2. TARİHÇE
• Dünyada ilk olarak Almanya’da 1887 yılında
uygulanmaya başlamıştır.
• 1889 yılında sadece 1 hekim sigortalı iken
1901 yılında sigortalı sayısı 6500’e çıkmıştır.
• Türkiye’de 16 Mart 2006 tarihinde mesleki
sorumluluk sigortası genel şartları yürürlüğe
girmiştir.
3. 27478 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5947 nolu “Üniversite ve Sağlık
PersonelininTam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun”un 12. ek maddesi ile :
Mesleki sorumluluk sigortasının tabipler, diş tabipleri ve tıpta
uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar için yaptırılmasının
zorunlu olduğu;
Kamuda çalışan sağlık personelinin sigorta priminin yarısının kendisi
tarafından, diğer yarısının ise döner sermayesi bulunan kurumlarda
döner sermayeden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda
kurum bütçelerinden ödenmesi mesleklerini serbest olarak icra
edenlerin kendileri, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanlar
için ilgili özel sağlık kurum ve kuruluşları tarafından yaptırılması;
Sigorta yaptırmayanlara, mülki idare amirince sigortası
yaptırılmayan her kişi için 5000 TL idari para cezası verileceği,
Zorunlu sigortalara ilişkin teminat tutarlarının Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirleneceği
Hükme bağlanmıştır
4. TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK
SİGORTASINDA KURUM KATKISINA İLİŞKİN USUL VE
ESASLARA DAİR TEBLİĞ
(2010/1)
• Primlerin Ödenmesi ve Kurum KatkılarınınTahsili ile İadesi
• MADDE 3- (1) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş
tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar,
yaptıracakları sigorta sözleşmesinin primlerini sigortacıya veya
sigorta acentesine ödedikten sonra, ödedikleri prim tutarının
yarısını döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermayeden,
döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçesinden geri
alır. Geri ödemeler, sigortaya ilişkin poliçe veya sigorta şirketi ya da
sigorta acentesinin kaşesini taşıyan prim ödeme makbuzunun bir
örneğinin ibrazı üzerine ilgili kurum tarafından en geç otuz gün
içinde yapılır.
(2) Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri
ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan sigortalılar için
yapılacak sigorta sözleşmesinin primleri, kurum ve kuruluşları
tarafından sigortacıya veya sigorta acentesine ödenir. Ödenen
primin yarısı sigortalıya yansıtılır.
5. TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK
SİGORTASINDA KURUM KATKISINA İLİŞKİN USUL VE
ESASLARA DAİR TEBLİĞ
(2010/1) – RG. 21 Temmuz 2010 ÇARŞAMBA- S. 27648
(3) Mesleklerini serbest olarak icra eden tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olanlar ile sözleşmeli aile hekimlerinin sigorta primlerinin
tamamı kendileri tarafından ödenir.
(4) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olanların, herhangi bir nedenle sigorta sözleşmesinin sona
ermesi durumunda, sona erme tarihinden sonraki günlere ait iade edilen primin
kurum katkısına karşılık gelen kısmı otuz gün içinde sigorta ettiren tarafından ilgili
kamu kurum veya kuruluşuna ödenir.
(5) Kamu kurum ve kuruluşunda çalışan sigorta ettirenin, kurum katkı yükümlüsünü
değiştirecek şekilde iş değişikliği yapması durumunda, sigorta sözleşmesi sona
erdirilmemişse, değişiklik tarihinden sonraki günlere ait primdeki kurum katkısı
otuz gün içinde sigorta ettiren tarafından ilgili kuruma geri ödenir.
(6) Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta
uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, herhangi bir nedenle sigorta
sözleşmesinin sona ermesi durumunda, sona erme tarihinden sonraki günlere ait
iade edilen primin sigortalının katkısına karşılık gelen kısmı otuz gün içinde sigorta
ettiren tarafından sigortalıya ödenir.
6. TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK
SİGORTASINDA KURUM KATKISINA İLİŞKİN USUL VE ESASLARA
DAİR TEBLİĞ
• 21 Temmuz 2010 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 27648
• 1. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası,
a) Kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta
uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar için, sigorta ettiren sıfatıyla
kendileri tarafından,
b) Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta
uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların her biri için ayrı ayrı, sigorta
ettiren sıfatıyla kurumları tarafından,
c) Mesleklerini serbest olarak icra eden tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olanlar ile sözleşmeli aile hekimleri için kendileri
tarafından,
yaptırılır.
7. TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK
SİGORTASINDA KURUM KATKISINA İLİŞKİN USUL VE ESASLARA
DAİR TEBLİĞ İLE YAYIMLANAN TARİFE VE TALİMAT İLE
GENEL ŞARTLAR’DA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
İLİŞKİN TEBLİĞ
• 19 Temmuz 2011 SALI Resmî Gazete Sayı : 27999
• “1. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali
Sorumluluk Sigortasında her bir olay için azami
teminat tutarı 400.000 TL’dir. Her durumda
sözleşme kapsamında ödenecek tazminat
miktarı 1.800.000 TL’yi aşamaz.”
8. SİGORTANIN KONUSU
• Bu sigorta sözleşmesi, 1219 sayılı Kanunun Ek 12 nci maddesi
çerçevesinde, serbest ya da kamu veya özel sağlık kurum ve
kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olanların poliçede belirtilen mesleki
faaliyeti ifa ederken, sözleşme tarihinden önceki on yıllık
dönemdeki veya sözleşme süresi içindeki mesleki faaliyeti nedeniyle
verdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine
yapılan tazminat taleplerine ve bu taleple bağlantılı yargılama
giderleri ile hükmolunacak faize karşı, poliçede belirlenen limitler
dahilinde teminat sağlar. Ancak on yıllık dönemin başlangıcı 30
Temmuz 2009’u geçemez ve bir aydan fazla sigortasız kalınan
dönemlerde meydana gelen olaylara bağlı olarak sigortalı
dönemlerde yapılan ihbarlar için sigorta koruması yoktur.
