2. Diffüz İnterstisiyel Akciğer Hastalıkları
Heterojen bir gruptur
Akciğer destek
dokusunun diffüz ve
kronik olarak
değişimiyle
karakterizedir
Endotel ve epitel bazal
membranı
Fibroblastlar, kollajen
ve elastik fibriller
Mast hücreleri ve
mononükleer hücreler
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 2/60
3. Restriktif Akciğer Hastalıkları
Restriktif akciğer hastalığı oluşturan ancak asıl
nedenin akciğer dışında olduğu, yani akciğerlerin
normal olduğu durumlar “diffüz interstisiyel” akciğer
hastalıklarının dışında kalır
Kas hastalıkları,
Doğuştan göğüs kafesi anormallikleri,
Morbid obezite,
Nörolojik hastalıklar
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 3/60
4. Diffüz İnterstisiyel Akciğer Hastalıkları
Çoğunun nedeni ve patogenezi bilinmemektedir
Bazılarında interstisiyel komponent yanında bir
alveoler komponent de bulunur
Benzer histolojik, radyolojik, klinik ve fizyopatolojik
bulgularının olması nedeniyle bir grup olarak ele
alınırlar
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 4/60
5. Diffüz İnterstisiyel Akciğer Hastalıkları
Ortak nokta akciğer kompliansının azalmasıdır
Akciğerlerin genişleyebilmesi için gerekli güç artar
Bu durum dispneye yol açar
Alveol epiteli ile interstisiyel damarların hasarı
ventilasyon perfüzyon oranını bozarak hipoksiye
neden olur
Zamanla solunum yetmezliği, pulmoner hipertansiyon
ve kor pulmonale gelişir
Göğüs rontgenlerinde yaygın olarak küçük nodüller,
buzlu cam görünümlü alanlar, düzensiz çizgiler
görülür
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 5/60
6. Sınıflama
Klinikopatolojik sendromlar veya karakteristik
histopatolojik bulgularına göre sınıflanırlar
Etyolojileri ne olursa olsun tümü akciğerde diffüz
interstisiyel fibrozise ilerler
Bazılarında ve genellikle ilerleyen dönemlerde
balpeteği görünümü denilen bir tablo oluşur
Ayrım için sosyal durum ve meslek hikayesi, histolojik
bulgular yardımcıdır
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 6/60
8. Patogenez
Spesifik neden her ne olursa olsun interstisiyel
hastalıklarda ilk olay alveolit’tir
Alveol duvarları ve lümeninde inflamatuar hücreler ve
immün hücrelerin birikir
Olay hafifse iyileşme olur
Etkenin devamı halinde lenfositler, makrofajlar ve
nötrofiller parankim hasarı oluşturur, fibroblastlar
prolifere olur ve progressif interstisiyel fibrozis gelişir
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 8/60
9. Patogenez
İnterstisiyel fibrozis patogenezinde anahtar olay makrofaj
aktivasyonudur
Aktive makrofajların salgıladığı IL-8 ve lökotrien B4 gibi
kemoatraktan maddeler nötrofilleri çağırır ve aktive eder
Makrofaj ve nötrofillerin salgıladığı oksidan ve proteazlar alveol
epitel hücreleri ve destek dokuda hasar oluşturur
Alveolar makrofajlar fibroblast growth faktörr, transforming
growth faktör β (TGF-β) ve platelet-derived growth faktör gibi
fibrozis oluşturan maddeler salgılar
Tip I pnömosit hasarına cevap olarak tip II pnömositler prolifere
olur ve makrofajlar için kemotaktik maddeler salgılarlar
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 9/60
12. İdyopatik Pulmoner Fibrozis
Etyolojisi bilinmemektedir
Hastaların 2/3’ü 60 yaş üzerindedir
Histolojik olarak diffüz interstisiyel fibrozis ile
karakterizedir
İlerli evrelerde ağır hipoksi ve siyanoz olur
Akciğer plevral yüzlerinde skara bağlı
çekintiler olur (kaldırım taşı görünümü)
Akciğer dokusu sert, lastik kıvamındadır
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 12/60
13. İdyopatik Pulmoner Fibrozis
Akciğerde yama tarzında interstisiyel fibrozis,
lenfosit, plazma hücresi ve eozinofil
infiltrasyonu olur (usual interstisiyel pnömoni)
Önce fibroblastik olan odaklar zamanla
kollajenöz skara dönüşür
Yoğun fibrozis yüzünden alveol duvarları
çöker ve tip II pnömositlerle döşeli balpeteği
görünümlü kistik mesafeler oluşur
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 13/60
16. Klinik Seyir
Sinsi başlangıçlıdır
Balgamsız öksürük ve ilerleyici dispne olur
