Web 2.0 Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanılması
TC. Erciyes Üniversitesi
İletişim Fakültesi
Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü
Halkla İlişkilerde Çağdaş Yaklaşımlar Dersi Notlarıdır.
Öğr. Gör. Mustafa Cıngı
1. PR 2.0: WEB 2.0 TEKNOLOJİLERİNİN HAKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNDE
KULLANILMASI
MUSTAFA CINGI
Özet: İnternet teknolojilerindeki Web 2.0 devrimi ile geleneksel halkla
ilişkiler faaliyetleri Web 2.0 ortamında yoğun olarak PR 2.0 kavramı
altında kullanılmaya başlanmıştır. Firmaların hedef kitlelerine hem
aracısız, hem düşük maliyetle ve hem de çok çeşitli kanallar ile
ulaşabilmelerinde PR 2.0 araçları etkin olarak kullanılmaktadır. Bu
çalışmada bahsi geçen araçların ne olduğu ve hangi ortamlarda nasıl
kullanılabileceği araştırılmıştır. Araçların Web 2.0 teknolojilerinin
limitlerinin geniş olması sebebiyle çok çeşitli olması, firmaların hedef
kitlelerine ulaşmalarında bir çok yol ve yöntem kullanmalarına olanak
sağlamaktadır. Bu araçlar sayesinde firma, hedef kitlesine doğrudan, hızlı
ve düşük maliyetle bilgi aktarabilmekteyken hedef kitlesinden de yine
doğrudan ve hızlı bir biçimde geri bildirim alabilmektedir.
Anahtar Kelimeler: PR 2.0, Web 2.0, Elektronik Halka İlişkiler
Giriş
Halkla ilişkiler, işletmeler ile onların stratejik hedefleri arasındaki ilişkileri kuran yegâne
unsurların başında gelmektedir. İnternet ise halkla ilişkilerin bu vazifesini yerine getirirken
kullandığı başlıca unsurlar arasına 2000’ li yıllarda girmiştir. Halkla ilişkiler açısından
internetin sağladığı avantajlar arasında iletişimin sürekli ve kesintisiz, global ve çift yönlü
olması, maliyet açısından harcamaların ve masrafların en düşük seviyeye çekilebilmesi ve
süreci yönetme açısından da her an her mekandan müdahale imkanının olması gibi çeşitli
unsurlar yer almaktadır (Türk; Arslan 2009, 400).
Ne varki halkla ilişkiler faaliyetlerinde internetin kullanım potansiyeli tam netlik
kazanamamıştır. Her ne kadar tüm halka ilişkiler faaliyetleri internet alanına aktarılamamışsa
da internetin halkla ilişkilere olan katkılarının genişliği, ne halkla ilişkiler uzmanları ne de
uygulamacılar tarafından inkar edilebilmektedir (Okay; Güçdemir 2009, 230).
1
2. İnternet, kuruluşun hedef kitlesi ile iletişime geçmesini sağlayan, kuruluş ve ilgili çevresi
arasında etkileşim imkanı doğuran yeni bir iletişim aracıdır. Bu etkileşim, hedef kitleden geri
bildirim (feedback) elde edebilmek için önem taşımaktadır. Geri bildirim sağlamada genel
olarak aşağıdaki yöntemler önem arzetmektedir (Öztürk 2009, 257):
1. Kurumlar kendilerine ait genel bir e-mail adresi kullanmalıdırlar.
2. Kurumlarda üst düzey yöneticilerin, insan kaynakları yöneticilerinin veya müşteri
temsilcileri gibi çalışanların e-mail adresleri verilerek iletişim sağlanmalıdır.
3. Kurumlar web sayfalarında yeni ürünleri, müşteri tercihleri ve hizmet beklentileri gibi
konuları içeren anketlere ver vermelidir.
4. Forumlar düzenlenerek ziyaretçilerin katılımı sağlanmalıdır.
5. Sık görülmemekle birlikte sohbet odalarının kullanılması da sağlanabilir. Özellikle
bankacılık sektöründe müşteri temsilcilerinin online destek için bu tip faaliyetleri uyguladığı
görülmektedir.
6. Formlar kullanılmalıdır. İşletme web sayfasını ziyaret eden kullanıcıların fikirlerini ve
şikayetlerini ulaştırabileceği formlar, kurumun geri bildirim almasında verimli olarak
kullanabileceği bir araçtır.
7. Bloglar da önem arzetmektedir. Özellikle son yıllarda bloglar, hedef kitle ile iletişim
kurmada önem arzeden bir araç olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Bu çalışmada kurumların hedef kitlelerine internet üzerinden hangi yollarla ulaşabileceği ve
geri bildirim alabileceği araştırılmıştır. Kurumların hangi ortamda nasıl bulunmaları gerektiği
ve hangi araçları kullanarak bu iletişimi sağlayabilecekleri, literatür taraması yapılarak elde
edilen bilgilerin bir derleme şeklinde sunulmasıyla açıklanmaya çalışılmıştır.
1. PR 2.0 ve Türleri
Online (çevrimiçi) medya, geniş bir alana yayılan iletişim sistemlerini, kanallarını ve çeşitli
iletişim biçimlerini ihtiva etmektedir. “Messenger” tarzı programlar anlık mesajlaşmayı
sağlaması yönüyle kişiler arası iletişim amaçları için kullanılabilmekteyken web siteleri geniş
kitlelere hitap edebilmek için uygulamaya konulmaktadır. Dolayısıyla anlık mesajlaşma veya
2
3. web gibi teknolojiler internetin içerdiği sistemleri, kanalları, formatları ve mesajları
oluşturuyor demek mümkündür.
Yukarıda bahsedildiği üzere kullanılan iletişim teknolojisi türü iletişimde bulunan bireyleri
etkilediği için akademisyenler bu geniş alana CMC (Computer Mediated Communication yani
Bilgisayar Yönelimli İletişim) tabirini kullanmaya başlamışlardır. (http://en.wikipedia.org)
Kişilerarası veya kitlelere yönelik çalışmalarda, reklam, halkla ilişkiler, pazarlama gibi
faaliyetlerde bilgisayar kullanılıyor ise yapılan çalışmalar CMC’ nin bir türü olarak
sınıflandırılabilir.
Bir CMC aracı olarak PR 2.0’ ın Web 2.0 süreciyle birlikte oluştuğu gerçeğinden yola
çıkıldığında; PR 2.0 açıklanmaya başlanmadan önce Web 2.0 sürecinin doğru bir şekilde
tanımlanmasında fayda vardır. Web 2.0, internet kullanıcılarının kolayca kullanabilecekleri
online paylaşım araçları ve web sitelerinin ortaya çıktığı bir süreç olarak tanımlanmaktadır.
Web 2.0 siteleri sayesinde internette pasif durumda bulunan milyonlarca insan aktif duruma
gelmiş, bloglar ve mikro bloglar (Twitter gibi) sayesinde interneti güncel içerikle beslemeye
başlamıştır. Web 2.0, en pasif insanları bile en azından beğenmek, paylaşmak ve yorumlamak
suretiyle içeriklerin çok daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı olmuştur
(http://www.muratbuyurgan.com/). Web 2.0 sürecinde ortaya çıkan siteler internet
kullanıcılarının kolayca kullanabilecekleri web siteleri ve araçları sağlamış, internet
kullanıcılarının paylaşarak yaydıkları içerikler ile sosyal medyayı oluşturmuştur.