9. SİGORTANIN KONUSU
• Sigortalının mesleki faaliyete son vermesi
halinde, birinci paragraftaki teminata ek
olarak, son sigorta sözleşmesi dönemindeki
mesleki faaliyetinden dolayı sözleşmenin bitiş
tarihinden iki yıl sonrasına kadar ortaya
çıkabilecek talepler de teminat dahilindedir.
10. Son Yıllarda Hekimin Sorumluluğu Ve
Sigortacılar Açısından En Güncel Sorun
• Dünyaya gelmesi arzu edilmeyen sağlıklı ya da
sağlıksız bir çocuğun doğumu (wrongfull birth,
wrongfull life)
• Gebeliğin önlenebilme fırsatının yitirilmiş
olması
• Yarg. HGK 12.12.2002 tarih ve E. 2002/23-
2022, K. 2002/1047
11. MAHKEME KARARLARINDAN ÖRNEKLER
• Hollanda Yargıtayı 21.2.1997 tarihli kararıyla
hekimin wrogfull birth’den doğan
sorumluluğunu kabul etmiştir.
• Karara konu teşkil eden olayda, iki çocuk sahibi davacı 1984 yılında
doktora başvurarak SPİRAL -Intra Uterine Device IUD-(RAHİM İÇİ ARAÇ -
RİA ile hamileliğinin önlenmesi hususunda uzlaşmışlardır.
• 1986 yılında gerçekleşen operasyonla doktor, spiarali yenisi ile ikame
etmeden hastanın vücudundan uzaklaştırmıştır. Keyfiyeti davalıya
bildirmemiştir.
• 1.5.1987 yılında davalının üçüncü çocuğu olmuştur. Sigortacı, sigortalısı
hekimin mesleki kusurunu kabul etmiş; fakat bu hatadan doğan zararların
tazmininin hekimden talep edilemeyeceğini savunmuştur.
12. KARAR
• Hekim, davacı ile aralarındaki tedavi sözleşmesinden doğan
yükümlülüğünü ihlal etmiştir.
• Hekim mesleki kusurundan kaynaklanan tüm zararlardan
sorumludur (BW 6.74; 6:96; 6:98)
• Hekim, hastasına spiralin operasyonla uzaklaştırdığını ve yenisini
ikame etmediğini bildirmeyerek davacının aile planlamasını
akamete uğratmıştır.
• Tazmin edilecek zarar, istenmeden doğan çocuğun reşit olmadığı
dönemde (18 yaşına kadar) bakım ve eğitim masraflarını kapsar.
Hekim, aynı zamanda davacının hamilelik döneminde ve çocuğun
doğumundan sonraki 1 yıl çalışamaması nedeniyle uğradığı gelir
(ücret )kaybından da sorumludur.
13. İSVİÇRE HUKUKU
• FEDERAL MAHKEME, sterilizasyonun başarıya ulaşmaması sonucu
sağlıklı doğan çocuk için ebeveynleri tarafından yapılmış ve
gelecekte yapılacak olan harcamaların teknik anlamda maddî zarar
sayılamayacağını KABUL ETMİŞTİR (BGE , 1 Aralık 1998, PRA 2000,
sh. 163 vd.)
• BASEL-ŞEHİR KANTON MAHKEMESİ, kürtajın başarıya ulaşmaması
sonucu (sağlıklı) doğan çocuk için, ebeveynleri tarafından yapılmış
olan harcamaların mal varlığında meydana getirdiği eksilmenin iradî
olduğuna ve bu nedenle maddî zarar teşkil etmediğine karar
vermiştir. Mahkemeye göre, ebeveynlerin çocuğu evlatlık olarak
vermemiş olmaları bunu kanıtlar niteliktedir. Kararda, ayrıca, söz
konusu harcamaların annenin iradesine dayanmadığı, çünkü
annenin, çocuğu için söz konusu harcamaları yapmak zorunda
kaldığı farz edilse dahi, ikinci bir kürtajı denemeyerek muhtemel
zararını azaltacak tedbirlerden birini almadığı VURGULANMIŞTIR
(AGer. Basel-stadt, BJM 2000, sh. 306)
14. FRANSA
• Fransız Yargıtay’ı, anneyi sakat çocuk doğurma riskine karşı
uyarmayan ve bu davranışıyla doğuma sebebiyet veren
doktora karşı, ebeveynlerin sadece kendi adlarına değil, sakat
doğmuş çocuk adına da maddî tazminat talebinde
bulunabileceklerini hükme bağlamıştır (C. Cass. 26 Mart 1996,
Dalloz 1997, p. 35; C. Cass. 99-13.701, 17 Kasım 2000)
• Ancak, 4 Mart 2002 tarihinde yürürlüğe giren “Hasta Haklarına
İlişkin Kanun” ile ana rahmine sağlıksız olarak düşmüş ya da
doktorun herhangi bir tıbbî müdahalesi söz konusu olmaksızın
ana rahminde sağlığını kaybetmiş çocuğun, sakat doğmuş
olması yüzünden yaptığı ve yapacağı harcamaları tazmin
ettirmesinin önü kapanmıştır
15. Türkiye
HGK 11 Aralık 2002 tarihli Kararı
• Davacı, doğum öncesinde özel bir hastanede davalı hekimler
tarafından sürekli kontrol altında tutulduğunu, her kontrolden sonra
sağlıklı bir çocuğun doğacağı yönünde açıklamalarda
bulunulduğunu; ancak, erken doğum yaptığını ve doğan çocuğun
erkeklik organı ve anüsü bulunmadığını, genel olarak karın
