2. 1.
GİRİŞ
Medyaya sahip olan ve reklam verenler
olarak fon sağlayan, haberleri birinci
derecede belirleyen, ‘tepki üreten’ ve uygun
çizgide düşünen personeli temin eden aynı
belirleyici güç odakları, temel ilkelerin ve
egemen ideolojilerin tespit edilmesinde de
anahtar bir rol oynarlar. Gazetecilerin ne
yaptıkları, neleri haber değerine sahip
gördükleri ve neleri işlerinin öncülleri
olarak kabul ettikleri, böyle bir yapısal
analizin içinde yer verilen teşvikler,
baskılar ve sınırlandırmalar tarafından
genelde gayet iyi açıklanmaktadır.
(Herman ve Chomsky 2006: 15-16)
3. 2.
MEDYANIN
EKONOMİ
POLİTİĞİ
Medya için Ekonomik Bir Araç Olarak
Şiddet
Medyanın Değişen Yapısı, Yeni
Öncelikleri ve Stratejileri
Medya Ürünlerinin Metalaşması
Reklam Verenler ve Editöryel
Bağımsızlık
4. TV Muhabiri
Jan R.
Costello’nun
Açıklaması
«Muhabirler kameraları neden kederli ailelere,
kalbi kırık dullara yönetiyorlar? Foto
muhabirleri ve televizyon gazetecileri neden
şanssız bir insanın trajik ve kanlı ölümünü ön
plana çıkaracak kadar ileri gidiyorlar? Çünkü bu,
heyecan yaratmak için hızlı ve pis bir yöntemdir
ve heyecan haberleri sattırır. İnsanlar ayrıntısı
oturma odalarında gözler önüne serilen
dramlar ve sefaleti görmeyi umuyorlar. Göz
yaşları, öfke ve acı, fotoğrafları ve televizyon
haberlerini güçlü kılıyorlar.»
5. SKY
NEWS’un
Haberine
Göre;
13 Ağustos 2009 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nin
internet sitesinde yayınlanan haberde;
SKY News’un haberine göre, Brezilya’da faili
meçhul cinayetleri konu alan bir programın
yapımcısı olan Wallace Souza’nın programının
reytingini arttırmak için kiralık katil tutarak en
az 5 kişinin ölümüne azmettirdiğinden
şüphelenilmektedir. İddiaya göre, infaz
emirlerinden sonra kendi çalıştığı TV’nin
ekiplerine haber veriliyor ve olay yerine ilk önce
onun ve ekibinin varması sağlanmış
olunuyordu.
6. Medya
Endüstrisinin
Hızla
Tekelleşmesi
ABD’de 1980’li yılların başında kitle iletişim
araçları 50 civarında devasa firmanın elinde
toplanmışken, 1990’da bu rakam 20 dolayında
firmaya inmiştir. 1990 yılından sonra ise
küreselleşmenin hızlanması medya
endüstrilerinin hızla tekelleşmesi sonucunu
doğurmuş ve bunun neticesinde medya
şirketleri az sayıda uluslararası holdingin elinde
toplanmıştır. Bu holdingler; Sony, General
Electric, AT&T - Liberty Media, Vivendi
Universal, AOL Time Warner, Viacom, Disney,
News Corporation, Bertalmann olarak
sayılabilir.
7. Bir Gazete
Kurmanın
Yıllara
Göre
Değişen
Maliyeti
1837’de kar edebilecek ulusal bir haftalık
gazete kurmanın toplam maliyeti -6.200
tirajla maliyetin karşılandığı bir durumda
-1.000 sterlinin altındaydı. 1867’de yeni
bir günlük Londra gazetesinin kuruluş
maliyeti 50.000 sterlin olmuştu. 1918’de
yayın hayatına başlayan Sunday Express,
250.000’in üzerinde bir tirajla maliyetini
çıkarabilen bir konuma gelmeden önce,
iki milyon sterlinin üzerinde bir para
harcadı.
8. Metalaşma
Kavramı
Dallas Smythe’ye göre, alıcılar ve okuyuculardır:
Onların meta oluş biçimlerinde medya endüstrileri ve
reklamcıların ilişkisi önemlidir. Okuyucu ve alıcılar,
medya endüstrileri tarafından reklamcılara satılarak
metalaştırılmaktadır.
Garnham, Mosco ve Çakmur’a göre, Smythe’nin
metalaşma kavrayışı medya ürünlerinin ideolojik
yapısını ve daha genel düzeyde toplumun maddi üretim
temeliyle ideolojik süreçler arasındaki ilişkiyi
görmezden gelmektedir.
Garnaham ise, medyada metalaşmayla ilgili iki temel
boyut sunmaktadır: Medya ürünlerinin doğrudan
üretimi ve tüm ekonomi içinde metalaşma sürecini
mükemmelleştirmek için medya reklamcılığını
kullanmaktadır.
