMEMEK AYIPTIR…
Hiç kimse her şeyi bilmek zorunda değildir.
Bir şeyi bilmemek ayıp değildir , bildiğimizi iddia etmek ve
bilmediğimiz ortaya çıktığında yaşayacağımız utanç daha
kötüdür.
Hep haklı olduğunu düşünmek başkalarıyla iyi ilişkiler
kurmanızı ve sağlıklı tartışmalar içerisine girmenizi önler.
Eğer her zaman siz haklıysanız karşınızdfaki kişiler hep
haksızdır , bu insanların sizden uzaklaşmasını sağlayacak en
önemli davranış bozukluklarından biridir. Haksız olduğunu
kabul eden kişi TAKDİR GÖRÜR.
20. HATALARINDAN DERS ALMAMAK…
İnsan olmanın göstergelerinden biri de HATA
yapmaktır , yapılan bu hatalardan ders almadan
bunları tekrar etmek ,özgüvenimizi tahrip eden
Ruhumuzu yaralayan ve başarı yolunda bizi
engelleyen davranışlardan biridir.
Hataları İnkar etmek ,onlardan ders almamızı
engeller,bu iki yanlış davranış bizim aynı hataları
tekrar tekrar yapmamıza olanak sağlar bu da biz
de çok ciddi yıpranma ve özyıkıcı davranışlara
neden olur.
21. BAŞKALARINI DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAK….
İş hayatımızda ve özel hayatımızda sıklıkla
ilişkilerimizin tıkandığını ve ilerleme
kaydedemediğimizi hissederiz , işte o anlarda durup
düşünmemiz gerekir , iki taraftan biri diğerini
değiştirmeye veya kendi davranış ve fikirlerini kabul
ettirmeye çalışıyordur.
Birini zorla değiştirmeye çalışmak hatta baskı ve şiddet
kullanmak , genel olarak DİRENİŞ,İNAT;KIRGINLIK ve
hatta İSYAN duygularıyla karşılanır.
BUNUN SONUCUNDA değiştirmeyi başaramadığımızı
hissettiğimizde bu ruhumuzda ÖZYIKICI bir davranış
olarak bizi törpülemeye başlar.
22. İNSANLARI DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAYIN…
İlişki içerisinde olduğunuz tüm insanların sizden
farklı olarak bazı beğenmediğiniz , davranış ve
karakteristik özelliklere sahip olduğunu kabul edin,
bu durum onlar için de geçerlidir.
Kimseyi değiştirmeye çalışmayın , Değişeceklerini
ÜMİT edin. Onları oldukları gibi kabul
edebiliyorsanız ve sizinle empati kurmalarına izin
veriyorsanız bir süre sonra birbirinizi daha iyi
anlamaya başlayacağınızı ve eğer ilişkiniz her iki taraf
için de değerliyse bazı davranışların olumlu olarak
değişmeye başladığını göreceksiniz.
23. HER ŞEYE KARŞI ÇIKMAYI ALIŞKANLIK
HALİNE GETİRMEK…
Bazen çocukluğumuzdan itibaren hayatımızı
başkalarının yönlendirmeye başladığını hissederiz ,
bu da bizim hayatımızın ilerleyen dönemlerinde her
şeye ve herkese karşı bir karşı çıkma davranışı
içerisinde bulunmamıza yol açar.
Bu iki baskı arasında kalan kişiler bir süre sonra
kendilerinde olumsuz bir tavır olduğuna ve tüm
olaylar karşısında önce karşı çıkması gerektiğini
düşünür ve bu da insan da ciddi yıkıcı davranışlara
neden olur. Hatta ve hatta bir süre sonra kendilerine
yararlı olduğunu bildikleri düşünce ve davranışlara
bile karşı gelmeyi huy edinirler.
24. HER ŞEYE KARŞI ÇIKMAKTAN KURTULMAK…
ÖNCE KENDİ KENDİMİZE BİZDEN İSTENEN
DAVRANIŞLARIN BANA YARARI VAR MI DİYE
SORABİLMEK
KENDİ ÖZLEMLERİM ,BAŞKALARININ BEKLENTİLERİYLE
UYUŞUYORSA BUNU YAPMAMIN BANA ZARARI VAR MI?