bölgesinin dışarıda olduğunu, pellis arasının çok açık ve mesanesinin
dışarıda bulunduğunu, her iki ayağının hareket kabiliyeti olmadığını,
testis aralığının normalden birkaç kat fazla olduğunun anlaşıldığını
ileri sürmüş ve çocuğun ömür boyu üzerinde izlerle ve sakat olarak
yaşayacağını belirterek, tedavi giderleri ve iş göremezlik zararı
yanında, bakıcı giderleri karşılığı olarak da maddî tazminat
isteminde bulunmuştur. İlk derece Mahkemesi tarafından verilen
kararın Yüksek Özel Daire tarafından bozulması ve ilk derece
Mahkemesinin kararında direnmesi üzerine, HGK şu kararı vermiştir:
16. Türkiye
HGK 11 Aralık 2002 tarihli Kararı
• “(…) Davalı vekillerin özen borcuna aykırı davranışlarının doğurduğu zararın
(…) bütün unsurları ile ortaya çıkmış bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Zira, yukarıda ayrıntılarıyla değinilen anomalilere bağlı olarak, bazı
uzuvların hiç mevcut olmadığı bazılarının da yeterli fonksiyona sahip
bulunmadığı, doğum anında bellidir. Bunların tamamının veya bir kısmının
teşhis edilebilmesi, buna bağlı olarak zararın davacılar tarafından
öğrenilebilmesi ve tazminat davasının açılabilmesi için, doğumun
üzerinden belirli bir zamanın geçmesi ve gelişen bir durumun
tamamlanmasının beklenmesi gerektiğini gösteren herhangi bir delil
yoktur. Tersine, (…) gerek mevcut anomalilerin ve gerekse bunların
doğurduğu sonuçların doğumdan hemen sonra öğrenilmiş oldukları
anlaşılmaktadır. Keza, doğum anında mevcut anomalilerin geçen zaman
içerisinde olumsuz yönde değiştiği, geliştiği yönünde hiç bir bulgu mevcut
değildir; uzunca bir zaman süren tedavi sonucunda bunlarda kısmî bir
düzelme oluştuğu; yani zararın artarak değil, azalarak sürdüğü de açıkça
anlaşılmaktadır. O hâlde, somut olayda, tazminat isteminin dayandırıldığı
zarar yönünden gelişen durumdan söz edilmesine hukuken olanak
bulunmamaktadır”
18. SİGORTA SÖZLEŞMELERİNDE
BİLGİLENDİRMEYE İLİŞKİN YÖNETMELİK
• Madde 5 - (1) Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğü,
sigortacı tarafından sigorta ettirene ve sigorta
sözleşmesine taraf olmak isteyen kişilere karşı sözlü ve
yazılı şekilde yerine getirilir. Bilgilendirmenin yazılı olarak
yapılması esastır. Ancak, telefon, çağrı merkezi, internet ve
benzeri iletişim araçları kullanılarak uzaktan pazarlama
yöntemleriyle yapılan sigorta sözleşmelerinde olduğu gibi
sözleşme taraflarının fizikî olarak karşı karşıya gelmesinin
ve işin gereği olarak yazılı bilgilendirme yapılmasının söz
konusu olmadığı hâllerde yazılı bilgilendirme şartı
aranmayabilir. Ancak, sigortacı asgari bilgilendirmenin
yapıldığını ispatla yükümlüdür. Bu kapsamda yer alan
işlemlerin niteliği ile yapılacak bilgilendirmenin şekline
ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça belirlenir.
19. SİGORTA SÖZLEŞMELERİNDE BİLGİLENDİRMEYE
İLİŞKİN YÖNETMELİK
(2) Bilgilendirme yükümlülüğü, sigorta sözleşmesinin
kurulmasından önce başlar ve sözleşmenin geçerli
olduğu süre içinde de devam eder.
(3) Sigortacı, dürüstlük ilkeleri çerçevesinde;
sözleşmenin müzakeresi, kurulması ve devamı sırasında
sigorta ettirene, sigortayla ilgili teknik konularda
yardımcı olmak, yapılacak veya yapılmış sigortacılık
işleminin özellikleri ve sözleşmeye konu sigorta
teminatı ile sigortanın işleyişi hakkında gerekli her türlü
bilgiyi sözlü ve yazılı olarak sağlamak ve sigorta ettireni
yanıltıcı her türlü hâl ve davranıştan kaçınmak
zorundadır.
20. SİGORTA SÖZLEŞMELERİNDE
BİLGİLENDİRMEYE İLİŞKİN YÖNETMELİK
• Madde 6 - (1) Sözleşme kurulmadan önce veya
sözleşmenin müzakeresi yahut devamı sırasında,
12 nci ve 13 üncü madde hükümleri hariç olmak
üzere, sigortacı için bu Yönetmelikte öngörülen
yükümlülükler sigortacının acenteleri için de
geçerlidir.
(2) Talep hâlinde sigortacı, sigorta
ettirene karşı bilgilendirme konusundaki tüm
yükümlülüklerini sigortadan faydalanacak
kişilere karşı da yerine getirmek zorundadır.