9. Üretim
Maliyetini
Düşürmek
İçin
Başvurulan
Eski
Yapımların
Alımı
Todd Gittlin’e göre; kendi programını
üretmenin 1 dakikalık maliyeti, dışarıdan
alınan bir saatlik programa eşittir.
Örneğin Kopenhaglı bir televizyoncu,
Dallas’ın eski bölümlerinden birini 5000
Amerikan doları altında satın alabilir ki
bu, Danimarka yapımı bir dramanın bir
dakikalık maliyetidir. Bu da yüksek
bütçeli yapımların prodüktörlerinin, kar
elde etmek için, yapımlarını yurt dışına
veya ajanslara satmak zorunda olmaları
demektir ki yarısı bunu yapar.
10. Karlılığa
Odaklanan
Medya
Sektörünün
Başarı
Faktörü
Örnek olarak CBS şirketi ‘Müşteri İzleme Profili’
adlı uygulamaya lider olmuştur. CBS, bu
uygulama ile izleyici katmanlarının reklam
veren kuruluşların ürünleri ve hizmetlerini
kullanma oranını göstererek reklam veren
kuruluşlara, hangi televizyonlarda ne zaman
hangi programı yayımlatmaları gerektiği
konusunda yardımcı olur. Nilsen reytinglerine
göre; televizyon şebekesi için kaybedilen bir
puanlık izlenme oranı yıllık reklam gelirlerinde
yaklaşık 80 ila 100 Milyon dolarlık bir azalmaya
sebebiyet vermektedir. Bu araştırmanın sonucu
medya şirketlerinin nasıl bir finansal baskı
altında olduklarına iyi bir örnek teşkil eder.
11. Patronların
‘Kalite
Kontrol’
Yapar Gibi
Medya
Çalışanlarına
Baskıları
Bu duruma ülkemizden bir örnek vermek
gerekirse, Emin Çölaşan, 19 Aralık 1992
günü Ankara’da Türk Hukuk Kurumu’nda
yaptığı konuşmada; patronun isteği
üzerine yazı yazmak durumunda
kaldığını, kendisine İstanbul’dan bir
telefon geldiğini ve şu ansiklopediyi bir
duyuruver denildiğini, kendisinin o
ansiklopediyi evine bile sokmadığını,
zorla bir övgü yazısı yazdığını, bazen
kırmak istemeyince inanmadığımız
şeyleri de yazabildiğinizi söylemiştir.
12. 3.
ŞİDDET
VE
İNSAN
Şiddet Nedir?
Şiddete Başvurma İhtiyacı
Şiddetin Biçimleri
Şiddetin İnsan Davranışlarına
Etkileri ile İlgili Kuramlar
13. Şiddet
Nedir?
«Bir karşılıklı ilişkiler ortamında
taraflardan biri veya birkaçı
doğrudan veya dolaylı, toplu veya
dağınık olarak, diğerlerinin birinin
veya birkaçının bedensel
bütünlüğüne veya mallarına veya
simgesel ve sembolik ve kültürel
değerlerine, oranı ne olursa olsun
zarar verecek şekilde davranırsa,
orada şiddet vardır.»
14. Şiddet
Biçimleri
Oyuncu Şiddet: Şiddetin en normal ve hastalıklı
olmayan şeklidir. Şiddetin yıkım amaçlamayan,
nefret ve yıkıcılıkla güdülenmeyen, daha çok
hünerlerini gösterme çabasıyla uygulanan
türüdür.
Tepkisel Şiddet: Kişinin kendisinin veya
başkalarının yaşamını, özgürlüğünü, onurunu,
mülkiyetini korumak için başvurduğu şiddettir.
Kinci Şiddet: Tepkisel şiddette amaç, zarar
görme tehlikesini bertaraf etmektir. Kinci
şiddette ise, zarar zaten verilmiştir.
Dengeleyici Şiddet: Güçsüz bir insanda üretken
etkinliğin yerine konan şiddettir.
15. Kuramlar
Boşalım Kuramı: Medyada saldırganlık içeriğini
izleyenlerin, doğal saldırgan güdülerinin tatmin
edilmiş olduğunu savunur.
Toplumsal Öğrenme Kuramı: İnsanların
çevrelerindeki diğer insanları gözlemleyerek
nasıl öğrendiklerini taklit ve özdeşleşme ile
açıklar.
Toplumsal Bilişsel Kuram: Gözlemcilerin,
davranışların sembolik temsillerini
edinebildiklerini ve bu resimlerin daha sonraki
davranışların temelini oluşturan enformasyonu
sağladığını savunur.
Modelleme: Davranışların gözlemleme
aracılığıyla edinimi.
16. Kuramlar
Saldırgan İpuçları: Medya şiddet
betimlemelerinde belirli kurbanlara karşı
saldırganlığın uygun olduğunu ima eden ya da
öneren enformasyon bulunması.