BENDEN İSTENEN DAVRANIŞIN
MANTIKLI,YARARLI,GELECEĞE YÖNELİK HEDEFLERİMLE
İLİŞKİSİ VAR MI?
BU SORULARIN CEVAPLARINI OLUMLU OLARAK
BULDUĞUMUZDA HER ŞEYE KARŞI GELMENİN
ANLAMSIZ BİR İNAT OLDUĞUNU GÖRMEYE BAŞLARIZ.
25. KİMSE DİNLEMİYORKEN KONUŞMAK…
İnsanlar sizi dinlemiyorken yani ,size olan ilgileri
kaybolmuş veya konuştuğunuz konu önemini
kaybetmişken konuşmak ve bir süre sonra
dinlenilmediğini hissettmek , insanın içinde
değersizlik ve özgüven eksikliği olarak ortaya çıkar.
Söyleyecek sözümüz bittiğinde konuşmamak en
iyisidir.
Bilmediğimiz konularda konuşmak bizi sadece
konuşan ama hiçbir şey anlatmayan kişi konumuna
getirecektir.
26. ÇOK KONUŞMAK DEĞİL ÖZ KONUŞMAK
Konuşacağınız konunun önemli noktalarını
belirttikten sonra ,karşınızdaki kişinin vücut dili
,davranış ve mimiklerine dikkat edin.
Konuşurken tekrarlardan kaçının ,diğer kişinin
fikirlerini sorun , konuşmaya katılıp katılmadığına
dikkat edin, konuşma MONOLOG olarak devam
ediyorsa hemen kesin ve başka konularda konuşun
böylece aslında sizin değil konuştuğunuz konunun
değersiz olduğunu veya karşınızdaki kişinin ilgisini
çekmediğini anlayabilir,kendinizi kötü hissetmekten
kurtulursunuz.
27. İYİ OLMADIĞINIZ HALDE İYİYMİŞ GİBİ
DAVRANMAK…..
Kendinizi kötü hissettiğiniz anlarda ,bu durumu
kabul etmeyip hem kendinize hem de etrafınızdaki
kişilere iyi olduğunuzu hissettirmeye çalışmak sizde
özyıkıcı davranışlara neden olur.
Kötü olduğunu önce kendine itiraf eden biri ,iyi
olmak için olumlu bir tavır takınabilir , çözüm yolları
arar , başkalarından yardım isteyebilir ve karşılaştığı
sorunları çözüme kavuşturur.
Olumlu olmak POLYANNACILIK değildir , olumsuz
duygulardan farkına vararak onlardan kurtulabilmek
için OLUMSUZ davranışlar yerine OLUMLU
davranışlar sergilemektir.
28. HER ŞEYİ FAZLASIYLA KİŞİSEL ALMAK….
İnsanların size kaba davranmaları ya da sizi yeterince
ciddiye almamaları sizin şahsınıza karşı yapılan bir
davranış değildir .Bu o kişilerin kendilerini güvende
hissetmeleri için geliştirdikleri bir yöntemdir.
Karşınızdaki kişinin gerçek niyetini anlamamak ,bir
ilişkiyi bozmanın en kolay yoludur . Düşünmek ve
uygun bir yanıt vermek yerine , saldırıya geçmek ,
surat asmak veya alınganlık göstermek haklı olsanız
bile bunu ifade etmenize olanak vermez .
29. HORGÖRÜYE KARŞILIK VERİN….
Biri sizi üzecek bir şey yaptığında ,onun hareketini hak edecek
bir şey yapıp yapmadığınızı düşünün, haklı olduğunu
düşünüyorsanız özür dilemeyi bilin ve ilişkinizin
normalleşmesini bekleyin.
Eğer bu kişi herkese karşı aynı davranışı sergiliyorsa üzerinize
alınmayın , ama saldırgan tavırlarına da karşılık verin sizi
ezemeyeceğini haklı olduğunuzu saldırgan olmayan bir ifade ile
anlatın.