21. SİGORTA SÖZLEŞMELERİNDE
BİLGİLENDİRMEYE İLİŞKİN YÖNETMELİK
• Bilgilendirme yükümlülüğünün gereği gibi yerine
getirilmemesi
• Madde 7 - (1) Sigorta sözleşmesinin müzakeresi,
kurulması ve devamı sırasında, bilgilendirme yükümlülüğü
gereği gibi yerine getirilmemiş veya sigortacı hakkında
yanıltıcı bilgi verilmiş ya da bu Yönetmeliğin 8 inci
maddesinde düzenlenen Bilgilendirme Formu gereği gibi
teslim edilmemiş yahut Bilgilendirme Formunda yer alan
bilgiler gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş ve bu hâllerden
herhangi biri sigorta ettirenin kararına etkili olmuş ise,
sigorta ettiren sigorta sözleşmesini feshedebileceği gibi,
varsa uğradığı zararın tazminini de talep edebilir.
22. SİGORTA SÖZLEŞMELERİNDE
BİLGİLENDİRMEYE İLİŞKİN YÖNETMELİK
• Bilgilendirme Formu ve içeriği
• Madde 8 /II: “Bilgilendirme Formunun şekil ve içeriği Müsteşarlıkça tespit edilir.
Ancak, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesini müteakip, Bilgilendirme Formu
halihazırda mevcut bulunmayan sigorta türleri için, sigortacı tarafından asgari
olarak;
a) Sigortacı ile acenteye ilişkin unvan ve iletişim bilgilerini,
b) Akdedilecek sözleşmeye ilişkin genel uyarıları,
c) Sözleşme ile verilen teminatları,
ç) Sigorta teminatının istisnaları ile her bir sigorta türü için
teminat kapsamı dışında olup da, poliçede ayrıca belirtilmesi
kaydıyla ek sözleşme ile teminat kapsamına alınabilecek
kıymetleri, rizikoları veya sözleşmeye eklenebilecek özel
hükümler ve klozlara ilişkin bilgileri,
d) Tazminata ilişkin genel bilgiler ile tazminat ödeme kurallarını,
e) Şikayet ve bilgi talepleri ile tahkim üyeliğine ilişkin bilgileri,
içerecek şekilde hazırlanacak geçici Bilgilendirme Formları kullanılır. Müsteşarlık,
Bilgilendirme Formlarının kapsam ve içeriğini değiştirmeye yetkilidir.
23. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
(01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek)
Resmî Gazete: 14 Şubat 2011 PAZARTESİ- Sayı : 27846
• b) Aydınlatma yükümlülüğü
• MADDE 1423-(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin
kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla
kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını,
sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı
bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca,
poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından
önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar.
(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren,
sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme
poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin
ispatı sigortacıya aittir.
(3) Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin
düzenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini
ve içeriğini belirler.
24. Avusturya Hukukundan Örnek Uygulama
(OGH, 31.08.2011, 7Ob72/11f)
• Davalı jinekolog 1996 yılında mesleki sorumluluk sigortası
akdetmiştir.
• Jinekolog, sorumluluk sigortası akdederken özellikle hamileliğe
bağlı risklerin ve doğmayan çocukla bağlantılı risklerin teminat
altına alınmasını talep etmişti.
• Sigortacı, jinekologu, bilgilendirme yükümlülüğü gereğince
sağlanan sigorta himayesi kapsamı hakkında bilgilendirmeyi
ihmal etmişti.
• Sağlanan teminat sorumluluk zararları için: 1,5 milyon Eur.;
salt malvarlığı zararları için 7.300 Eur.
• Çocukta doğum öncesi zararları teşhis edememeden kaynaklı
riskler teminat dışı bırakılmıştı.
25. Avusturya Hukukundan Örnek
Uygulama
(OGH, 31.08.2011, 7Ob72/11f)
• 2006 yılında Down-Sendromu olan çocuğun
babası, açtığı dava ile jinekologtan çocuğun
bakımı, terapi masraflarının tazminini ve manevi
tazminat talep etmişti (Toplam: 357.000 Eur.)
• Tazminat talebine gerekçe olarak, hastanın
ultrason muayenesinde özürlülük halinin
farkedilmesi mümkün olduğu ileri sürülmüştür.
• Anne de Down-Sendromunun teşhis edilememesi
nedeniyle, teşhisin kendisinde yarattığı şok zararı
için 140.000 Eur. Manevi tazminat talep etmişti.
26. AVUSTURYA YARGITAYI’NIN KARARI
• Yüksek mahkeme, çocuğun özürlülük halinin doğum öncesi
tetkiklerde teşhis edilebileceğinden ve ailenin bu durumda
hamileliğe son verme kararı vereceğinden bahisle tazminat
taleplerini kabul etmişti.
• Sigortacı, aileye kesinleşen mahkeme kararı uyarınca
hükmolunan tazminatı sigorta sözleşmesi ile tespit edilen
sigorta bedeline kadar ödemişti.
• Sigortacı tarafından sağlanan teminat, hükmolunan tazminata
göre oldukça düşük olduğundan jinekolog sorumluluk
sigortacısına karşı dava açmıştı.
• Avusturya ilk derece mahkemesinin jinekolog lehine vermiş
olduğu karar Avusturya Yargıtay’ı tarafından onanmıştır.
27. KARARIN GEREKÇESİ
• Sigortacı, sigorta ettireni riziko istisnası hakkında bilgilendirmemiştir.
• Oysa sigorta ile teminat sağlanmayan riziko, sigorta ettirenin ağırlıklı olarak
sigortalatmakta menfaati olduğu rizikodur.
• Somut olayda sigortacı, sigorta ettireni bu konuda aydınlatmış olsaydı,
davalı sigortacıda sigorta yaptırmayacak, kendisinin asıl ihtiyaç duyduğu
rizikoyu ek teminatla aynı sigortacıda güvence altına alacaktı ya da başka
bir sigortacıda teminat arayacaktı.