Önceleme Etkisi: Medyadaki sunumların,
gerçek hayatta bu sunumlarla ilgili konularda
benzer fikirler geliştirmesi olasılığını arttırdığını
savunan düşünce.
Yetiştirme(Ekme) Kuramı: Televizyonun ‘ektiği’
ya da yarattığı dünya görüşünün, doğru olmasa
da insanlar öyle olduğuna inandıkları için
geçerlilik kazandığına dikkat çeken kuram.
18. Örnek;
Haber 365 adlı internet sitesinde 28 Mart 2012 tarihinde
yayımlanan habere göre; «Facebook’ta canlı intihar»,
habere konu olan Claire Lin isimli kadının ölmeden önce
9 arkadaşıyla Facebook’ta yazıştığı ve intihar sürecinin
fotoğraflarını paylaştığı ifade edilmiştir. Haberin
devamında, polisin açıkladığı yazışmalara göre, Chung
Hsin isimli arkadaşı Lin’e pencereyi açıp, mangalı
söndürmesi için ikna etmeye çalışmıştır. Fakat buna
karşı Lin ise, dumanların boğucu olmaya başladığını ve
gözlerinin sulandığını belirterek, arkadaşlarının
kendisine artık yazmamasını istemiştir. Son mesajında
ise Lin, bir şey yapmak için artık çok geç olduğunu,
odasının tamamen dumanlarla dolduğunu belirtip,
bunu ispatlayan bir fotoğrafı da Facebook’ta
arkadaşlarıyla paylaşmıştır. Kendisinin son sözleri ise,
«Ölürken bile Facebook’u seviyorum, Facebook zehir
gibi olmalı» olmuştur.
19. 4.
MEDYA
VE
ŞİDDET
Geleneksel Medya İçeriklerindeki
Şiddetin Tarihi
İletişimin Gelişimi, Medya
Araçlarının Dönüşümü ve Şiddet
Yeni Medya ve Görsellik
Şiddetin Medyada Gösterimi ile
İlgili Örnek Düzenlemeler
20. Şiddetin
İnsan
Doğasındaki
Yeri
«Yapılan araştırmalara göre, şiddet,
belli bir ölçüde insan doğasının
içinde yer almaktadır. Hayvan ve
insan doğasındaki şiddet öğelerini
inceleyen Freud, McDougall, Lorenz
ve diğer araştırmacılar, insanlarda
saldırganlığın açlık, susuzluk, cinsel
istek gibi bir ‘temel içgüdü’ olduğu
sonucuna varmışlardır.»
21. Şiddetin
Yer
Aldığı
İletişim
Araçları
Sinema ve Post-modern Şiddet
Online Gazeteler
Müzik
Sosyal Medya Araçları
Bilgisayar Oyunları
Çizgi Filmler
22. Ahlaki
Teoriler
Faydacılık Teorisi: (Jeremy Bentham-John
Stuart Mill) Davranış faydacılığı, azami
sayıdaki kişi için azami yararı esas alırken,
kural faydacılığı ise, ahlaki kurallara ve
kodlara öncelik vermektedir. Mills,
mutluluğun göz önüne alınması gereken
en önemli amaç olduğunu savunurken
Bentham ise, mutluluğa ulaştırmasa dahi
kurallara öncelik verir.
23. Ahlaki
Teoriler
Görev Ahlakı Teorisi: (Emanuel Kant) Bu
teori, iyi sonuçların ahlaki yükümlülüklerden
daha az önem taşıdığını savunur. Ayrıca,
belirlenmiş yükümlülükler tüm
davranışlarımızın yol göstericisi olmak
zorundadır.
İyi Niyet: Herhangi bir kişinin görevini
yapma maksadı.
Ahlaki Davranış Taahhüdü: Yararlı olan
şartsız gereklilikler nedeni ile yapılmalıdır.
Kesin Zorunluluklar: Herkes için geçerlidir ve
yükümlülükler evrenseldir.
24. Ahlaki
Teoriler
İnsan Hakları Prensibi Teorisi:
(John Locke) Temel olarak
toplumdaki her bireyin;
Yaşama,
Özgürlük ve
Kendi işgücü ile yarattığı servet
haklarına vurgu yapar.
25. Ahlaki
Teoriler
Erdem ve Sorumluluk Ahlakı Teorisi:
(Aristo) Aristo erdemi iki kategoride
inceler;
Entelektüel Erdem: Rasyonel
davranışlara yönlendiren
alışkanlıkları gerekli kılar.
Ahlaki Erdem: Ilımlılığı, aşırılıklar
arasında bir ara bulucu olarak
kullanılır.