Eğer bu davranışın içerisinde Hor görme varsa anında tepkinizi
verin ama asla tartışmayın, her kesin eksik yönleri hatalı alanları
vardır , kimse kimseden insan olarak üstün değildir, gerekirse
ilişkinizin sona ermesini de göze alacağınızı kasrşı tarafa
hissettirin.
30. AŞIRI MUHTAÇ HİSSETMEK…
Herkesin diğer insanlara ihtiyacı vardır,bazen
hepimiz birilerinden yardım isteriz,fakat bu
doyurulamaz ve başkalarını rahatsız edici şekilde
ortaya çıktığında özyıkıcı olmaya başlar.
Çevrenizdekilere sürekli muhtaç olduğunuzu
hissetirmek , sürekli şikayet etmek ya da hak ettiğiniz
bir şeyin her zaman fazlasını istemek sizin başkaları
tarafından aç gözlü olarak tanınmanızı sağlar , bu tip
kişilerle kimse bir araya gelmek istemez, insanlar bu
kişilerden uzak durur.
31. ZORUNLU İHTİYAÇ MUHTAÇ OLMAK
DEĞİLDİR…
Sürekli yardım beklentisi içerisinde olmak , başkaları
tarafından duygu sömürüsü olarak algılanacaktır.
Başkalarına muhtaç olduğunuzu değil neye ihtiyacınız
olduğunu açıklıkla ifade edin ve talep etmeden size
yardım edilmesini bekleyin.
İhtiyacınız karşılandığında minnettarlığınızı teşekkür
ederek abartmadan iletin.
Hiç ihtiyacınız yokmuş gibi davranmayın , insanlar
size yardımcı olmak istediklerinde bile yardım etmeye
çekinirler ve sizi üzeceklerini düşünürler , bu sizde
öfke ve kırgınlık yaratabilir.
32. GERÇEKÇİ OLMAYAN UMUTLAR
BESLEMEK..
Bazen insanlar çok gerçekçi olmayan bazı umutlar
beslerler ve buna da çok ciddi bir şekilde
bağlanırlar , bunun sonucunda olumsuz bir tablo
ile karşılaştıklarında bu onlarda özyıkıcı
davranışlara neden olur.
Bir şeyin akla uygun olması onun
gerçekleşebileceği anlamına gelmez.
33. GERÇEKLEŞMESİ MUHTEMEL HEDEFLER
BELİRLEMEK..
Bir şeye ulaşmak istediğinizde gerçekleşme olasılığı
hakkında detaylı bir şekilde uzun uzun düşünün.
Hedefe ulaşmak için ihtiyacınız olan araçları sıralayın
, bunlardan hangilerine sahipsiniz bunları
değerlendirin.
Belirlediğiniz hedefleri ihtiyaç sıralamasına göre
düzenleyin en kolay ulaşabileceğiniz hedeften
başlayarak ,yapmanız gereken faaliyetleri sıralayın.
Hedefinize ulaşamadığınız zaman bunun sizi
yıkmasına izin vermeyin herşeye kendinizi hazırlayın,
unutmayın hiçbir şeye sahip olmak kolay değildir
ancak mümkündür.
34. HERKESİ MEMNUN ETMEYE ÇALIŞMAK
Başarısızlığın anahtarı herkesi memnun etmeye
çalışmaktır.
Kendinize gücünüzden fazla iş yüklerseniz bu
yapabileceğiniz iş sayısını ve memnun edeceğiniz
kişi sayısını da azaltacaktır.
Her insana sizinle birlikteyken önemli olduğunu
hissettirmek gerekir , fakat bu onların her
istediğini yapacaksınız anlamına gelmemelidir.
Önce kendimizi memnun edecek sonuçlar elde
etmeye odaklanalım , zamanımızı iyi yönetmeyi
öğrenebilirsek çevremizdeki bir çok kişiyi de
memnun etmemiz kolaylaşır.
35. İNSANLARA DEĞER VERDİĞİNİZİ
GÖSTERMENİN YOLLARI….