Geç dönemlerde siyanoz, kor pulmonale ve
periferik ödem gelişir
Kesin tanı için akciğer biyopsisi gerekir
Tedaviye rağmen ilerleyicidir ve genellikle 3
yılda ölümle sonlanır
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 16/60
18. Nonspesifik İnterstisyel Pnömoni
Etyolojisi bilinmemektedir
Akciğer biyopsileri diğer iyi bilinen interstisyel
akciğer hastalıklarını göstermez
Bir çöp kutusu tanısıdır
Prognozu usual interstisiyel pnömoniden iyidir
Histolojik olarak sellüler ve fibrotik olarak iki
tipi tanımlanabilir
Klinik bulgu dispne ve kuru öksürüktür
Sellüler tip tedaviye daha iyi cevap verir
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 18/60
20. Kriptojenik Organize Pnömoni
Bronşiyolitis obliterans organize pnömoni
(BOOP) adıyla da bilinir
Klinik olarak öksürük ve dispne vardır
Alveol ve bronşiyol lümenlerini dolduran
polipoid gevşek bağ doku varlığı ile
karakterizedir
Kendiliğinden veya steroid tedavisiyle
ortalama 6 ayda düzelir
Bazan enfeksiyonlar, kollajen vasküler
hastalıklar da aynı tabloyu oluşturabilir
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 20/60
26. Pnömokonyozlar
İlk defa mineral tozların neden olduğu
neoplastik olmayan akciğer hastalıkları için
kullanılmış bir terimdir
Daha sonra organik olan ve olmayan tozlar ve
dumanlar için de geçerli olacak şekilde
genişletilmiştir
En çok görülen etkenler kömür, silika ve
asbestos’dur
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 26/60
27. Patogenez
Akciğerin mineral tozlara cevabını belirleyen
boyut, şekil, eriyebilirlik ve reaktivitesi gibi
birçok faktör vardır
5-10 mikrondan büyük tozlar alveollere
ulaşmaz
0,5 mikrondan küçük tozlar gaz gibi davranır
ve hasar oluşturmaz
En tehlikeli boyut 1-5 mikron arasıdır
Distal hava yollarının dallanma bölgelerine
takılırlar
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 27/60
28. Patogenez
Kömür tozu nisbeten zararsızdır ve belirti vermeden
çok fazla miktarlarda birikebilir
Silika, asbestos ve berilyum daha zararlı olup daha
düşük yoğunluklarda bile akciğerde fibrotik reaksiyon
uyandırır
Partiküllerin çoğu mukus bariyerine takılır ancak bir
kısmı hava yolu bifürkasyonlarında makrofajlarca
fagosite edilir ve birikir
Akciğer hasarının başlatılması ve devamında alveoler
makrofajlar anahtar elemandır
Makrofajların salgıları hasar oluşturur ve fibrozisi uyarır
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 28/60
29. Patogenez
Bazı partiküller lenfatiklere girerek başta
mediasten olmak üzere daha uzaklara
gidebilir
Bu durum bölgesel reaksiyonun şiddetinin
artmasına neden olur
Tütün kullanımı başta asbestos olmak üzere
tüm mineral toz inhalasyonlarının etkisini
daha da kötüleştirir
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 29/60
30. Kömür İşçisi Pnömokonyozu
Kömür tozuna maruz kalanlardaki akciğer
değişiklikleri değişik derecelerde olabilir
Basit: birikim var, reaksiyon yok
Komplike (Progressif massif fibrozis): fibrozis
ve aşırı akciğer reaksiyonu var
Basit kömür işçisi pnömokonyozlarının %10
kadarı progressif massif fibrozise ilerler
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 30/60
31. Kömür İşçisi Pnömokonyozu
En basit şekil pulmoner antrakoz olarak
görülür, şehir hayatı ve sigara içimiyle de
gelişir
Alveoler ve interstisiyel makrofajlarda ve
lenfatiklerde görülür
Basit kömür işçisi pnömokonyozunda kömür
makülleri ve nodülleri görülür
Komplike form yıllar içinde gelişir ve 2 cm’den
büyük siyah skarlarla karakterizedir
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 31/60
32. Kömür İşçisi Pnömokonyozu
Kömür işçisi pnömokonyozu
genellikle akciğerde çok az
fonksiyon bozukluğu
oluşturur
Ancak progressif massif
fibrozis geliştiğinde seyir
kötüleşir
Sigara ile birliktelik silika ve
asbestosda olduğu gibi
karsinom riskini ek olarak
artırmaz
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 32/60
33. Silikozis
Genellikle mesleksel olarak silika tozlarına
maruz kalma sonucu gelişir
En sık meslek hastalığıdır