26. Ahlaki
Teoriler
Bir Bireyin Hayatındaki Ahlaki Gelişimin
Aşamaları Teorisi: (Lawrance Kohlberg)
Bireylerin hayatları boyunca ahlaki gelişim
açısından altı aşamadan geçtiklerini
savunur.
Otoriteye itaat etme
Doğru olanı yapma
Empati kurma
Vicdanlı olma
Ahlaki muhakeme
Ahlaki kurallar
27. Etik
Kavramı
Üzerine Bir
Örnek
11.04.2009 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde yer alan bir
haberde, Polis Teşkilatı’nın kuruluş yıldönümün
kutlamalarına dair bir görsel , çocuklara yaşatılan
şiddet içerikli bir kutlamayı eleştirilmektedir. Söz
konusu gazetede yayınlanan fotoğrafın orijinalinde,
sadece sol üst kösede silah tutan çocuk ile fotoğrafın
ortasındaki çocuğun gözleri belirsizleştirilmiş fakat,
çocukların ellerindeki silahlar olduğu gibi
yayımlanmıştır.
Fotoğraftaki üç çocuğun o anı yaşamasını sağlayan ve
onları övünerek seyrettikleri fotoğraftaki bakışlarından
belli olan polisleri eleştirmek için yapılan haber,
milyonlarca çocuğun daha fotoğraftaki çocuklar gibi
kutlama alanındaymışçasına aynı şiddete maruz
kalmasına sebebiyet vermiştir. Bu tarz görsellerin
medyada dolayımlanarak izler kitleye iletilmesinin
çocuklar başta olmak üzere her yaşta tüm medya
tüketicilerini olumsuz etkilediği söylenebilir.
28. Şiddet İçerikli
Haberlerin
Haberciler
Üzerindeki
Etkileri
Muhabir Serhat DAL şöyle söylemiştir; «Şiddet içeren her
türlü olay benim alanım için bir haber konusu olma
potansiyeli taşır.»
Birlikte çalıştığı bir başka muhabir ise şöyle demiştir; «Sabah
telsizi açtıktan sonra yaşadığınız kentin üzerinde üçüncü bir
göz olur, felaket haberlerini bekleriz. Polis frekansına
yansıyan her olay kesinlikle sevindirici değildir. Trafik kazası,
cinayet, kapkaç, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık, yankesicilik,
ahlak, organize suçlar gibi. Her olayı duyduğumuz andan
itibaren ilk düşündüğümüz, olay yerine ilk giden olmaktır.»
Diğer bir muhabir ise, «Mesleğe ilk başladığım yıllarda
kameramanlık da yapıyordum. Çektiği görüntüler gece
rüyama giriyor, terleyerek ve sıçrayarak uyanıyordum.
Sanırım zamanla alıştım ama bu zaman içerisinde fark ettim
ki olaylara karşı giderek duyarsızlaşıyorum. Artık
parçalanmış cesetler beni dehşete düşürmüyor. Ancak son
zamanlarda çocukların ölümüne dayanamadığımı fark ettim.
Onlar ölümü hak etmeyecek kadar masum. Psikolojim
gelgitler arasında değişiyor.»
29. Araştırma
Sonuçlarına
Göre;
Türkiye’de televizyondaki şiddetin çocuklara,
denetimsiz bir biçimde izletildiği ve çocukların,
şiddet unsuru içeren programlara direkt olarak
ulaştığı;
Yetişkinlerin, çocuklarının nasıl televizyon
izlediklerine ilişkin fazla bir bilgiye sahip olmadığı;
Çocukların hangi kanalı, hangi programı, ne zaman
seyredeceklerine ebeveynlerin karışmadığı;
Çocukların %82’sinin, televizyon izlemekle ilgili
kararlarını kendisi verdiği;
Çocukların %31’inin, gece saat 22’ye kadar ekran
başında kalabildiği açıkça görülmektedir.
30. 5.
PEKİ YA
BUNDAN
SONRA?
Sonuç olarak, eleştirel ekonomi politikçilerinin
savunduğu, medya tarafından ideal bir kamusal
alanın sağlanması için demokrasilerde devletin,
medya gruplarının özel sektörün bünyesinde
yoğunlaşmasını kontrol altına almak amacıyla
medya sektörüne düzenlemeler getirmesi uygun bir
yaklaşım olarak gözükmektedir. Devlet
düzenlemeleriyle şekillenecek özel sektör
yoğunlaşması neticesinde maddi ve kültürel
eşitsizlik azaltılabilir ve böylelikle ideal bir medya
yapısına ulaşılabilir. Bu durumu gerçekleştirmek,
yeni medya gruplarının doğmasına sebebiyet
vererek, ideal bir yapı olduğu kabul edilen çok
sesliliğin oluşmasını sağlayacaktır. Böylece,
kültürel ürünlerin çeşitliliğinin artmasına ve daha
kaliteli ürünler üretilebilmesine imkan tanınmış
olacaktır.