Herkesi memnun etmek imkansız olsa da ,onlara
değer verdiğinizi ve mümkün olduğu sürece
onlarla ilgileneğinizi göstermenin üç etkili yolu
vardır.
1. İlgi Göstermek (Endişe,Korku veya hayal
kırıklıklarını anlatmalarına izin verin)
2. Merak ( Detaylı bilgi almak istediğinizi
hissettiren sorular sorun)
3. Güven hissettirmek (İnsanlara inandığınızı ,
fikirlerine saygı duyduğunuzu ifade edin)
36. BAŞKALARINA HASET ETMEK
Çok az insan bir arkadaşının başarılarını
kıskanmadan ,onur duyar.
İnsanlarda bulunan en doğal duygulardan biri de
haset duygusudur , haset duymak bazen olumlu
duygulara yol açsa da genel olarak insanlarda utanç
duygusuyla birlikte ortaya çıkar , başarı kazanan bşir
arkadaşımızın başarılarıyla gururu duymak yerine
onun yerinde olmayı istemek ve kıskançlık duygusu
çoğu zaman ağır basar , bu duygu bize zarar vermediği
zamanlarda enerji vererek itici bir güç olur.
37. HASET ETMENİN OLUMLU YÖNLERİNDEN
FAYDALANMAK…
Haset ettiğiniz kişinin siz de bulunan bazı olumlu
ve başarılı özelliklere de aynı şekilde haset
ettiğini unutmayın
Haset ettiğiniz kişinin özelliklerini inceleyin
başarılı olmasını sağlayan davranışlarını Örnek
alın.
Haset duygusuna kapıldığınız anda karşınızdaki
kişinin size olumlu gelen tüm yönlerini düşünün
ve sizin de aynı başarıyı elde etmek için neler
yapabileceğinizi araştırın.
38. KENDİNE ACIMAK….
Özyıkıcı davranışların başında gelen ve genellikle
başarısız olmamızı sağlayan en önemli davranış
şeklidir.
Kişinin kendine acıma duygusu bir süre sonra
bağımlılığa dönüşür ,kişinin kendine olan güveni
kaybolmaya , tüm yaratıcı ve olumlu davranışları
körelmeye başlar.
Kendine acıma hali ,kendi durumunun farkına varma
haline dönüştürülebilirse bu durumu düzeltecek yollar
aranmaya başlanacağı için yararlı olabilir . Ama
genelde insanlar bu durumu kolay kolay atlatamaz.
39. KENDİNİZİ VE HAYATI DAHA ÇOK SEVEREK
KURTULUN….
Kendinizi tüm iyi ve kötü özelliklerinizle değerlendirerek
koşulsuz olarak sevin , hayatı bir daha aynı zamana geri
dönemeyeceğinizi bilerek yaşamaya gayret edin ,
korkunun sizi esir almasına izin verirseniz bu siz de
eylemsizlik hali doğurur ve acıma duygusu daha da çok
artar.
Kendinize acımanın sadece enerji ve zaman kaybı
olduğunu anlayın , ayrıca sürekli kendine acıyan kişilerin
toplum tarafından da sevilmeyeceğini unutmayın.
Kendinizde olan olumlu , iyi ve başarılı özellik ve
yeteneklerin farkına varın bunlar üzerinde daha çok
çalışın.
Hayatın tüm olumsuz ve olumlu yanlarıyla yaşanması
gerektiğini ve her insanın hayatında olumsuz bazı
zamanlar olduğunu kabul edin.
40. HAYATI ZORLAŞTIRMAYI SEVMEK…
Hayat düşünüldüğü kadar zor değildir bunun farkına
varmaya çalışın basit yaşamanın gücünü keşfedin.
Sevmediğiniz işleri yaparak hayatınızı zorlaştırmayın
, sizi tatmin edecek ve sevdiğiniz işlere zaman ayırın
ve odaklanın.
Hayatta hiçbir başarı kolay elde edilmemiştir , inanç,
arzu ve enerji dolu yapılan işler kendiliğinden
kolaylaşmaya başlar.