• Bu nedenle sigortacı meydana gelen zararın tamamından sorumludur.
• Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğüne ilişkin olarak
yukarıda anılan Türk Sigorta hükümleri gereğince aynı yorum
tarzı, sigorta ettirenin bilgilendirilmemesi halinde Türk sigorta
hukuku açısından da aynen geçerli kabul edilmelidir.
28. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
• 2. Zarar görenle ilişkide ifa yükümlülüğü
• MADDE 1484-(1) Sigortacı, sigortalıya karşı ifa
borcundan tamamen veya kısmen kurtulmuş
olsa da, zarar gören bakımından ifa borcu,
zorunlu sigorta miktarına kadar devam eder.
(2) Sigorta ilişkisinin sona ermesi, zarar görene
karşı ancak, sigortacının sözleşmenin sona
erdiğini veya ereceğini yetkili mercilere
bildirmesinden bir ay sonra hüküm doğurur.
29. SİGORTA TEMİNATININ KONUSU
• Doktorun sorumluluk sigortasında sigorta edilen riziko, tıbbi
faaliyettir.
• Alman hukukunda sigorta, doktoru, sözleşmeden, haksız
fiilden, culpa in contrahendo ve sözleşmenin pozitif
ihlalinden doğan sorumluluğa karşı teminat sağlamaktadır.
• Türk Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Hekim
Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozunun 1’nci maddesine
göre, sigortalının poliçede konusu belirlenmiş
mesleki faaliyeti ifa ederken neden olduğu
zarar dolayısıyla ödemek zorunda kaldığı
veya kalacağı tazminat tutarları güvence altına
alındığına göre, aynı sonucun Türk hukukunda da cari
olduğu söylenebilecektir.
30. transference phenomenons
• Amerikan hukukunda, tartışılan konulan birisi de, transference
phenomenons ‘ın manüpile edilmesi ile hastanın doktora bağımlı
kılınmasıdır. Bu konu, cinsel istismar kavram altında mütala
edilmektedir.
• Cout of Appeals in Gorgia, Cotton v. Kambly
davasında, cinsel istismar, başarısız bir tıbbi müdahale veya hastaya
yanlış ilacın verilmesi gibi, malpractice kavramı altında
değerlendirİLEREK sigorta şirketini sorumlu tutulmuştur.
• Hirst v. St. Paul Fire & Marine İns. Co. davasında,
hekimin tedavi edici bir faaliyette bulunması ve tedavi esnasında
tıbbi sahada kazandığı bilgi ve becerilerini kullanması halinde,
mesleki faaliyetini icra etmiş sayılacağından bahisle sigorta teminatı
reddedilmiştir. Cinsel istismarın hekimin muayenehanesinde
yapılmasının sigorta himayesi sağlanmasının gerekçesi
olamayacağına hükmedilmiştir.
31. Türk hukuku açısından değerlendirme
• Mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasten
sebep olunan her tür olay ile davranışları güvence
kapsamından hariç tutan ( b) bendi
Karşısında cinsel istismarın her türlüsünden kaynaklanan
tazminat taleplerine karşı sigorta himayesi sağlanmayacaktır.
32. Sigorta sözleşmesine konulacak ek klozla bu nevi fiillerden
kaynaklanan zararlara sigorta güvencesi sağlanabilir mi?
• Türk Ticaret Kanunu’nun 1264’üncü maddesinin 2’nci fıkrası
hükmü ile emredici hüküm sayılan 1277’inci maddesine göre,
sigorta ettiren kimsenin kanunla yasak edilmiş ve ahlaka
(Adaba) aykırı olan fiilinden doğabilecek bir zarara karşı sigorta
yapılamaz.
• 6102 sayılı yeni TTK m. 1404
4. Geçerli olmayan sigorta
MADDE 1404-(1) Sigorta ettirenin veya sigortalının, kanunun
emredici hükümlerine, ahlâka, kamu düzenine, kişilik
haklarına aykırı bir fiilinden doğabilecek bir zararını teminat
altına almak amacıyla sigorta yapılamaz.
33. Hekimin sınırları hukuk kuralları ve etik kuralları ile tespit edilen mesleki faaliyeti
dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat taleplerini sigorta teminatı kapsamı
dışında bırakan Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.3 maddesinin ( a )
bendinin değerlendirilmesi gereken diğer başka bir sorun
• Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu (3.5.2007-
26511 tarih ve sayılı RG) A.3/b.1 metin dışı bırakılmış;
ancak bu klozun bağlı bulunduğu Mesleki Sorumluluk
Sigortası Genel Şartları’nın "A.3. Teminat Dışında Kalan
Haller" maddesinin (a) bendi şu şekilde değiştirildiğinden
hekimler için varlığını muhafaza etmektedir:
“a) Sigortalının, poliçede belirlenmiş ve sınırları hukuk
kuralları ve etik kurallar ile tespit edilen mesleki faaliyeti
dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri"
teminat dışıdır.
• Hekimin hastası veya meslektaşları karşısında hakaret ve
küçük düşürücü yazılı ve sözlü açıklamaları nedeniyle
ödemeye mahkum olduğu manevi tazminatların sigorta
güvencesi kapsamında mıdır?
34. Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın
A.3 maddesinin ( a ) bendi
• 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Kanunu’nun 59’uncu
maddesinin (g) bendine dayalı olarak çıkarılan
01.02.1999 tarihli Hekimlik Meslek Etik Kuralları’nın
5’inci maddesine göre: “Hekimin öncelikli görevi,
hastalıkları önlemeye ve bilimsel gerekleri yerine
getirerek hastaları iyileştirmeye çalışarak insanın
yaşamını ve sağlığını korumaktır”. Etik İlkelerin, 16’ncı
maddesine göre: “Hekim, kendi meslektaşları ve insan
sağlığı ile uğraşan öteki meslek mensupları ile iyi
ilişkiler kurar, meslektaşlarına veya tedavi ekibinin bir
başka üyesine karşı küçük düşürücü davranışlarda
bulunamaz”.
35. Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın
A.3 maddesinin ( a ) bendi
• Amerikan hukukunda, bir yargı kararında bir psikiyatrın meslektaşı ile yaptığı ruh
hastalığının tedavisiyle iştigal eden hastanelerle ilgili mesleki konuşma esnasında belirli
kuruluşlar hakkında küçük düşürücü açıklamalarını, rendering professional services in
the practice of psychiatry kapsamında görerek sigorta teminatına cevaz verilmiştir
(Geddes v. Tri-State Ins. Co., 264 Cal.App.2d. 181, 70 Cal.Rptr.185-186 (1968).
• Başka bir yargı kararında da, hastane hekimlerinin toplantısında, bir doktorun yaptığı
hakaret içeren konuşma nedeniyle hükmedilen tazminat talepleri de, sigorta ile teminat
altına alınmış hekimlik mesleğinin icrası kapsamında görülerek sigorta güvencesi
kapsamı dahilinde kabul edilmiştir (St.Paul Fire % Marine İns. V. U.S. Fire İns. Co.,
655 F.2d.525 (1981).
• Maier v. United States Fidelity & Guaranty Co. 133 Colo, 571, 298 P.2d., 393
(1956): Hekim ölüm raporunda, ölüm sebebi ile ilgili olarak küçük düşürücü
açıklamalarda bulunur ve belgenin bir örneğini ilave açıklamalar ile bir dergide
yayınlarsa, ölüm raporunun manevi tazminata sebep olabilecek şekilde
doldurulması mesleki faaliyet kapsamı içerisinde icra edilen bir eylem olarak
nitelendirilmeli; dergide yayımlanması ise, mesleki faaliyet kapsamı içerisinde
görülmemelidir.
• Türk hukukunda Genel Şartların A.3/a bendi, kast klozu A.3/b. bendi ve
yeni TTK m. 1404 karşısında teminat sağlanamaz.
36. SİGORTA TEMİNATI DIŞINDA BIRAKILMIŞ
RİZİKOLAR
• Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozunun 2’nci maddesinin
4’üncü bendinde, tıbbi amaçlı kullanım dışında, radyoaktif, zehirli,
patlayıcı veya herhangi bir patlayıcı nükleer bileşim veya bunun
nükleer bir parçasının tehlikeli özellikleri sebebiyle talep edilen
tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğu
belirtildiğinden, zıt anlamından, tıbbi amaçlı kullanımdan
kaynaklanan tazminat taleplerinin sigorta güvencesinden
yararlanabileceği söylenebilecektir.
• Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozunun 3’üncü maddesinin
1’inci bendi uyarınca, genetik mühendisliği uygulamalarından
kaynaklanan tazminat talepleri;
2’nci bendi gereğince, deney ve araştırmalardan kaynaklanan
tazminat talepleri
ancak tarafların özel olarak kararlaştırması halinde
sigorta teminatı kapsamı içerisine girebilecektir.
37. SİGORTA TEMİNATI DIŞINDA BIRAKILMIŞ
RİZİKOLAR
• Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozunun 2’nci
maddesi uyarınca TEMİNAT DIŞI BIRAKILMIŞ DİĞER HALLER:
• 1. Ruhsatlı bir sağlık kurum veya kuruluşunda ve acil haller dışında yapılmadığı ve
usulünce yetki verilmiş bir anestezi uzmanı gözetimi altında olmadığı sürece, diş
hekimleri ve cerrahlar tarafından genel anestezi uygulanmasından kaynaklanan
tazminat talepleri;
• 2. İlk yardım ve acil müdahale hariç olmak üzere, meslekten geçici yasaklanılan
dönem içinde verilen her tür tedavi ve sağlık hizmetlerinden kaynaklanan tazminat
talepleri;
• 3. İlk yardım veya acil yardım hizmetlerinin sunulduğu yerlerde, yeterli ve gerekli
ekipman ile teçhizatın sigortalının kişisel kusuru ile bulundurulmamasından
kaynaklanan tazminat talepleri;
• 5. Tıbbi amaçlı kullanım dışında, diethylstibesterol (DES), dioxin, urea
formaldehyde, asbest, asbestli ürünler veya asbest içeren ürünlerin kullanımından
kaynaklanan her tür hastalık (kanser dahil) veya asbestten kaynaklanan bütün
tazminat talepleri,
• 19 Temmuz 2011 SALI Resmî Gazete Sayı : 27999 : “Her türlü deneyden
kaynaklanan tazminat talepleri”
38. SİGORTA TEMİNATI DIŞINDA BIRAKILMIŞ
RİZİKOLAR
• MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL
ŞARTLARI’NIN A.3 MADDESİ UYARINCA TEMİNAT
DIŞI BIRAKILAN HALLER:
A.3. Teminat Dışında Kalan Hâller
Aşağıdaki hâller teminat kapsamı dışındadır:
a)(Değişik bent:3.5.2007-26511) Sigortalının, poliçede belirlenmiş
ve sınırları hukuk kuralları ve etik kurallar ile tespit edilen mesleki
faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri,
b) Mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasten sebep
olunan her tür olay ile davranışları;
c) Sigortalı veya çalıştırdığı kişilerin, poliçede belirtilen mesleki
faaliyeti ifa ederken alkol, uyuşturucu ya da narkotik maddelerin
tesiri altında bulunması sonucunda meydana gelen olaylar.