Halkla ilişkiler faaliyetlerini Web 2.0 ortamına uygun bir şekilde yapmaya özetle PR 2.0
denmektedir. İnternet ortamında insanlar arası diyaloğu oluşturan her ortam, her araç, her site,
her uygulama PR 2.0 faaliyetleri olarak nitelendirilmektedir (http://www.uzmantv.com).
PR 2.0 çalışmaları üç temel alanda ele alınabilir (Sayımer 2008, 73-75):
A. Web Halkla İlişkileri (Web PR): Web temelli halkla ilişkiler, karşılıklı etkileşim
oluşturan kurumsal web sitelerini kapsamaktadır. Temel amacı halkla ilişkiler olmakla birlikte
reklam, satış özendirme ve doğrudan pazarlama faaliyetlerine de hizmet eden bir ortamdır.
Web ortamının halkla ilişkiler unsuru olabilmesi için interaktif yani karşılıklı etkileşimle iki
yönlü iletişim oluşturması gerekmektedir. Geri bildirim sağlamayan bir web sitesi sadece
pazarlama veya tanıtım amaçlı bir broşür vazifesi yürütecektir.
3
4. B. Net Halka İlişkiler (Net PR): Sohbet odaları, forumlar, listeler, e-haber bültenleri, e-insan
kaynakları uygulamaları gibi iletişim kurmaya yönelik faaliyetler ile medyaya yönelik olan
video basın bültenleri gibi hizmet uygulamalarını kapsayan halkla ilişkiler çabalarıdır.
C. Çevrimiçi Halka İlişkiler (Online PR): Halka ilişkilerin temel iletişim kurma yönetimi
içerisinde yer alan tüketici ilişkilerinde, finansal ilişkilerde, endüstri ilişkilerinde, medya
ilişkilerinde, profesyonel ilişkilerde, azınlıklarla olan veya hükümetle olan bütün ilişkilerde
net verim almak üzere uygulanan programlarda kullanılan portal siteler, online gazete, online
tv, online konferans gibi çevrim içi uygulamalardır.
2. PR 2.0 Uygulama Alanları
A. Bloglar: Bugün anladığımız ve tanımladığımız haliyle blog endüstrisi, blogger ve diğer
basit araçların kullanıma sunulduğu 1999 yılında ortaya çıkmıştır. O dönemde günlük tutma
dan ibaret olan ve pazarlama stratejilerinde yer almayan bloglar, günümüzde içeriğine
fotoğraf, ses, video gibi unsurlarında eklenmesiyle bir endüstri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Web günlüğü manasına gelen blog, kullanıcıının, istediği içeriği her hangi bir teknik beceriye
sahip olma zorunluluğu olmadan yazabildiği, günlük benzeri web siteleridir
(http://tr.wikipedia.org/1 ). Bloglar kuruma ait düşünce ve görüşleri internet yoluyla
çalışanlara bildirmenin en kısa ve kolay yoludur (Peltekoğlu 2007, 316).
Bloglar kampanyalar için bir imaj oluşturulmasına yardım edebilir, kolay bilgi akışına yardım
edebilir, işletme kültürünü yansıtan bir topluluk oluşturabilir, çalışanlar üzerinde hiyerarşiden
uzak bir iletişim ortamı sağlayabilir ve samimi bir ortama sahip olduğu için iletişimin
etkinliğini artırabilir (Öztürk 2009, 263).
Sanal ortam günlüklerinin üç temel bileşeni vardır. Bunlar (Aydede 2006, 29-31):
1. Zamandizin (Kronoloji): Bir sanal ortam günlüğünün özünü, günlüğün zaman akışıyla
ilişkili oluşu oluşturmaktadır. Her giriş veya gönderi, saatine kadar bir tarih belirtilerek
yapılır. En yeni gönderinin kendinden öncekilerin önüne geçerek en üst sıraya çıkması,
içeriğin devamlı güncel tutulması gerekliliğini sağlar. Bu sebeple blog yazarı genellikle eski
gönderilerinde ne olursa olsun, en son yazdığı gönderi ile kıyaslanmaktadır.
2. Gönderi sıklığı: Sanal ortam günlüğü sade bir ortama sahiptir. Blogcular daha çok
okurlarına o andaki düşüncelerini anlatmakta, gereksiz laflar, ayrıntılara boğulmuş yazılar ile
4
5. alanını karmaşıklaştırmamaktadır. Yayınlar bazen bir şarkı, bir video klip ya da fotoğraf gibi
özel anları yakalayan ortamları anlatmaktadır. Faal blog yazarları tüm gün hatta gece gündüz
bloglarına güncellemeye devam edebilirler.
3. Bir konu üzerinde odaklanma: Bloglar, yazarlarının kişiliklerinin özeti niteliğinde
unsurlardır. İçeriğin büyük kısmı yazarının hayatından kesitlerle tecrübeleri oluşturmaktadır.
Okurlar yazara ya da konuya ilgi duymaları sebebiyle blogu sık sık ziyaret edebilirler.
Bloglar, kişisel, grupsal ve kurumsal olmak üzere üç ana kategoride sınıflandırılabilirler.
Halkla ilişkiler açısından kurumsal bloglar önem arzetmektedir. Projemizin ilerleyen
bölümlerinde de görülebileceği üzere global işletmeler blogları kullanmaya özellikle önem
vermektedirler. İşletmeler genellikle ya kurum içindeki iletişimde kullanılmak üzere (Daimler
Crysler), ya da yeni ürünlerinin tanıtımını yapmak üzere (P&G) blogları kullanmaktadırlar
(Öztürk 2009, 264).
İşletme açısından bloglarda faydalı bilgiler sunulması, kurum içerisinden en düşük
kademeden en üst dereceli yöneticiye kadar çalışanların katılımının sağlanması altın kurallar
arasındadır. Uzun vadeli düşünmekte de yarar vardır.
Blog sahibi olmak işletmelede müşterilerle olan ilişkileri geliştirmekle birlikte şirket
çalışanları arasındaki ilişkileri şeffaflaştırır. İşletmelerin soğuk web sitelerine kişisel görünüm
ve sohbet samimiyetiyle insan unsurunu ekler. Maliyetin çok düşük olması, uygulama ve
kullanımının basit oluşu ve arama motorlarında üst sıralarda yer almayı sağlaması sebebiyle
de işletmeler için bloglar vazgeçilmez unsurlardır.
Kuruma başvuru yapılması süreciyle ilgili öğütleri içeren ve uygulamaları açıklayan insan
kaynakları blogları, istihdan aracı olarak kullanılabilir. Üyelerine iş dünyasıyla, sektör ve
rakiplerle igili haberleri göndererek fikirlerin ve projelerin takip edilmesini sağlar (Aydede
2006, 80-90).
Mobil araçlarda da blog yayınlamak önemli bir unsur haline gelmiştir. Özellikle günümüzde
avuçiçi bilgisayarların veya PDA’ ların yaygınlaşması ile bağlantı teknolojilerinin ilerlemesi,
mobil araçlarda görüntülenmeye uygun formatlada blogların hazırlanmasına zemin
oluşturmuştur. “Moblogging” denilen bu yeni blog unsuru, işletmelerin, tüketicilerin mobil
araçlar aracılığıyla bilgi almak istediği noktalarda kendini hemen göstermekte, özellikle de
arama motorlarının ilk sıralarında yer almasını sağlamaktadır.