Her insanın karakteristik özellikleri , yetenekleri,
düşünce ve duyguları farklıdır , öncelikle kendinizi iyi
hissettiren başarılı olacağınız alanları seçin kolay
veya zor olması hiçbir şey değiştirmez.
41. ÜZGÜNÜM DEMENİN YETERLİ OLDUĞUNU
DÜŞÜNMEK…
Sürekli birilerini kırdığınız ve her seferinde özür
dilediğiniz zamanlarda bunun kırılan kişiyi
düzeltmediğini görmek siz de özyıkıcı
davranışlara neden olur.
Durumu Düzeltmenin ilk Adımı şu 3 evrenin
yaşanacağını bilmektir..
1. Kırılma Anı (Hiç düzelmeyecekmiş gibi
kırıldıklarını hissedersiniz)
2. Kin (size karşı açık veya gizli şekilde öfke
duymaya başlarlar)
3. Duraksama (tekrar size güven duyana kadar
sizinle ilişkilerinde hiçbir ilerleme kaydetmezler)
42. İLİŞKİLERİ DÜZELTMENİN YOLU…
1. Pişmanlık Duymak: Onları incittiğimizde sizin de
incindiğinizi göstermenin yollarını bulmalısınız ,
Hatanızı kabul etmek ve bunu bir daha
tekrarlamamak için çaba harcayacağınızı belirtmek
özür dilemekten daha etkilidir.
2. Bedel Ödeme: Kendinizi ve kırdığınız kişiyi iyi
hissettirmek için küçük jest ve davranışlar hatta ve
hatta size karşı duygularını açıkça veya öfke dolu
ifade etmesine olanak sağlamak da gerekli olabilir.
3. rehabilitasyon: Kırdığımız kişiyi yeniden
kazanabilmek için ,samimi ve içten duygularla
yaklaşmak bize tekrar güven duymalarını sağlamak
önemlidir . Onun iyi hissetmesi için zaman ve enerji
harcamaya başladığınızda en sonunda o da size
yaklaşmaya ve yeniden güvenmeye başlayacaktır.
43. HERŞEYİ İÇİMİZE ATMAK….
Kötü bir olay yaşadıktan sonra acı , korku ve
kaybetme duygusuna ek olarak bir de yalnızlık
duygusu bizi içten içe kemirmeye başlar . Bu
duygular içimizde kolay kolay atılamayacak
birikintiler bırakır ve bir süre sonra bunlardan
kurtulmak için hiçbir şey yapmamaya başlarız.
Genellikle başkaları tarafından yargılanma
korkusu, eleştiri alma ve ‘’ Ben sana Demiştim’’
sözünü duymamak için her şeyi içimize atarız ,bu
duygudan kurtulmayı başaramazsak ,
yapacağımız herhangi bir işte başarıya ulaşma
şansımız çok azdır.
44. DIŞA DÖNÜK OLMANIN GÜCÜ…
Her insan birileriyle yaşadığı olumsuz deneyimleri
paylaşma ihtiyacı duyar bunun için doğru birini
bulmak gereklidir.
Zaman kısıtlaması olmadan duygularınızı ve size
hissettirdiği duyguları ifade edeceğiniz bir ortam
yaratın.
Sizi yargılamadan , soru sormadan dinlemesini en
sonunda fikrini söylemesini isteyin.
Tüm yaşanılan kötü durumları hatırlanan ve
hissedilen ayrıntılarıyla anlatın , görüntüler sesler,
koku, duygular, tatlar ne varsa anlatın . Ve bunu
mümkün olduğu kadar çabuk içinizde büyümeden
önce yapın.
45. ÇOK ÇABUK PES ETMEK….
Çaba harcamaya değmeyeceğini düşündüğümüz ya da
bizi artık heyecanlandırmayan , duygularımızı
harekete geçirmeyen işlerde pes etmeyi seçeriz ve
belki de sonuca ne kadar yakın olursak olalım
başarısız olmayı göze alırız.
Küçük düşme , eleştirilme, başarısız olarak anılma
gibi duygular sabır gücümüzü ortadan kaldırır ve pes
etmemizi sağlar . Pes etmek çoğu zaman bizi endişe ve
korku duygusundan uzaklaştıracağı için
rahatlamamızı sağlar ancak sonuca ulaşamadığımızı
hissettiğimiz an daha büyük bir yıkım getirir.
