3. Etik Teoriler
Etik teoriler
Klasik Teoriler
İnsan için iyi olan
hayat nedir?
İnşanlar nasıl
davranmalıdır?
Modern Teoriler
4. Platonculuk
İnsan iyi hayatın ne olduğunu bildikten sonra, gayrı ahlaki
davranış sergilemez
Kötülük, bilgi eksikliğinden gelir.
Eğer bir kişi neyin iyi olduğunu keşfedebilirse, o kişi asla
kötü bir davranış ortaya koymaz.
Fakat sorun? Neyin iyi neyin doğru olduğunu keşfetmek.
Sınırlılık: İnsanoğlunun iyi hayata dair görüşlerindeki
farklılıklar.
5. Platonculuk
Platon’un yanıtı: İyi hayatın doğasını saptamak
zihinsel bir iştir ve bu da matematik doğruları
keşfetmeye çok benzer. (Eğitimli olma vs eğitimsiz
olma)
EĞİTİM ŞART! İnsanlar uzun bir zihinsel eğitimden
geçtikten sonra ancak, iyi hayatın doğasını bilme
kapasitesine sahip olabilirler.
6. Platonculuk
Birey;
1. önerme: İyi hayat yaşayabilmek için bilgi sahibi olması
gerekir.
2. önerme: Bilgi sahibi olursa iyi hayat yaşayabilir.
Bilgi sahibi olmadan da bazı insanların iyi hayat yaşaması
mümkündür; fakat bu tesadüfen veya düzensizce
olacaktır!
8. Platonculuk
Mutlakiyetçilik: Sadece ve sadece tek bir iyi hayat
vardır!
İyilik = 2 + 2
İyilik, insanların düşüncelerinden, eğilimlerinden,
arzularından, vb. bağımsız bir şeydir.
9. Aristoteles: Orta Öğretisi
İnsan için iyi hayat nedir? - “O, mutluluk hayatıdır”
Mutluluk: Haz? Başarı? Şöhret?
“Mutluluk, ruhun erdeme uygun etkinliğidir.” (Nikomakhosa
Etik)
10. Aristoteles: Orta Öğretisi
Mutluluk statik değildir, fakat bir etkinliktir.
Hayatın çeşitli etkinlikleriyle (yeme, çalışma,
sevişme, vb) meşgul olma tarzı.
Örn: Bir kişi zihinsel faaliyetler, dostluk gibi şeylerden
haz alıyorsa – sık sık üzüntülü, depresif olmuyorsa- bu
kişi mutlu biridir.
11. Aristoteles: Orta Öğretisi
İnsanlar nasıl davranmalıdır? – “İnsanlar mutluluğu elde
edecek şekilde davranmalıdır.”
Orta Öğreti: Kişinin ahlaki alanda nasıl davranacağını
belirleyen şey, ortaya uygunluktur.
Orta: deneme yanılma ile bulunur = Hem rölativist hem de
emprist yaklaşım
Mutluluğu elde etmek için insanlar itidalli davranmalı, iki
aşırı uç arasındaki ortaya ulaşma çabası içinde olmalıdır.
12. Faydacılık (Jeremy Bentham – John Stuart Mill)
Fayda ilkesi: Bir eylem, en çok sayıda insana en
büyük oranda mutluluğu ortaya çıkarabildiği kadar
doğrudur.
Özü: Eğer bir eylem zararlı olandan ziyade faydalı
sonuçlar ortaya çıkarırsa doğrudur; tersi olursa doğru
değildir.
Hitler örneği.
13. Faydacılık
Faydacılığın temel sonucu: Bir eylemin doğruluk yada
yanlışlığını o eylemi yapan kişinin iyilik yada
kötülüğünden ayırmasıdır.
Ahlaken iyi fakat arzu edilmeyen sonuçlar.
Faydacıların yorumu: İyi motivasyonlarla yapılmış olmasına
rağmen, yanlış bir eylem.
14. Faydacılık
Demokratik yönetimi beraberinde getiren siyasal
felsefe.
Demokratik zihin yapısına sahip düşünürler.
Eylemin çıkardığı haz ve acı miktarını ölçmede
herkesin eşit önemde olduğu, her bireyin yasa önünde
eşit sayıldığı düşünce.
Çoğunluğun önemi.
15. Kantçı Etik
Temel argüman: Ahlak yasası insanların,
erdemleriyle orantılı olarak ödüllendirilmelidir.
Gerçek yaşamda erdemli olmayanların sıklıkla mutlu
olması
Tanrı’nın ve ahiret hayatının varoluşu.
16. Kantçı Etik
Eğilimden doğan davranış vs. ödev duygusundan
doğan davranış
Eğilim zorunluluktan ayırt edilmelidir. Zorunluluk
kişinin bir şeyi yapmaya yönelik eğilimlerine rağmen,
o şeyi yapma gerekliliğidir.
17. Kantçı Etik
Kant’a göre kişi ancak duygularını ve eğilimlerini bastırdığı ve
bir eylemi yapmak zorunda olduğu için yaptığı zaman ahlaki
davranış ortaya koymuş olur.
Borç örneği.
Ebeveyn-çocuk örneği.
Ahlaki bir eylem ödev/sorumluluk/yükümlülüğe saygıdan
dolayı yapılan bir eylemdir; ve dolayısıyla ahlaklı bir kişi
davranışını eğilimden yada ödeve uygunluktan değil, ödevden
dolayı yapan kişidir.
18. Kantçı Etik
Ödev ölçütü: Her eylem evrensel bir davranış düsturu
olursa nasıl olur?
Kategorik buyruk:
Formül1:Öyle bir ilkeye göre davran ki onun aynı zamanda
evrensel bir yasa olmasını isteyebilesin.
Formül2: Öyle davran ki, insanlığı, ister kendi şahsında
isterse başkasının şahsında olsun, her durumda asla bir
araç olarak değil de kendi başına bir amaç olarak gör.