Kuartz, kristobalit, tridimit gibi birçok şekli
vardır, toksik ve fibrozis uyarıcıdır
Epitel hücreleri ve makrofajları uyararak
hasarı başlatır
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 33/60
34. Silikozis
Silikotik nodüller akciğer üst loblarında
görülmeye başlar
Mikroskopik olarak konsantrik hyalinize
kollajen nodüllerdir
Polarize ışıkta etken silika partikülleri
görülebilir
Zamanla nodüller artar ve progressif
pulmoner fibrozis gelişir
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 34/60
36. Silikozis
Genellikle asemptomatik işçilerde rutin göğüs
filmlerinde teşhis edilir
Akciğer üst zonlarında ince nodülarite
şeklinde başlar
Çoğu kez progressif pulmoner fibrozis
gelişmeden klinik bulgu vermez
Silikozisle birlikte tüberküloz riski artar
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 36/60
38. Patogenez
Asbestosun iki farklı şekli vardır
Serpentin: kıvrıntılı ve bükülebilir
Amfibol: düz, sert ve iğne gibi
Bu formların hastalık yapabilirliğini şekil,
boyut ve eriyebilme özellikleri belirler
Serpentinler üst solunum yolu mukosilier
aktivitesi ile yakalanırlar, ayrıca daha solubl
olduklarından zararları azdır
Amfiboller yapılarının özelliği ile daha küçük
hava yollarına kadar ilerler ve interstisyuma
ulaşabilirler, daha çok zarar verirler
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 38/60
39. Patogenez
Asbestosun etkileri
Fibrojeniktir
Diğer pnömokonyozlar gibi makrofajlar üzerinden
Tümör başlatıcı ve sürdürücüsüdür
Asbestosun oluşturduğu reaktif serbest
radikallerle
Tütün dumanındaki karsinojenleri üzerine
adsorbe edip bunu akciğerin uç kesimlerine
taşıması ve orada uzun süre tutmasıyla
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 39/60
40. Asbestos: Morfoloji
Asbestosis’te diffüz
pulmoner fibrozis olur
Diğer nedenlere bağlı
fibrozisten tek farkı arada
asbestos liflerinin
görülmesidir
Sarımsı, füziform,
kabarıklıkları olan, demir
içeren proteinöz bir
materyalle kaplı uzun ince
çubuklar şeklinde izlenir
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 40/60
41. Asbestos: Morfoloji
Lezyonlar KİP ve silikozisin
aksine alt loblarda ve plevra
altında başlar
Fibrozis gelişir ve aradaki
normal akciğer sahalarını
sıkıştırarak bal peteği görünümü
oluşturur
Plevral fibrozis de plevrayı
göğüs duvarına yapıştırır
Asbestos maruziyetinin en sık
bulgusu olan plevral plaklar
yoğun kollajen ve kalsiyum
içeren yapılardır
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 41/60
42. Asbestos: Klinik Seyir
Klinik olarak asbestos ile diğer diffüz interstisyel
akciğer hastalıkları ayırdedilemez
Giderek ilerleyen öksürük, balgam, dispne sonunda
kor pulmonale ve ölüme ilerler
Plevral plaklar genellikle belirti vermez
Asbestos maruziyetinin en önemli iki sonucu
bronkojenik karsinom ve malign mezotelyoma
gelişimidir
Bronkojenik karsinom riski 5 kat, çok nadir bir tümör
olan mezotelyoma riski 1000 kat artar
Birlikte tütün kullanımı varsa bronkojenik karsinom riski
daha da artar
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 42/60
43. İlaç ve Radyoterapiye Eşlik Edenler
Fibrozisle seyreden hastalıklar
İdyopatik pulmoner fibrozis (usual interstisiyel pnömoni)
Nonspesifik interstisiyel pnömoni
Bronşiyolitis obliterans organize pnömoni (BOOP, kriptojenik
organize pnömoni)
Kollajen vasküler hastalıklara eşlik edenler
Pnömokonyozlar
İlaç ve radyoterapiye eşlik edenler
Granülomatöz hastalıklar
Sarkoidoz
Hipersensitivite pnömonisi
Pulmoner eozinofili
Tütünle ilişkili hastalıklar
Deskuamatif interstisiyel pnömoni
Respiratuar bronşiyolit
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 43/60
44. İlaç ve Radyoterapiye Eşlik Edenler
İlaçlar solunum fonksiyonunda akut ve kronik
değişikliklere neden olurlar
Bleomisin: Kanser ilacı – pnömoni, fibrozis
Amiodaron: Antiaritmik – pnömoni, fibrozis
Radyasyon pnömonisi iyi bilinen ve sık
görülen bir tedavi komplikasyonudur
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 44/60
46. Sarkoidoz