46. PES ETMEYEN KİŞİ SONUÇ NE OLURSA
OLSUN BAŞARI ELDE EDER…
Pes ettiğiniz durumun olumlu veya olumsuz
sonuçlarını gözden geçirmek bu konuda daha detaylı
düşünmemizi ve doğru karar almamızı kolaylaştırır.
Şimdi vazgeçersek gelecekte başka fırsatımız olup
olmayacağını değerlendirmek gerekir.
Pes etme eğilimine girdiyseniz bunun nedenlerini
detaylı olarak değerlendirin , bazen çok küçük
olumsuzluklar ve hayal kırıklıkları sonuca
ulaşmamızda engel gibi görünebilir.
Başkalarından yardım isteyerek maddi ve manevi
gücünüzü yeniden kazanıp kazanamayacağınızı
detaylı olarak araştırın , pes etmemek sonuç ne olursa
olsun siz de olumlu davranış şekilleri oluşmasına
katkıda bulunacaktır.
47. HAYATIMIZI BAŞKALARININ
YÖNETMESİNE İZİN VERMEK…
Hayattaki en zor şey kendi kendini yönetebilmek ve
kendinde bulunan güçlü özelliklerin farkına varmaktır.
Başkalarının bizi yönetmelerine izin vermek hayatı kolay
gibi gösterse de bu bizde özyıkıcı davranışlara neden
olur.
Kimse başka birinin hedefi için veya istekleri için
yaşamak istemez buna rağmen çoğu insan başkalarının
isteklerine boyun eğer , bunun nedeni kendini
yönetmenin kolay bir şey olmadığıdır.
Kendinizi ispat etmek ,size güven duyulmasını sağlamak
hayatımızdaki tüm başarıların kapısını açan anahtardır.
48. HAYATIN KONTROLÜNÜ ELE ALMAK İSTİYORSAK
KENDİ KENDİMİZİ YÖNETMEYİ ÖĞRENMELİYİZ.
Gücünüzü başkalarını mutlu etmek için değil
kendinizi mutlu etmek için harcayın.
Kendi kararlarınızı vermenin ve bunları uygulamanın
size gelecekte kazandıracağı olumlu sonuçları iyice
araştırın.
Sizi olduğunuz gibi kabul etmelerini sağlamak için
tutarlı ve akılcı davranışlar sergileyin.
Başkaları için yaşayan mutsuz yaşamlarından
örnekler alın ve bunları başkalarıyla da paylaşın.
49. KORKUNUN HAYATIMIZI YÖNETMESİNE
İZİN VERMEK:
İnsanların korktuğu şey yaşayacakları olaylar
değildir , içinde olacakları Korku duygusunu
hissetmektir.
Yaşadığımız olumsuz tecrübe ve deneyimler
hayatımızı iki şekilde kontrol altına alır,
1. si: Güvende olduğumuz duygusu yok olur
2.si : Sürekli aynı sonuçları elde edeceğimizi
düşünerek Korkunun sürekli hayatımızda
olacağını hissederiz.
50. KORKULARDAN KURTULMAK…
Her insan bir şeylerden korkar , korku duyduğunuz şeyin ne
olduğunu anlamaya çalışın ve üstesinden gelip gelemeyeceğinizi
değerlendirin.
Bazı korkuları daha işe başlamadan alt edebileceğinizi bilin ve
bunun üzerinde çalışın.
Kuruntu ve Sıkıntının size korkulan şeyden daha çok zarar
vereceğini bilin
Sürekli motivasyon sağlayacak faaliyetler geliştirin,bir kez
korkunuzu alt etmek size hayatınız boyunca inanılmaz bir başarı
yolu açacaktır.
Hareketsiz kalmak ve korkunun sizi yönetmesine izin vermek
yerine hareket halinde olmak ve çmözüm yollarını aramak
korkunuzun yavaş yavaş hayatınızı terk etmesini sağlar.