39. İspat
6102 sayılı yeni TTK mad. 1409:
4. Sigortanın kapsamı
MADDE 1409-(1) Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun
gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden
sorumludur.
(2) Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya
bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü
sigortacıya aittir.
Bu hüküm mevcut TTK mad. 1281 ile paralellik
arzetmektedir.
40. Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan
Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler
• MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI m.
A.4.1
Ek Sözleşme ile Teminat Altına Alınabilecek
Tazminat Talepleri ve Ödemeler
a) Herhangi bir bilgisayar esaslı veya elektronik ortamda
saklanabilir, yazılı,basılmış veya herhangi bir yöntem ile
(veya benzer bir şekilde) tekrar çoğaltılmış olsun veya
olmasın her tür belge kaybı veya sigortalının bakım, gözetim
ve kontrolüne verilmiş bilgi ve malzemenin kaybı,
(Çıkartılan ibare:3.5.2007-26511) veya imha edilmesi;
b) Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri haricinde bir
mahkemede açılan tazminat davaları ve tahkim;
c) Her türlü haksız rekabet.
41. Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan
Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler
• HEKİM MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI KLOZU
1. Genetik mühendisliği uygulamalarından kaynaklanan tazminat
talepleri,
2. Her türlü deney veya araştırmalardan doğan tazminat talepleri,
3. Her tür kan bankası faaliyeti neticesinde doğrudan veya dolaylı
olarak meydana gelen tazminat talepleri,
4. Tanı veya tedavi amacı olmaksızın yapılan bütün tıbbi müdahaleler
ile plastik cerrahların güzelleştirme amaçlı yaptıkları her tür estetik
ameliyattan kaynaklanan tazminat talepleri,
5. Üremeye yardımcı (kısırlık tedavisi) ya da üremeyi önleyici
(kısırlaştırıcı tedavi) her tür sağlık hizmetinden kaynaklanan tazminat
talepleri,
42. 6. Sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kasıtlı
hareketlerinden kaynaklanabilecek tazminat talepleri,
7. AIDS veya onun patojenleri ya da hepatit A, B veya C'ye bağlı
olabilecek yahut onlardan kaynaklanan veya onların katkıları ile
oluşan her türlü zarar ile bunlar sonucu ortaya çıkan ruhsal
rahatsızlıklara bağlı tazminat talepleri,
8. İnsan ve hayvan organları, kanları, hücreleri, her türlü
ifrazatı,türevleri, genleri, biosentez ve ilgili mamüllerin denenmesi,
değiştirilmesi, elde edilmesi, kazanılması, hazırlanması, işlenmesi,
elden geçirilmesi, dağıtımı,depolanması, ikame edilmesi,
kullanılmasından kaynaklanan tazminat talepleri,
9. Sigortalıya, bir sağlık kurumunda yönetici veya işletici olması
nedeniyle yöneltilen tazminat talepleri
43. A.4.3 Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında
Kalan Ödemeler
• a) İdarî ve adlî para cezaları dahil her tür ceza
(DİKKAT !!!!! TTK m. 1277, 6102 s. Yeni TTK m.
1404 karşısında geçersiz bir hüküm) ve cezai
şartlar;
• b) Sigortalının iflasına bağlı olarak ortaya
çıkabilecek her tür zarar;
• c) Sigortalının aleyhine cezai takibata geçilmesi
hâlinde, bu takibattan doğan diğer bilumum
masraflar.
44. RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ SORUNU!
• 1. Sigortacının borç ve yükümlülükleri
a) Rizikoyu taşıma yükümlülüğü
aa) Genel olarak
MADDE 1421-(1) Aksine sözleşme yoksa,
sigortacının sorumluluğu primin veya ilk
taksidinin ödenmesi ile başlar; kara ve denizde
eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda,
sigortacı, sözleşmenin yapılmasıyla sorumlu
olur.
45. RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ SORUNU!
• B) Sorumluluk sigortaları
• I - Genel hükümler
1. Sözleşmenin konusu ve kapsamı
MADDE 1473-(1) Sigortacı sorumluluk sigortası
ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının
sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa
bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan
kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene,
sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar
tazminat öder.
46. RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ SORUNU!
IHLAL
Sorumluluğu doğuran davranış; özen yükümlülüğünün ihlâli)
Ameliyat esnasında hastanın vücudunda bazı nesnelerin unutulması
Reçeteye yanlış ilâcın yazılması ihlâli Zarar (Sağlık Bütünlüğünün İhlali,
ağrı, sızı, acı)
x x x x
ZARAR OLAYI (SONUÇ OLAYI) Claim made
Nesnenin vücutta kalmaya devam etmesi
İlacın alınması (yutulması, çiğnenmesi,
içilmesi, enjekte edilmesi)
47. RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ SORUNU!
• Sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemdeki veya
sözleşme süresi içindeki mesleki faaliyeti nedeniyle
verdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde
kendisine yapılan tazminat talepleri
• Ancak on yıllık dönemin başlangıcı 30 Temmuz 2009’u
geçemez
• Sigortalının mesleki faaliyete son vermesi halinde,
birinci paragraftaki teminata ek olarak, son sigorta
sözleşmesi dönemindeki mesleki faaliyetinden dolayı
sözleşmenin bitiş tarihinden iki yıl sonrasına kadar
ortaya çıkabilecek talepler de teminat dahilindedir.
48. RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ SORUNU!
• Örnek: Mesleki sorumluluk sigortasının 1 Ocak
2010 tarihinde 2 yıl süreli olarak yapılmış
olduğunu varsalım. Sigorta Sözleşmesi 31.12.2011
tarihinde sona ermiş ve yenilenmemiştir.