5
6. Kısaca genelleme yapılacak olunursa şirketin, ürünün, yöneticilerin dijital ortamda hedef
kitlenin aklında iyi yer tutabilmesinin en önemli yolu bloglardan geçmektedir.
B. Podyayınları (Podcasting): Podyayınları günümüzde pazarlama profesyonellerinin etkili
bir şekilde sesli içerik oluşturup onu dinlemek isteyen hedef kitlelerine iletebilecekleri
yayınları kapsamaktadır.
Bu terim, Apple'ın ürettiği taşınabilir müzikçalar iPod'un, adındaki pod ve İngilizcede "yayın"
anlamına gelen "broadcast" sözcüğünün cast kısmı alınarak türetilmesiyle oluşturulmuştur.
Podyayınları ilk defa Apple iPod için geliştirilmiş olmasına rağmen günümüzde doğrudan
iPod ile ilgili bir kavram olmaktan çıkmıştır (http://tr.wikipedia.org/2).
Podyayınclığının ortaya çıkışındaki amaç bireylerin kendi dinletilerini dağıtmaları iken hızla
ve çok fazla yolla genişleyen bu yayıncılık günümüzde özellikle eğitim amaçlı, tanıtım gibi
alanlarda ve hatta emniyetten sorumlu kurumların dahi güvenlik amaçlı kullanımına girmiş
bulunmaktadır. Eğitim alanındaki işleviyle podyayıncılığı, öğrencilerin ve öğretmenlerin
herhangi bir zaman ve yerde bilgiyi paylaşmalarını sağlayabilmektedir. Bu özelliğinden
dolayı uzaktan eğitimdeki rolü de önem arzetmektedir.
Pod yayınları işletmelerin için de basit bir içerikle hedef kitlelerinin dikkatlerini çekecek sesli
bir şov hazırlamasına ve bu şovun hedef kitlenin memnuniyetini kazanması durumunda
yayının içeriğini düzenli olarak güncelleştirilmesine dayanmaktadır. İşletmeler pod yayınları
hazırlayarak bir pazara ya da tüketici grubuna dinlemeyi seçtikleri sesli içerikler
gönderebilmekte ve onların düşüncelerinde lider konumuna gelebilmekte, hedef kitlesinin
satın alma planı yapan dinleyicileri arasında ilk tercih olabilmektedir (Scott 2008, 91-92).
Pod yayınları, online (çevrimiçi) yayının üyelik gibi yollarla kullanıcılara ulaştırılan yayınları
kapsamaktadır. Birçok podyayını, MP3, MP4, MOV, FLV gibi ses görüntü dosyaları
biçimlerinde olup RSS (genellikle haber sağlayıcıları, bloglar ve podcastlar tarafından
kullanılan, yeni eklenen içeriğin kolaylıkla takip edilmesini sağlayan özel bir XML dosya
formatı) protokolüyle yayınlanmaktadır. Podyayınlarının içeriğinde her türlü yazılı araç
(gazete, broşür, dergi, makale) gibi materyaller bulunmakla birlikte kullanıcılarının herhangi
bir zamanda kullanabildikleri bu yayınlardan net farkı duyma ve görme yoluyla, belirli
aralıklarla güncellenerek iletilmesi olmaktadır (Cochrane 2005, 3-7).
Pod yayınları genel olarak dört aşamada hazırlanmaktadır (http://www.mbirgin.com):
6
7. 1. Ön hazırlıklar: Yayının ismi önemli bir unsurdur. İyi bir isim ile podyayınının içeriğini ve
hedefini anlaşılır hale getirmek gereklidir. Ayrıca podyayınının süresi de önem arzetmektedir
zira uzun süreli yayınlar büyük boyutlarda (megabite olarak) dosyalara sahip olacağı için
özellikle internet ortamında bu büyük problemlere sebep olabilmekte, dolayısıyla küçük
dosyalarla optimum yayının hazırlanması tercih edilmelidir. Yayını bölümlere ayırmak ta
dinleyicinin istediği kısımlardan başlamasını sağlamasına yarımcı olabileceği için fayda
sağlamaktadır.
2. Yayının kaydı: Çok profesyonel olmamalarına karşın özellikle podyayınları hazırlamak
için kayıt yapabilen ücretsiz bir kayıt programı (Audacity gibi) ile mikrofon aracılığıyla
yapılacak kayıt, blog için yeterlidir.
3. Yayının sunucuya yüklenmesi: Yapılan kayıt işlemleri ile son halini alan podyayınının
paylaşılabilmesi için internet ortamındaki bir veri deposuna yüklemek gereklidir. Genellikli
ücretli olan bu işlemi ücretsiz olarak yapan internet siteleri (archive.org gibi) de mevcuttur.
4. RSS dosyasının oluşturulması: Tüm bu aşamalardan sonra dinleyicilerin yeni bir kayıt
olup olmadığını ve varsa nereden yükleyebileceklerini gösteren bir dosyanın oluşturulması
gerekmektedir.
Tüm bu unsurlar, projenin ilerleyen kısımlarında incelenecek olan “sosyal ağ siteleri” ne sesli
veya görüntülü yayını ekleyerek çok pratik hale getirilebilir.
Tüm bu yayınlar arasında detayına inilmesi gereken bir unsur da görüntülü pod yayınlarıdır.
Online pazarlamada videoyu kullanma, işletmeler için yeni sayılan fikirlerdendir. Vblog,
Vlog veya Vodyayıncılık olarak ta adlandırılan bu videolar, günümüzde işletmelerin CEO
konuşmaları, ürün tanıtımları, hedef kitlerinin dikkatini çekecek her türlü kampanya ve
aktivite veya pod yayını yapılabilecek her türlü materyal gibi bir çok unsuru barındıran
görüntülü pod yayını içeriklerini oluşturabilir.
Sonuçta bir halkla ilişkiler aracı olarak pod yayınları, medya ile birlikte tüketici ilişkilerinde
geniş bir alan bulmakta, işletmeler pod yayınlarını kullanarak kendi ürün, teknloloji, yöntem
ve hizmetlerini direk tüketiciye, medya ve blog dünyasına ulaştırabilmekte ve bu sayede ucuz
yolla tanıtımını da rahatlıkla yapabilmektedir. Pod yayınları ortak bir ilgi konusunun yuvarlak
masası şeklinde tartışılmasına da imkan vermektedir. Genellikle işletmeler kendi iş alanlarıyla
ilgili bir konuyu ele alarak podyayını organize etmekte, bu pod yayınının içeriğinde konu ile
ilgili bir uzman ya da misafir davet ederek konunun enine boyuna tartışılmasını sağlayarak
7
8. müşteri dikkatini sağlamaya çalışmaktadırlar. Pod yayınları özellikle son zamanlarda ve
genellikle teknoloji üreten işletmelerin yeni teknolojilerinin tanıtımında çok sık kullanılmaya
başlanmıştır. Pod yayınları, e-pazarlama iletişimine destek sağlaması amacıyla olduğu kadar
gündem yönetimi aracı olarak ta kullanılabilmektedir (Sayımer 2008, 154).
C. Forumlar ve Wikiler: Forum, elektronik ortamda yaratılmış bir tartışma platformu ve
paylaşım sistemi olarak tanımlanabilmektedir (http://tr.wikipedia.org/3 ). Forumlar ilk olarak
ziyaretçi defterleri olarak ortaya çıkmış olmakla birlikte daha sonra mesaj panoları vazifesine
dönmüş ve en son olarak günümüzdeki forum halini almıştır.