Sadece restriktif akciğer hastalığı oluşturmakla
kalmayan bir multisistem hastalığıdır
Birçok organda kazeifiye olmayan granülomlar
oluşturur
Tanı için benzer granülom oluşturan diğer nedenlerin
(tüberküloz, berilyoz, mantar enf.) ekarte edilmesi
gerekir
Göğüs grafilerinde en sık bulgu bilateral hiler
lenfadenopati ve akciğer tutulumudur
%25 vakada göz ve deri tutulumu da bulunur
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 46/60
47. Sarkoidoz
Tüm dünyada her iki cins ve her yaşta olur
40 yaş öncesinde daha sıktır
Sigara içmeyenlerde daha sık görülen nadir
akciğer hastalıklarındandır
Etyolojisi bilinmemektedir
Genetik yatkınlığı olanlarda immün
bozukluktan kaynaklandığı düşünülür
Alveollerde CD4+T helper 1 hücreler birikir
Sitokinlerin etkisiyle makrofajlar aktive olur ve
granülom oluşturur
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 47/60
48. Sarkoidoz: Morfoloji
Olmazsa olmaz bulgu:
kazeifiye olmayan
epiteloid granülom
Yoğun makrofaj birikimi
ve çevresel CD4+ T
hücre birikimi
Karakteristik iki özellik
Schaumann
cisimcikleri
Asteroid cisimckler
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 48/60
49. Sarkoidoz: Morfoloji
Akciğer tutulumu hastaların %90’ında görülür
Granülomlar daha çok interstisyuma yerleşir
Hiler ve paratrakeal lenf nodu tutulumu %75
Deri lezyonları hastaların %25’inde vardır
Eritema nodozum
Göz ve lakrimal gland tutulumu %20-50
İritis, iridosiklitis, korneal opasite, glokom, koroidit.,
retinit, Sicca sendromu
Bazan birlikte parotis tutulumu (Mikulicz send)
Karaciğer ve dalak
Gross olarak normal olsa da mikroskopik tutulum oranı
yüksek
Kemik iliği tutulumu %40
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 49/60
50. Sarkoidoz: Klinik Seyir
Çoğu hastada belirtisiz seyreder ve akciğer
grafilerinde raslantı olarak ortaya çıkar
Klinik belirtileri arasında nefes darlığı, ateş,
kilo kaybı, iştahsızlık, gece terlemeleri
lenfadenopati, deri ve göz tutulumu,
hepatosplenomegali sayılabilir
Sürekli kronik seyredebileceği gibi akut
alevlenmeler gösterebilir
Kendiliğinden veya steroid tedavisiyle yatışır
%10-15 vakada ilerleyici akciğer fibrozisi olur
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 50/60
52. Hipersensitivite Pnömonisi
İmmünolojik temelli bir akciğer
inflamasyonudur
Özellikle alveolleri etkilediğinden allerjik
alveolit olarak da isimlendirilir
Küflü saman gibi allerjenlerin inhalasyonuna
karşı artmış hassasiyetle meslek hastalığı
şeklinde görülebilir
Bronşiyal astmada bronşlar temel hasar yeri
iken burada alveoller öne çıkar
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 52/60
53. Hipersensitivite Pnömonisi
Fungal ve bakteriyel etkenler
Çiftçi akciğeri: küflü saman- Micropolyspora faeni
Bagassosis: küflü şeker kamışı balyası- Thermophilic
actinomycetes
Peynir yıkayıcı akciğeri: küflü peynir- Penicillium casei
Böcek ürünleri
Değirmenci akciğeri: tozlu tohumlar- Sitophilus granarius
Hayvan ürünleri
Domuz besleyici akciğeri: domuzlar- dışkıdaki domuz serum
proteinleri
Kimyasal maddeler
Kimya işçisi akciğeri: kimya endüstrisi- Trimelitik anhidrit,
izosiyanatlar
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 53/60
55. Hipersensitivite Pnömonisi
Etkene maruz kalındığında 4-8 saat içinde
öksürük, ateş ve dispne ile kendini gösteren
akut reaksiyon olabilir
Sık görülen kronik hastalık sinsi bir öksürük
ile kendini gösterir
Akut hastalıkta etken uzaklaştırılırsa tam
düzelme görülür
Etkene maruziyet devam ettiğinde kronik
interstisiyel fibrozis gelişir
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 55/60
57. Pulmoner Eozinofili
Çeşitli klinik ve patolojik antiteler akciğerde eozinofil
infiltrasyonu ve aktivasyonuna neden olur
Sebebi tam belirlenemeyen bu durumlar genellikle
immünolojik temellidir
Bu grupta yer alan hastalıklar
Akut eozinofilik pnömoni
Basit pulmoner eozinofili (Löffler sendromu)
Tropikal eozinofili
Sekonder eozinofili
İdyopatik kronik eozinofilik pnömoni
Dr. Olgun Kontaş * Restriktif Akciğer Hastalıkları 57/60