• 1. İhtimal: Tıbbi hata 01.03.2009 tarihinde
gerçekleşmiş; tazminat talebi 03.04.2011
tarihinde (sigorta himaye süresi içerisinde) ileri
sürülmüştür. Sigorta himayesi sağlanmayacaktır.
49. • Örnek: 1 Ocak 2010 tarihinde 2 yıllık mesleki sorumluluk sigorta sözleşmesi yapılmış olduğu
varsalım. Sigorta Sözleşmesi 31.12.2011 tarihinde sona ermiş ve yenilenmemiştir.
• 2. İhtimal: Tıbbi hata 01.03.2011 tarihinde gerçekleşmiş;
tazminat talebi 03.04.2012 tarihinde (sigorta himaye süresi
içerisinde) ileri sürülmüştür. Sigorta himayesi sağlanmayacaktır.
• 3. İhtimal: Ancak, hekim, 31.12.2011 tarihinde biten sigortasını
mesleki faaliyetine son vermesi nedeniyle yenilememişse,
01.01.2012-31.12.2014 tarihine kadar 2 yıl claims made himayesine
sahip olduğundan sigorta himayesinden yararlanacaktır.
• 4. İhtimal: Tıbbi hata, sigorta sözleşmesinin bitimi tarihinden
sonra (örneğin, 01.02.2012) gerçekleşmişse, sözleşmenin
yenilenmemesi mesleki faaliyete son verme nedeniyle gerçekleşmiş
olsa bile 2 yıl içerisinde (01.01.2012-31.12.2014 tarihleri arasında)
tazminat ileri sürülmüş olsa bile sigorta himayesi sağlanmayacaktır.
50. Geçmişe etkili sigorta
• “II - Geçmişe etkili sigorta
• MADDE 1458-(1) Sigorta, sigorta koruması sözleşmenin
yapılmasından önceki bir tarihten itibaren sağlanacak şekilde
yapılabilir. Ancak, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme
ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında,
sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla,
sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir. Rizikonun
gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının
sigorta ettiren veya sigortalı tarafından bilinip sigortacı tarafından
bilinmediği durumlarda, sigortacı sözleşme ile bağlı olmamakla
birlikte, ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır”.
• Hüküm mevcut TTK mad. 1279’da da aynı şekilde düzenlenmiştir.
51. • Örnek: Hekim, 01.03.2010 tarihinde hastanın ameliyatı
esnasında operasyonda kullandığı aletlerden birini hastanın
vücudunda unutmuştur. Hasta, 01.06.2010 tarihinde hekime
acılarının dinmemesi sebebiyle başvurmuştur. Aynı gün çekilen
röntgende hastanın vücudunda unutulan nesne farkedilmiştir.
Hekim, ertesi gün mesleki sorumluluk sigortası akdetmiştir. Hekim,
30 Temmuz 2009’a kadar olan geçmişe etkili himayeden
yararlanabilecek midir?
• Cevap: Hekim, mesleki sorumluluk sigortasını akdettiği esnada
tıbbi hatasını bilmektedir. Bu nedenle 6102 S. TTK mad. 1458 (TTK
mad. 1279) uyarınca sigorta teminatından yararlanamaz.
• Buna karşılık hekim, mesleki sorumluluk sigortasını 01.06.2010
tarihinden önce akdetmiş olsaydı (örneğin, 01.04.2010) sigorta
teminatından yararlanacaktı.
52. BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ
• 3. Bildirim yükümlülüğü
MADDE 1475-(1) Sigortalı sorumluluğunu gerektirecek olayları, on gün içinde, sigortacıya bildirir.
(2) Sigortalı kendisine yöneltilen istemi, aksi kararlaştırılmamışsa derhâl sigortacıya bildirir. Bu
bildirim üzerine veya zarar görenin sigortacıya doğrudan başvurması hâlinde 1427 nci madde
uygulanır.
e) Tazminat ödeme borcu
aa) Genel olarak
MADDE 1427-(1) Aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatı nakden ödenir.
(2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin
sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446
ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre
onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.
(3) Araştırmalar, 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan başlayarak üç ay içinde
tamamlanamamışsa; sigortacı, tazminattan veya bedelden mahsup edilmek üzere, tarafların
mutabakatı veya anlaşmazlık hâlinde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle
tespit edilecek hasar miktarının veya bedelin en az yüzde ellisini avans olarak öder.
(4) Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.
(5) Sigortacının temerrüt faizi ödeme borcundan kurtulmasını öngören sözleşme hükümleri
geçersizdir.
53. BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İHLALİ
• 6102 s. 1475/III:
“(3) Bildirim yükümlülüğünün ihlali hâlinde, 1446
ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri
kıyas yolu ile uygulanır”.
• TTK 1442/II:
“(2) Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin
yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek
tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa,
kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya
bedelden indirim yoluna gidilir”
54. 6102 s. YENİ TTT’NIN SORUMLULUK
SİGORTASINA İLİŞKİN ÇEŞİTLİ HÜKÜMLERİ
• 5. Kasten neden olma
MADDE 1477-(1) Sigortacı, sigortalının, sorumluluk
konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan
zararlardan sorumlu olmaz.
• 6. Doğrudan dava hakkı
MADDE 1478-(1) Zarar gören, uğradığı zararın
sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini,
sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi
içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan
isteyebilir.
55. ZAMANAŞIMI
• 6102 S. Yeni TTK mad. 1482
10. Zamanaşımı
MADDE 1482-(1) Sigortacıya yöneltilecek
tazminat istemleri, sigorta konusu olaydan
itibaren on yılda zamanaşımına uğrar.