Forum alanına girildikten sonra ilgili kategori seçilir ve bu kategori bağlı olarak yeni bir konu
başlığı oluşturulmakta ve oluşturulan konu başlığına diğer kullanıcılar yorumlarını
(cevaplarını) yazarak fikirlerini beyan etmektedirler.
İnternet ortamında belli bir konu üzerinde yoğunlaşmış kişilerin veya grupların, arasında
bilgi, duygu, düşünce değiş tokuşu meydana getirmek amacıyla sorunlarını tartıştığı ve çözüm
üretmeye çalıştıkları ortam forumlarda en etkin biçimde yerini almaktadır (Akdağ; Tanyeri
2009, 280).
Ney enstürmanı ile ilgili bir forum örneği teşkil eden neyforum.biz sitesi, ney üfleyenler ile
neye ilgi duyanların bilgi paylaşımında bulunduğu, üyelerinin bilgilerini birbirleri ile
paylaşmaya can attığı bir ortam. Özellikle neye ait tarihi kayıtların ve notaların paylaşımında
binlerce üye konuya ilgi duymakta ve yazarına teşekkür etmekte. Buluşmalar ve dersler gibi
çeşitli etkinliklerin düzenlenmesinde de bu ortam neye gönül verenlerin aradıkları şeyleri
genellikle bulabildikleri bir forum.
Wiki, ise kullanıcıların yeni sayfa oluşturmasına, sayfalarda düzenlemeler yapmasına ve bu
sayfaları birbirine bağlamasına olanak sağlayan bir yazılımdır. Wiki ismi Hawaii dilinde
"hızlı" anlamına gelen wiki kelimesinden türetilmiştir (http://tr.wikipedia.org/4 ).
Wiki sayesinde kolayca büyük dökümantasyonlar oluşturulabilir. Sayfanın önceki sürümlerini
görülebilir ve böylelikle belgeler arasındaki sürüm farklılıkları takip edilebilirken sayfalar
arasındaki bağlantılar ve sayfa biçimlemeleri sistem tarafından otomatik olarak
yapılandırılacağından, bilgiye erişme ve bilgi belgeleme wiki ile son derece kolaylaşmaktadır.
Wikipedia bu wikilerden en çok bilinenidir.
8
9. Forumlar ve wikiler, tüketicilerin genellikle beğenmeli ya da özellikli bir malı alma
düşüncesinin kafasında oluşması anından itibaren forumlarda o ürünle ilgili araştırmalar
yapmak ve olumlu ya da olumsuz yönleri hakkında bilgi alabilmek için daha önce o ürünü
kullanmış kişiler ile bilgi alışverişi sağlayabilmekte kullandığı en etkin ortamların başında
gelmektedir.
Dolayısıyla işletmeler, forumlarda ve wikileri yakından takip etmeli, olumsuz bilgilerin yer
aldığı mesajları dikkate alarak problemleri düzeltme yoluna gitmelidir.
D. Zengin İçerikli Web Siteleri: Bir işletmenin ya da organizasyonun kuruluş amacına bağlı
olarak gerekli olabilecek bilgi ve belgeleri sık kullanılan başlıklar altında toparlayarak
oluşturduğu web sayfalarının toplu halde düzenlendiği web sayfası gruplarına web sitesi
denilmektedir (Peltekoğlu 2007, 311).
Tamamen tanıtım amaçlı bir web sitesi daha ziyade elektronik ortamdaki broşür olma görevi
üstlenmekteyken, hedef kitlelerle birebir ilişki kurmak isteyen kuruluşların web siteleri, bu
kitlelerden düzenli bir şekilde geri bildirim almayı sağlayacak yapıda oluşturulmalıdır
(Sayımer 2008, 88).
E-pazarlama uygulayan işletmelerin hedef kitlelerine ulaşabilmesi için kullandığı ve yukarıda
da bahsedilen blog, pod yayınları, forumlar ve wikiler gibi daha sayılabilecek birçok unsur
aslında tek başlarına kullanılma özelliği olmayan ya da bağımsız olarak kullanıldığında
beklenilen etkiyi göstermesi pek mümkün olmayan araçlardır.
Her araç birbirleri ile iletişime girmekte, birbirleri arasında bağlantılar içermektedir.
Podyayınları bloglarla birlikte çalışmakta, bir basın bülteni (ilerleyen bölümlerde
değinilicektir) etkili bir web sitesi ve basın odası ile birlikte işlerlik kazanmaktadır. Bu
sebeple hedef kitleye ulaşabilmek için işletmelerin içeriği oluştururken tüm bu unsurların
birlikte olduğu bir web sitesi dizaynına önem vermesi gereklidir (Scott 2008, 121).
Kurumsal bir web sitesinin halkla ilişkiler amaçlı kullanılabilmesi için gerekli temel noktalar
vardır. Hedef kitlenin web sitesini ziyareti sayesinde onlarla doğru, etkili ve verimli ilişkiler
kurup geliştirmeyi sağlayıcı içerik önemlidir. Tüketici işletmenin web sitesine girdiğinde
aradıklarını bulamamakta, grafik ve çeşitli görsel öğelerin yüklenmesini uzun süre
beklemekte ve bu sebeple gerekli bilgiye istediği anda ulaşamamakta dolayısıyla sıkılmakta
ise web sitesinden ayrılması kuvvetle ihtimaldir ve bu web sitesinde halkla ilişkiler
çalışmalarını yürütmek mümkün olamamaktadır.
9
10. Bir web sitesinde gerekli en temel unsurlar aşağıdaki gibi sıralanabilir (Sayımer 2008, 89-90):
1. İşletmenin adı, adresi ve diğer iletişim bilgileri mevcut olmalıdır.
2. İşletmenin faaliyet alanı tanımlanmalıdır.
3. İşletme üretim ya da ticaret vasfına sahipse ürün bilgileri ve resimler mutlaka
yayınlanmalıdır.
4. İşletme hizmet sektöründe ise hizmet bilgilerine ve bununla ilgili grafiklerine yer
verilmelidir.
5. Faaliyet alanı ya da diğer sektörlerle ilgili web sitelerine yönlendirmek üzere linkler
verilmelidir.
6. Siteyi bilgi amaçlı ziyaret eden kullanıcı için kolay görünür bir yere site içi arama
fonksiyonu yerleştirilmelidir.
7. Haberciler, editörler, yapımcılar gibi medya öğelerinin işletmenin faaliyet bilgilerine
erişebilmelerini rahat sağlamak amacıyla bir medya odası sayfası oluşturulmalı, bu
yapılamıyorsa en azından basın bültenine, fotoğraf ve işletmedeki medya ilişkilerinden
sorumlu kişilerin irtibat bilgilerine sayfada yer verilmelidir.
8. Sıkça sorulan sorular başlığı altında tüketicinin kafasına takılabilecek genel soruların
cevapları yer almalı, tüketici kafasındaki soru işaretini kolaylıkla web sitesi sayesinde
giderebilmelidir.
Yukarıda değinildiği üzere web sitesi bir çok unsuru içermektedir. Basılı yayınlar, outdoor
malzemeleri (billboard, totem gibi), ses ve video görüntüleri de dijital ortama aktarılarak web
sitesinde yerini almalıdır. Animasyonlar ve bannerlar ile grafik teknolojisi kullanılabilir,
çoklu ortam içerikleriyle tüketicinin sıkılmasının önüne geçilmelidir. (Öztürk 2009, 266).
E. Basın Bültenleri: Genellikle basın bültenleri işletmenin faalietlerinin ya da ürünlerinin
tanıtımında medya için hazırladığı haber içerikli yazılar olarak tanımlanmaktadır (Öncü
2004, 107). İnternetin basın bildirilerinin dağıtımında kullanılabilecek en ucuz ve etkili
iletişim araçlarından biri olduğu için halkla ilişkiler faaliyetlerinde bu unsura özellikle ve
önemle yer verilmelidir.
10
11. Yukarıdaki tanım basın bültenlerini medyaya yönelik yazılar olarak nitelendirse de
günümüzde medyanın halkla iletişimde tek araç olma özelliğini internetin gelişmesi ile
kaybettiği göz önüne alınarak, bu hedefte artık tüketicilerin de olduğu işletmelerce
bilinmekte, bu sebeple tüketicilerin de ilgilerini çekebilecekleri basın bültenleri hazırlamaya
gayret ve özen göstermektedirler.
Özellikle internetin önemini kavrayan kurum ve kuruluşlar, kamuoyu edinmek amacıyla,
yapılan çalışmaları ve faaliyetleri sıkça e-bültenler aracılığıyla paylaşır olmuşlardır (Akdağ,
Tanyeri 2009, 282).
İşletmelerin haber bültenleri yayınlayarak ulaşmaya çalıştıkları amaçlar şöyle sıralanabilir
(Sayımer 2008, 111):
1. Bir kamu grubu ile ilişki kurarak bu ilişkinin sürekliliğini sağlamak.
2. Kuruma yönelik görüş ve davranışları olumlu yönde güçlendirmek.
3. Hedef kitle ile diyalog kurulmasını sağlamak ve buna dinamizm kazandırmak.
4. Kurum için önem arzeden konularda farkındalık düzeyini arttırmak. Farkındalıklık yoksa
oluşturmak.
5. İşletmeye aktif ilgi gösteren kullanıcıların bu ilgi düzeylerini koruyarak arttırmak.
Kurum ve kuruluşların medyanın yanı sıra yeni unsuru olan hedef kitlesini de etkilemek
amacı taşıdığı basın bültenlerini hazırlarken aşağıdaki yeni kurallara dikkat etmeleri
gerekmektedir (Scott 2008, 85-86):
1. Basın bülteni hazırlamak için büyük haber beklenmemeli, iyi sebepler bulunarak sürekli
basın bültenleri yayınlanmalıdır.
2. Sadece medya değil, doğrudan alıcılara yönelik ve onların da hoşlarına gidip dikaketlerini
çekecek bir basın bülteni oluşturulmalıdır.
3. Anahtar sözcükler açısından zengin metinli bültenler hazırlamaya gayret gösterilmelidir.
4. Hedef kullanıcıların karşılık vermesini sağlayıcı teklifler bültene eklenmelidir.
5. Bültenlere, potansiyel müşterilerin işletmenin web sitesine ulaşabilecekleri bir link
verilmelidir.
11
12. 6. Bültendeki kelimeler, arama motorları ve internet tarayıcıların rahat bulabileceği tarza
optimize edilmelidir.
7. Bültenler ile tüketiciler satış sürecine yönlendirilmelidir.
8. Bültenin kolay bulunabilmesi için bazı sosyal ağ sitelerine linkler eklenmelidir.
E-bültenlerin basılı versiyonlarına maliyet (baskı ve posta ücreti olmaması), interaktif olması
(iki yönlü iletişim aracı olarak kullanılabilmesi) ve zamanı kullanma (bültenin aynı anda
binlerce insana ulaşması) gibi üç avantajından da söz edebilmek mümkündür (Sayımer 2008,
112).
F. İnsan Kaynakları: En genel anlamıyla insan kaynakları, işveren ile çalışan veya
potansiyel çalışanların ilişkilerini düzenleyen süreçtir ve işletmelerde aynı adla anılan idari
birimdir. İşgücü planlaması ile başlamakta, işe alım, ücretlendirme ve kurumsal performans
yönetimi, kariyer yönetimi gibi fonksiyonları içermektedir. Eğitim, çalışanların
memnuniyetinin ölçümlenmesi, sosyal ve idari hizmetlerin tahsisi gibi çalışanları ilgilendiren
tüm konular insan kaynakları kapsamında ele alınabilir (http://tr.wikipedia.org/5 ).
İnternetin gelişmesi ile birlikte yukarıda sayılan unsurlar şirketin bloglarına, podyayınlarına
ve forumları gibi ortamlara taşınmıştır. Bu unsurlarda çalışanların motivasyonunu artırıcı,
eğlendirici ve eğitici içerikler yayınlanabilmektedir (Aydede 2006, 81).
Günümüzde neredeyse tüm kurumsal işletmeler web sitelerinde insan kaynakları bölümüne
yer vermektedir. Bu sayfada yukarıda sayılan unsurların yanında şirketin etkinlikleri,
işletmenin insan kaynakları politikası ve kariyer olanakları gibi konular içeriği oluşturmakta,
işletme içi boşalan pozisyonlar ve iş olanakları açıklanabilmektedir. Kurumda çalışmak
isteyen adayların CV gönderebilmesi veya orada CV hazırlayabilmesi için formlar yer
alabilmektedir.
Ülkemizde de dünyayla birlikte sadece insan kaynakları içerikli siteler oluşturulmaya
başlanmış (kariyer.net gibi), bu sitelerin veri tabanlarına kayıtlarını yapan şahıslara iş,
işletmelere ise çalışan tedariği sağlanmıştır.
G. Online Medya Odası: Online medya odası (basın odası da denilmektedir), kurum veya
kuruluşun internet sitesinde özel olarak medya için hazırladığı bölümdür. Bazı işletmelerde bu
sayfada sadece halkla ilişkiler yöneticisinin iletişim bilgileri bulunmaktadır ama bir çok şirket
ve kâr amacı gütmeyen kuruluş online medya odalarını özenle hazırlamakta, ses, video,
12
13. fotoğraf, basın bülteni, geçmiş bilgiler veya finansal veriler gibi bir çok bilgiye de bu
bölümde yer vermektedirler.
Bir online medya odası her kurum ve kuruluşun web sitesinin olmazsa olmaz bölümlerinden
birini oluşturmaktadır ve medya ile ilişkilerde etkin rol oynamaktadır. Bir online medya odası
sadece gazetecileri değil, işletmeye ilgi duyan herkesi bir yazar yapabilme etkisine sahip
olmaktadır. Ayrıca potansiyel müşterileri satış sürecinin içine çekip bu süreçte ilerlemelerini
de sağlayabilmektedir (Scott 2008, 195).
Medyanın yeni teknolojilere bakış açısı ve gazetecilerin yeni çalışma sistemleri, halkla
ilişkiler uygulamacıları için internetin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Gazeteciler işletmeye yönelik bir haber yapacakları zaman öncelikle o işletmenin web sitesine
ve varsa medya odasına bakmaktadır. Medya odasında gerek duyduğu bilgileri edinmesi,
işletmenin haberinin yapılmasını sağlayabilmektedir. Bu tür veriler halka ilişkiler
uygulamaları için önem taşımaktadır ve uygulamacı medya odasını oluştururken aşağıdaki
unsurları göz önünde bulundurmalıdır (Sayımer 2008, 144):
1. Haber ağlarına eş zamanlı basın bültenleri gönderilmelidir.
2. Web sitesinde basın odasında bulunan tüm bilgileri içeren bir arama motoru bulunmalıdır.
3. Üst düzey yöneticilerin güncel konuşmaları, konuşma metinleri ve sunumlarını içeren
biyografiler bulunmalıdır.
4. Kurumsal yapıyı ve yönetim bilgilerini içeren enformasyona yer verilmelidir.
5. Kurumun aldığı ödüller belirtilmelidir.
6. Ürün ve servis bilgilerine yer verilmelidir.
7. Analizleri, grafikleri ve karlılık gibi bilgileri içeren tablolar özellikle yatırımcılar için yer
almalıdır.
8. Yıllık raporlara yer verilmelidir.
9. Kurumun tarihi ve gelişim sürecine ilişkin bilgiler yer almalıdır.
10. Şirketin sosyal sorumluluk projelerini ve hayırseverliğini belirten aktiviteleri içeren
görüntülere yer verilmelidir.
13
14. 11. Duyuru ve etkinlikler bildirilmelidir.
12. Şirketin merkez ve şubelerinin irtibat bilgilerine yer verilmelidir.
13. Halkla ilişkiler yöneticilerinin isim, telefon, e-mail adresi gibi irtibat bilgileri verilmelidir.
14. Podyayını, vblog teknolojilerini içeren sayfalara yönlendirilmiş linklere verilmelidir.
H. I-Video: Türkiye'de bu I-video hizmeti yeni olmakla birlikte bu unsurun çıkış noktası,
internet kullanıcılarının internette okumaya karşı olan duruşudur.
Ülkemizde yapılan araştırmalara göre Türkiye’ de internette kişi başı okuma alışkanlığı oranı
%4, günlük kişi başı okuma süresi 13 saniyedir. Bunun dışında yapılan araştırmalar
web sitesine giren bir ziyaretçiyi etkilemek için işletmenin maksimum 30
saniyesinin olduğunu söylemektedir. Tamamen bir pazarlama ve halkla ilişkiler çözümü
olarak sunulan I-videolar, gerçek insanlar kullanılarak kısa sürelerde bir kurum veya
websitesinin mesajını ziyaretçilerine ulaştırmayı hedeflemektedir.
Psikolojide de "Susam Sokağı Efekti" olarak bilinen, sanal ortamda gerçek karakter
kullanımının verimliliği videolara eklenince, I-videolar ziyaretçi tarafında algısal bir
zenginliğe yol açmaya başlamıştır. Aynı şekilde ürünü geliştirerek gerek gösterim sıklığı,
gerek altyazı gibi hizmetler de eklenerek ürün verimi daha da yukarılara taşınmıştır.
Değişik yapıdaki sitelere (e-ticaret, kurumsal, kampanya gibi) uygulanan I-Videolar ile
beklentilerin üstünde geri dönüşler gerçekleşmiştir. Örnek olarak e-ticaret sitesine sahip
bir firma için üye olmaya özendirici ve sepet onayı kısmında güven telkin edecek olan
çalışmalar hazırlanmış, geri dönüş olarak ise üyelikte %50 artış, bununla birlikte yapılan
mailing çalışmalarıyla satışta toplam %100'lük bir artış yakalanmıştır.
Bu ve benzeri tarzlarda interaktif video kullanımının, Türkiye ve tüm dünyada bloglar, pod
yayınları gibi kısa sürede yaygınlaşacağı tahmin edilmektedir.
Etiksel anlamda da zaten internet kullanıcılarının çocukluk döneminden itibaren seyredilen
filmlerde herzaman bilgisayarlarda işletim sistemleri yerine konuşan insanları seyretmesinden
dolayı bu teknolojinin insanlarca kolay kavranacağı düşünülmekte, şu an pazarlama
kapsamında halkla ilişkiler vazifesi yürüten I-videolar kısa zamanda bilgilendirici,
yönlendirici uygulamalar olarak ta internet başta olmak üzere insan hayatında önemli bir yer
edineceği ön görülmektedir (Deniz Coşkun 2009)
14
15. Günümüzde çoğu işletmenin I-videoları bünyesinde hazırlamak için gerekli teknolojiye sahip
olmadığı aşikardır. Ekipman ve software tedariği büyük maliyetlerde olsa da, işletmelerin
istediği biçim ve içerikteki I-videoları hazırlayan profesyonel şirketler (edproduction.com
gibi) mevcuttur.
I. Sosyal Medya (Ağ) Siteleri
Başlıca Myspace, Facebook, Youtube gibi web sitelerinin oluşturduğu, insanların kendileri ile
ilgili bir profil oluşturmalarına ve bu profili arkadaşlarıyla sanal bir ilişki ağı geliştirmek ve
bunu internet üzerinden yeni arkadaşlar edinmek için kullanmalarına imkan tanıyan web
sitelerinin genel adıdır.
Kendi profillerini oluşturmak için sosyal ağ sitelerine üye olan kullanıcıların yanısıra fotoğraf,
günlük, video, müzik ve ilgi duydukları şeyleri arkadaşları ile paylaşmak amacıyla profil
oluşturan kullanıcı sayısı da bir hayli fazladır (Scott 2008, 243).
Bu tür sitelerde pazarlama içerikli profiller oluşturmak son derece riskli olabilmektedir. Zira
hem sosyal mesaj site yöneticileri bu tür ticari ilişkilerden ücret talep etmekte (ödenmemesi
durumunda üyelikten çıkartabilmektedirler), hem de üye kullanıcılar bu tür ticari profillerle
karşılaşmaktan hoşlanmamaktadırlar.
Bazı kar amaçlı firmaların bu sosyal içerikli sitelerde yaptığı halkla ilişkiler şekli ise
insanların birbiri ile paylaşmaktan zevk aldığı videolar, yazılar veya müzikler haline
gelmektedir.
Volkswagen’ in Myspace de yer alan Helga karakteri ile oluşturduğu profil bu firmalardan bir
örnek olarak verilebilir. VW firmasının televizyon reklamlarında baş gösterdiği Helga adlı
sanal kahramanın söylediği şarkıları ve video klipleri binlerce kişi birbirleri arasında
paylaşmıştır. Helga’ nın “Benzin kokusunu seviyorum”, ”Vitesin yükselişini, eksoz
kokusunu, midemin kalkışını, eve VW arabalma gitmeyi çok seviyorum” ve “40 km. hızla sol
şeritte giden bayan şoförlerden gıcık oluyorum” gibi sloganları, sadece myspace
kullanıcılarının değil, tüm sosyal ağ sitelerindeki kullanıcıların dikkatini çekmiş, VW’ nin
video yayınları dünyanın dört bir tarafındaki kullanıcılarca birbirleri arasında paylaşılmıştır.
Bunun işletmeye kattığı marka bilinirlilik değeri büyük önem arzetmektedir.
Kayseri için de benzer bir örneği nargile café işletmesi olan Marcho Pascha teşkil etmektedir.
Facebook’ taki sayfasında nargile severlerin birbiri ile bilgi alış verişine ortam hazırlayan
15
16. café, fiyatlarının düzeyinden ortamdaki düzene, genelleme yapmak gerekirse toplam kalitenin
durumunu direk müşterisi ile etkileşime girerek artırmakta, müşteri memnuniyetini
maksimuma getirmeyi hedeflemektedir.
Sosyal ağ sitelerinden halkla ilişkiler amacıyla en iyi performansı almak için aşağıdaki
unsurlara göz önünde bulundurmakta fayda vardır (Scott 2008, 248):
1. Belirli bir kitle hedef alınmalıdır.
2. Bir düşünce lideri olunmalı, kullanıcıların incelemek veya ilgilenmek istedikleri değerli
veya ilginç bilgiler sunulmalıdır.
3. Gerçekçi ve şeffaf olunmalıdır.
4. Diğer bloglara veya sektördeki firmalar gibi bir çok web sitesine link verilmelidir. Bu
arama motorlarındaki bulunurluluğu yükseltecektir.
5. Diğer kullanıcıların işletme ile bağlantı kurulması teşvik edilmelidir.
6. Katılımcı olunmalıdır. Gruplara ve tartışmalara katılınarak bilinirlilik artırılmalıdır.
7. Başka kullanıcılar tarafından bulunma kolaylaştırılmalıdır.
8. Denemeler bu sitelerde yapılarak gelecek tepkiler, yorumlar ve fikirler öğrenilebilir, ona
göre deneme yapılan kampanya, organizasyon, ürün veya hizmet gibi konular çeşitli şekilde
düzeltilip yenilenebilir.
J. Kriz Yönetimi: Halkla ilişkiler uygulamaları içerisinde devamlı en önemli konu olma
özelliğini korumuş olan kriz iletişimi, dijital ortamın halkla ilişkiler sürecinde etkin bir rol
almaya başlaması ile yöneticilerde daha fazla beceri ve tecrübe sahibi olmayı gerekli kılmıştır.
Halkla ilişkiler uygulamacılarının işletmeye , çalışanlarına veya ürünleri gibi konulara yönelik
muhalif tepkilerin oluşturabileceği beklenmeyen krizleri anında görebilmesi için özellikle
internet ortamını sürekli takip etmesi ve gerekenleri yerine getirmesi gereklidir (Sayımer
2008, 242).
Bir çok büyük marka hakkında son yıllarda internet üzerinden karalama kampanyaları
yapılmakta, milyonlarca kişiye e-postalar gönderilmekte ve bütün bunların sonucunda belki
kısa dönemli de olsa markalar zarar görmektedir.
16
17. İnternet ortamlarında krizin yönetilmesinde iki yaklaşım öngörülmektedir (Akdağ; Taşdemir
2006, 154):
1. Kriz harici dönemler yani gündelik zaman için hazırlanmış web sayfası yeterli içeriğe sahip
olmalıdır ki, bir kriz oluşumunda kullanıcılar web sayfasına yönlendirilerek konu hakkında
bilgi sahibi olmaları sağlanmalıdır.
2. Daha önce de çoğu firmanın başına gelmiş olduğu gibi, bir web sayfası olmasına rağmen
asılsız, gerçek dışı ve kurum veya kuruluşu tehdit edebilecek boyutta çeşitli söylentilerin
ortada dolaşmasıdır ki, yönetim derhal bu söylentinin karşısına çıkmalı ve çok hızlı bir
biçimde web sayfasında yeni oluşturulan içerikle kullanıcıların karşısına çıkılmalı,
dedikodunun gerçek dışı olduğu belirtilmelidir. Kriz durumunda hızlı hareket edilmesi
gerekliliği önem arzettiğinden, geniş kitlelere ulaşmayı rahat kılması sebebiyle internet, en
başta tercih edilen bir iletişim aracıdır. Firmaların son dakika olarak girdiği güncel bilgiler
hedef kitlenin dikkatini çekecek ve tüketicilerin enformasyonunu sağlayacaktır.
Bu tür durumlarla karşı karşıya kalan işletmelerin halkla ilişkiler yöneticileri için başlıca
yapılması gerekenler şöyle sıralanabilir (http://www.theblognote.com):
1. Basına gönderilecek yazı hazırlanırken, vakit kaybetmeksizin web sitesinde bu konuyla
ilgili açıklamaların olduğu bir sayfa hazırlanmalıdır.
2. Sayfa hazırlanması ve yayına alınması o anda binlerce tüketicinin google da arama
yaptıkları varsayımıyla çok hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Arama motoru için optimize
edilmiş bir sayfa ile işletme hakkında yapılacak olası kelime aramalarında en üstte işletme
sayfasının çıkması işletmeyi bu süreçte öne geçirecektir.
3. Hemen google adwords türü kelime alınabilen web sitelerinde bir hesap açılmalı ve
işletmeye atılan iftira hakkında bilgi almak isteyecek kişilerin karşısına içerisinde açıklama
sayfasının bulunduğu bir reklam kampanyası ile çıkılmalıdır.
4. Kullanıcı veritabanına e-posta göndermek te etkili yönetim unsurlarındandır. Kullanıcının
kafasında oluşabilecek soruların genel cevaplarını içeren ve işletmenin temize çıkmasını
sağlayıcı açıklamalar, tüketici nezdinde krizi bitirmenin bir yolu olabilmektedir.
5. Açıklama için, varsa blog alanı da kullanılabilir. Bir marka önlemini ne kadar fazla
kanaldan alırsa krizin zararlı etkisi o kadar az olacaktır.
17
18. İnternetin kriz dönemlerinde sağladığı avantajlarda mevcuttur. Bunlar şu şekilde sıralanabilir
(http://crisis-management.blogspot.com):
1. İşletme, web sitesi ve blogları gibi internet araçlarıyla çeşitli dedikodu ve söylemlere karşı
cevap verebilmekte, kurumla ilgili son gelişmelerin hızla hedef kullanıcılara bildirilmesi
sağlanabilmektedir.
2. Kriz boyunca internet, çalışanlar ve kriz ekibi için temel enformasyon kaynağını oluşturma
görevini yürütebilmektedir.
3. Yer verilebilecek fotoğraf, sesli ve görüntülü pod yayınları gibi unsurlar vasıtasıyla şirket
sözcüsüne vazifesini yürütmekte yardım edilebilmekte, konuşlamalara tamamlayıcı işlev
kazandırılabilmektedir.
Kriz süresince halka ilişkiler yöneticilerinin süreci doğru yönetebilmeleri için dikkat etmeleri
gereken bazı önemli noktalara da aşağıda değinilmiştir (Sayımer 2008, 247-248).
1. Öncelikle problemin varlığı kabul edilmelidir.
2. Hızlı cevap verilmelidir.
3. Nazik bir dil ve ince üslup kullanılmalıdır.
4. Mesleki terimleri ve hukuki jargonlar kullanılmaktan kaçınılmalıdır.
5. Müttefikler edinilmelidir.
6. Açıklamaların kime ait olduğu gizlenmemelidir.
7. Şikayet sahipleri ile irtibat kurulmaya devam edilmelidir.
8. Haber gruplarına devamlı bilgi akışı sağlanmalıdır.
K. Viral Yayılma
Konuyu öncelikle bir örnek olayla açıklamakta yarar vardır (http://eepybird.com/):
Bir diet kola şişesinin içine bir adet Mentos marka şekerin atılması ile şişeden üç metre kadar
yüksekliğe fışkıran gayzer, youtube ta yayınlanmasından sadece 3 hafta sonra dört milyon
seyirci tarafından izlenerek rekor kırmıştır. Yüzlerce blogda bu konu yer almış, sosyal ağ
sitelerinde milyonlarca kişi birbiri arasında bu videoyu paylaşmıştır. Öyleki bu video internet
18
19. ortamından çıkmış, televizyon akşam haberlerine konu olmuş, bu videonun kahramanları Fritz
Grobe ve Stephen Voltz, çeşitli show programlarına katılmış, küçük bir gösteri de
televizyonlarda yapmışlardır (Scott 2008, 111).
Burada değinilmek istenilen nokta, her ne kadar videoyu çeken insanların da milyonlarca
insan tarafından tanınmış olmasını sağlasa da Mentos un neredeyse sıfır maliyetle dünya
çapında bir reklam yapmış olmasıdır. Mentos’ un satışlarında ne kadar artış olduğu firma
analizleri arasında saklı kalsa da dünyada milyonlarca kişinin naneli şeker denilince akıllarına
bu markanın gelmesi, büyük maliyetlerle bile belki yapılamayacak böyle bir tanıtımın ne
kadar işlevsel olduğunu göstermektedir.
Viral iletişim, sosyal medya ve diğer organik iletişim kanallarının kullanarak, yayılması
planlanan içeriğin, belirlenen hedef kitleye en etkin ve samimi bir şekilde ulaşmasını
amaçlayan bir taktiktir olarak tanımlanabilmektedir. Kısaca insandan insana bulaşan fikirdir
de denilebilir.
Başta video olmak üzere interaktif uygulamalar, advergameler, resimler, ses dosyaları,
sunumlar ve hatta metin bazlı içerikler bile viral pazarlamanın can alıcı araçlarındandır.
Viral bir kampanya dört aşamada ele alınabilir (http://www.pazarlamadunyasi.com):
Strateji: Amaçların belirlenmesini, marka tonunun ince ayarı ve bütçe dahilinde optimum
etki için kreatif enformasyon elde edilmesini teşkil etmektedir.
Kreatif Süreç: Platformdan bağımsız ve yayılmaya uygun fikirler bulunması sürecidir.
Prodüksiyon: Fikrin, doğru biçimde hayata geçirilmes aşamasını temsil etmektedir.
Yayılım (Seeding) ve Takip (Tracking): Stratejide belirlenen hedef kitleye
kanaat önderleri ve kendiliğinden veya satın almalar vasıtasıyla ulaşbilme ve etkiyi takip edip
geri bildirimi analiz etme sürecine dayalıdır.
Viral pazarlama ya da etkileşimli olarak hikayenin başkaları tarafından anlatılmasını sağlama,
işletmenin hedef kitlesine ulaşmasının heyecan verici ve güçlü yollarından biri olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bu gücü harekete geçirmenin kolay olmadığı bilinmekle birlikte
dahice fikirler ve iyi bir haber bünyesinde meşhur olmak, internet araçları ile daha kolay hale
gelebilmektedir
19
20. 3. Sonuç
İnternetin sunduğu etkileşim özelliği, iki yönlü iletişim faaliyetlerini yürüten halkla ilişkiler
uygulamaları için oldukça önem taşımaktadır. Yukarıda genel ifadelerle belirtilen hususların
uygulanmasında, kısaca web ortamında halkla ilişkiler uygulamasında kullanılabilecek araçlar
bloglar, pod yayınları, forumlar, zengin içeriğe sahip internet siteleri, basın bültenleri, insan
kaynakları uygulamaları, online basın odası, I-video, sosyal ağ siteleri, kriz iletişimi
uygulamaları, viral yayılma, e-lobicilik ve promosyonlar şeklinde sıralanabilmektedir.
PR 2.0 olarak adlandırılan web ortamdaki halkla ilişkiler ile firmalar hedef kitlesine aracısız
ulaşabilmekte ve aracısız feedback (geri bildirim) sağlayabilmektedir. Firma yukarıda sayılan
uygulama araçları ve ortamları ile hedef kitlesine kendini daha iyi anlatabilme, çevresinde
yeni bir imaj ve itibar oluşturabilme veya oluşmuş olan imajını ve itibarını arttırabilme
imkânına sahip olabilmektedir. Kurum içerisindeki yeni bir durumu, ürünü veya hizmeti
aracısız duyurabilmektedir. Halkla ilişkiler ve tanıtım faaliyetlerine nazaran çok daha
ekonomik olan PR2.0 faaliyetleri ile firma, büyük bütçelere gereksinimi olmadan düşük
maliyetle hedef kitlesine ulaşabilmektedir. Bu ve buna benzer bir çok avantajı ile PR2.0
faaliyetleri gelişen teknoloji ile firmaların hedef kitlelerine ulaşabilmesinde yeri
doldurulamayacak bir yere sahiptir ve firmalara sunduğu fazlaca avantajı ile halka ilişkiler ve
tanıtım faaliyetlerinin kullanımında öncelikli olarak tercih edilmelidir.
Kaynakça
Akdağ, Mustafa; Emel Tanyeri; “Halkla İlişkiler Etkinliği Olarak Lobiciliğin Yeni
Boyutu: E-Lobicilik” Dünden Bugüne Halkla İlişkiler, 2009, s. 269-288.
Akdağ, Mustafa; Erdem Taşdemir; “Krizden Çıkmanın Yolları: Etkin Bir Kriz İletişimi”
Selçuk Üniv. İletişim Dergisi, 2006, s. 141-157
Aydede, Ceyda; Blog Çağı – Sanal Ortam Günlükleriyle, Hayat Yayıncılık, İstanbul 2006
Cochrane, Todd; Podcasting – To Do It Yourself Guide, Wiley Publishing, Indianapolis
USA 2005
Okay, Ayla; Yeşim Güçdemir; “Halkla İlişkilerde İnternet Uygulaaları: Bugüne Ve
Geleceğe Dair Bir Bakış” Dünden Bugüne Halkla İlişkiler, 2009, s. 229-249
20
21. Öncü, Fatih; ePazarlama – İnternet Olanaklarıyla Ürün ve Hizmetin Hedef Pazara
Sunulması ve Satışı, 2. Baskı, Literatür Yayıncılık, İstanbul 2004
Öztürk, Canan Mesude; “İnternetin Sunduğu Halkla İlişkiler Uygulamaları” Dünden
Bugüne Halkla İlişkiler, 2009, s. 251-268
Peltekoğlu, Filiz Balta; Halkla İlişkiler Nedir?, Genişletilmiş 5. Baskı, Beta Basım Yayım
Dağıtım A.Ş., İstanbul 2007
Sayımer, İdil; Sanal Ortamda Halkla İlişkiler, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., İstanbul
2008
Scott, David Meerman; Pazarlamanın ve İletişimin Yeni Kuralları, (Çev.: Nadir Özata)
MediaCat Kitapları, İstanbul 2007
Türk, Sezai; Gürkan Aslan; “İnteraktif Pazarlama Ve Halkla İlişkiler” Dünden Bugüne
Halkla İlişkiler, 2009, s. 381-404.
http://en.wikipedia.org/ :
http://en.wikipedia.org/wiki/Computer_mediated_communication
http://tr.wikipedia.org/1:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Blog
http://tr.wikipedia.org/2:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Podcasting
http://tr.wikipedia.org/3:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Forum_(Dünya_çapında_ağ)
http://tr.wikipedia.org/4:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Wiki
http://tr.wikipedia.org/5:
http://tr.wikipedia.org/wiki/İnsan_kaynakları
21